18 GÜNLÜK DİRENİŞ BİTTİ: MECLİS’İN YÜREĞİ DURDU!

18 GÜNLÜK DİRENİŞ BİTTİ: MECLİS’İN YÜREĞİ DURDU!

Sırrı Süreyya Önder hayata gözlerini yumdu, arkasında yanan bir millet, titreyen bir Meclis kaldı!

Türkiye siyasetinin aykırı sesi, halkın içinden gelen adam, Meclis Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 18 gün süren yoğun bakım savaşını kaybetti! Hastane odasında verilen o amansız mücadele bugün 16.10’da son buldu. Ve o an, sadece bir hayat değil, bir dönemin vicdanı da sustu!

İLK KRİZ 15 NİSAN’DA GELDİ, SONRASI KÂBUS GİBİ!

15 Nisan gecesi saat 22:41. Sırrı Süreyya Önder, fenalaşmış halde, bilinci kapalı bir şekilde hastaneye getirildi. Kalbi durmuştu! Ambulans ekibi, kalp ve akciğer masajıyla hayata tutundurmak için savaş veriyordu. Tanı acımasızdı: Aort diseksiyonu! Dakikalar içinde bıçak altına yattı. Bentall operasyonu yapıldı. Kalbi, damarı değiştirildi, ama kaderi değişmedi.

KALP DESTEK CİHAZI, YOĞUN BAKIM, HER ŞEY DENENDİ!

Ameliyat sonrası hayata tutunması için her şey seferber edildi. ECMO cihazı devreye sokuldu, doktorlar nöbet tuttu, umut için dua edildi. Ama vücut pes ediyordu. Sistem bir bir iflas etti. Beyin, böbrek, karaciğer... Organlar dayanmadı, isyan etti.

VE O AN GELDİ: 3 MAYIS 16:10

18 gün boyunca “yaşar mı?” sorusuyla dua eden yakınlarına kötü haber bugün geldi. “Sırrı Süreyya Önder artık yok” denildi. Ölüm nedeni: Çoklu organ yetmezliği. Saat 16:10’da, monitördeki çizgi düzleşti. Kalbi durdu. Meclis bir koltuğunu, halk bir sesini, siyaset bir vicdanını kaybetti.

BAKANLIK DA SUSTU: "HER ŞEYİ YAPTIK"

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu kısa ama vurucu bir açıklamayla acı gerçeği duyurdu:
“Yapılabilecek her şey yapıldı. Ama olmadı. Sırrı Süreyya Önder’i kaybettik.”

VE ŞİMDİ GERİYE NE KALDI?

Onu susturamadılar. Ne hapishane, ne tehdit, ne de sansür… Ama ölüm susturdu.
Sırrı Süreyya Önder artık yok. Ama onun isyanı, onun kelimeleri, onun dik duruşu...
O hâlâ bu topraklarda yankılanmaya devam ediyor.