CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, son günlerde gündemi meşgul eden 50+1 tartışması ve Fatih Terim fonu skandalı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Köksal, ekonomik krizle boğuşan vatandaşın gerçek sorunlarının göz ardı edildiğini, yolsuzluk ve vurgun haberlerinin arttığını söyledi.

50+1 Tartışması Gerçek Sorunları Örtmeye Yönelik

Köksal, seçime daha dört buçuk yıl varken bir 50+1 tartışması başlatıldığını belirterek, “Tam da ekonomik kriz vatandaşın cebini yakarken 50+1’i mi tartışacağız, konuşacağız? Konuşalım o zaman. Mesela, emeklilerin, memurların ve asgari ücretlilerin maaşına yüzde 50+1’den fazla zam yapmayı konuşalım.

Vatandaşın yüzde 50+1’den fazlasının açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edildiğini konuşalım. Üniversite öğrencilerinin yüzde 50+1’den fazlasının barınma sorunuyla karşı karşıya kaldığını konuşalım. Esnafın yüzde 50+1’den fazlasının BAĞ-KUR primini ödeyemez hâle geldiğini konuşalım. Çiftçinin yüzde 50+1’den fazlasının borçlarının katlanarak arttığını, artık traktörüne mazot alamaz hâle geldiğini konuşalım.

Öğrencilerin yüzde 50+1’den fazlasının yoksulluk yüzünden beslenme çantalarının yeterli ve dengeli beslenecek şekilde doldurulamadığını konuşalım. AKP iktidarında iğneden ipliğe yüzde 50+1’den fazla zam gelen ürünleri konuşalım. Dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye’de hızla yükseliyor. Gıda enflasyonunda açık ara dünya 1’incisiyiz; bunu konuşalım.” dedi.

Fatih Terim Fonu Skandalı Yolsuzluğun Boyutunu Gösteriyor

Köksal, ayrıca özel bir bankanın İstanbul Florya Şube Müdürü olan Seçil Erzan isimli bir kişinin yüksek faiz getirili fon vaadiyle aralarında ünlü futbolcular ve iş insanlarının da bulunduğu 29 kişiyi 43 milyon 920 bin dolar ve 15 milyon 625 bin lira dolandırdığı gerekçesiyle 6 kişiyle beraber tutuklu olarak yargılandığı Fatih Terim fonu skandalını da değerlendirdi. Köksal, bu skandalın yolsuzluk ve vurgunun boyutunu gösterdiğini, adaletin sağlanması için gerekenin yapılmasını istedi.

Köksal, şöyle devam etti: “Evet, Seçil Erzan isimli bir kişi yüksek faiz getirili fon vaadiyle -ki adı ‘Fatih Terim fonu’ olarak geçiyor- aralarında ünlü futbolcular ve iş insanlarının da bulunduğu 29 kişiyi 43 milyon 920 bin dolar ve 15 milyon 625 bin lira dolandırdığı gerekçesiyle 6 kişiyle beraber tutuklu olarak yargılanıyor. Bankacı Seçil Erzan, eski bir futbolcunun, futbol menajerinin ve teknik direktörün bulunduğu 11 kişiye tefecilik, 5 kişiye de hürriyeti yoksun bırakma suçundan soruşturma açılıyor. Seçil Erzan ifadesinde tefecilik suçundan yargılanan isimlerin kendisini tehdit ettiğini ve ‘Biz Mit Başkanını bile tanıyoruz.’ diye baskı yaptığını, mağdur olduğunu söylüyor.

Ses kayıtları ortaya dökülüyor, bu ses kayıtlarından da insanların nasıl dolandırıldığı anlaşılıyor aslında. Bir gazeteci geçtiğimiz günlerde açıklama yapıyor. Fatih Terim fonunda değerlendirme yapılması için Seçil Erzan’a para veren iş insanlarından biri sonuncu ödemede çantaya takip cihazı yerleştirmiş, çantanın İstanbul’da dönüp dolaşıp eski futbolcuya ulaştığı, sonrasında Süleyman Soylu’nun Denizbankı arayıp ‘Sayın Erdoğan istedi.’ deyip futbolcuların parasının ödenmesini istediğini iddia ediyor.

Fonun adının verildiği spor insanı Fatih Terim bu konuda hiçbir bilgisi olmadığını, mağdur olduğunu, hukuki süreci başlatacağını söylüyor fakat bu iş nasıl başladı, önce bu sorunun açıklığa kavuşması gerekiyor.”

Köksal, bu skandalın sadece bir örnek olduğunu, AKP iktidarında yolsuzluk ve vurgun haberlerinin arttığını, bunların hesabının sorulması gerektiğini vurguladı. Köksal, “Bu skandal, AKP iktidarında yolsuzluk ve vurgunun boyutunu gösteriyor. Bu skandal, AKP iktidarında adaletin nasıl çöktüğünü gösteriyor.

Bu skandal, AKP iktidarında ekonomik krizin nasıl derinleştiğini gösteriyor. Bu skandal, AKP iktidarında vatandaşın nasıl mağdur edildiğini gösteriyor. Bu skandal, AKP iktidarında Türkiye’nin nasıl geriye gittiğini gösteriyor. Bu skandal, AKP iktidarında Türkiye’nin nasıl bir karanlığa sürüklendiğini gösteriyor. Bu skandal, AKP iktidarında Türkiye’nin nasıl bir değişime ihtiyacı olduğunu gösteriyor.

Bu skandal, AKP iktidarında Türkiye’nin nasıl bir umuda ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Bu skandal, AKP iktidarında Türkiye’nin nasıl bir CHP iktidarına ihtiyacı olduğunu gösteriyor.” dedi.