59 Araç ve 106 Milyon Dolarlık Skandallar Belgeleriyle Açıklandı!

59 Araç ve 106 Milyon Dolarlık Skandallar Belgeleriyle Açıklandı!

Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla başlatılan İBB teftişleri, AKP dönemine ait kamu zararını ve usulsüzlükleri gözler önüne serdi. Siyasi partiye tahsis edilen 59 araç, Skorski helikopter satışı ve Fatih'teki arazi vurgunu iddiaları belgeleriyle tartışılıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB), Ekrem İmamoğlu'nun göreve gelmesinin ardından başlatılan teftişler, geçmiş döneme ilişkin önemli usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarını gün yüzüne çıkardı. SÖZCÜ Televizyonu YouTube kanalında yayınlanan bir yayında, kaynaklarımıza göre, bu belgeler ışığında detaylı açıklamalar yapıldı. Yayın sırasında konuşan isimlerden biri olan Deniz Bey (kaynaklarda "Deniz Bey" olarak geçmektedir, bağlamdan Deniz Yavuzyılmaz olduğu çıkarılmaktadır), elindeki belgelerle kamuya açıklandı. SÖZCÜ Televizyonu'nun ilgili yayınına bu bağlantı üzerinden ulaşılabilir:

Kaynaklara göre, İBB'de AK Parti döneminde büyük çaplı yolsuzluk ve yasa dışı işlemlerin kokuları geliyordu. Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz. AK Parti'nin siyasetinin finansmanının İBB kamu bütçesinden karşılandığına yönelik delillerin toplandığı belirtildi. Bu delillerin en çarpıcı olanlarından biri, 2017-2019 yılları arasında 59 adet İBB aracının yasa dışı olarak toplam 14.657 gün boyunca AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na tahsis edildiğinin belgelenmiş olmasıdır. Bu araçların çoğu, İstanbullular için belediye hizmetlerinde kullanılmak üzere İBB tarafından kiralanmış veya satın alınmış araçlardı. Ancak hizmete dönüştürülmek yerine doğrudan anahtarlarıyla AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na teslim edildiği iddia ediliyor.

Bu usulsüz tahsislerin yarattığı güncel kamu zararının 13.578.000 lira gibi devasa bir boyuta ulaştığı hesaplanmıştır. Kaynaklarda gösterilen belgelerde, hangi araçların, kimler tarafından AK Parti il başkanlığına teslim edildiği, kimin teslim aldığı, araçların plakaları, modelleri, markaları, tipleri, motor ve şasi numaraları gibi tüm detayların yer aldığı belirtildi. Hatta bu yasa dışı işlemlerin "pervasızca" yapıldığı ve araç teslim tutanaklarının altına "seçim süresince tahsisli" gibi ibareler konulduğu ifade edildi. Tahsis edildiği belgelenen araçlar arasında 11 adet Passat, 15 adet Megan, 10 adet Clio, 8 adet Fluence, 2 adet Symbol, 3 adet Opel Insignia, 7 adet Ford Transit ve 3 adet Dacia Logi gibi farklı marka ve modeller bulunuyor. Özellikle 11 adet Passat'ın tahsis edilmiş olması, yakın zamanda CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile ilgili ortaya atılan ve gerçek olmadığı savunulan tek bir Passat aracı kiralama iddiasıyla karşılaştırıldı.

Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla İBB Teftiş Kurulu bu usulsüz tahsislerle ilgili bir rapor hazırladı. Bu rapor, 17 Haziran 2020 tarihinde gereğinin yapılması talebiyle İstanbul Valiliği'ne gönderildi. Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz. Ancak kaynaklara göre, İstanbul Valiliği'nden bu rapora dair "çıtlak çıkmadı", "bir tek yanıt bile verilmedi". Teftiş Kurulu Başkanlığı, 14 Eylül 2020'de Valiliğe bir yazı daha göndererek raporun akıbeti hakkında bilgi ve gereğinin yapılmasını beklediklerini iletti. Buna rağmen Valiliğin "hiçbir şey yapmadığı" iddia edildi. O dönemin İstanbul Valisi ve şimdinin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın bu konuda "suspus olduğu" ve işlem yapmadığı, bunun "görevi kötüye kullanmak" ve "suça ortak olmak" olduğu açıkça ifade edildi. Bu durumun alenen suç teşkil ettiği ve bu suça bulaşan dönemin AK Partili yetkilileri ile İBB üst düzey yöneticilerinin ifadeye çağrılması gerektiği vurgulandı. Sadece İBB yetkilileri değil, aynı zamanda bu yasa dışı tahsisi kabul eden, kamu kaynağını kendi siyasi menfaatleri doğrultusunda kullanan AK Parti'nin siyasi üst düzey yöneticilerinin de yargılanması gerektiği belirtildi. Bu durumun belgeli bir yolsuzluk olduğu ve İçişleri Bakanı'ndan görevinin gereğini yapmasının beklendiği ifade edildi. https://www.avazturk.com gibi bağımsız yayın organları da bu tür iddiaların peşine düşmelidir.

Kaynaklarda bahsedilen tek usulsüzlük araç tahsisleri değil. AK Parti dönemine ait olduğu iddia edilen başka çarpıcı örnekler de belgeleriyle paylaşıldı. Bunlardan biri, 2012 yılında İBB'nin 590.000 dolara satın aldığı Skorski tipi helikopterin satışı. Bu helikopterin, 2019 yılında, yani yerel seçimlerden hemen önce, "faal durumda değilken" 601.800 liraya satıldığı belirtildi. Satın alma ve satış faturaları mevcut olan bu işlemin bir yolsuzluk olduğu ve aradaki kamu zararının 18 milyon lira olduğu hesaplandı. Bu konuda da suç duyurusunda bulunulduğu aktarıldı.

Bir diğer büyük iddia ise Fatih'teki arazi skandalıyla ilgili. 2011 yılında Metal Yapı Konut adlı şirketin, bir kısmı İBB'ye ait olan toplam 17 adet parseli 13 milyon dolar karşılığında TL vererek topladığı belirtildi. Bu işlemin ardından sadece 2 ay sonra dönemin AK Partili İBB yönetiminin bir imar değişikliği yaptığı iddia edildi. Kaynaklara göre, bu imar değişikliğinden birkaç yıl sonra şirket gelip, Cumhurbaşkanlığı nezdinde görüşmeler yaptığını belirterek bu parsellerin başka yerdeki parsellerle takas edilmesini talep etti. Bu takas işlemi gerçekleşmeyince, şirket 3 ay sonra İBB'den bu 17 parseli 108,5 milyon dolara satın almasını talep eden bir dilekçe verdi. https://www.avazturk.com gibi platformlarda bu tür belgelerin detaylı analizi yapılmalıdır. Sonucun ise gerçekten "şok edici" olduğu ifade edildi: bu dilekçeden çok kısa bir süre sonra İBB'nin, Metal Yapı Konut şirketinin 2011 yılında 13 milyon dolara aldığı 17 adet taşınmazı tam 119 milyon dolara satın aldığı belirtildi. Aradaki farkın 106 milyon dolar olduğu ve bu anlattılan tüm aşamanın belge belge oluşturulduğu vurgulandı.

Kaynaklara göre, Ekrem İmamoğlu bu Fatih'teki soruşturmanın da peşine düştü ve Teftiş Kurulu'na rapor hazırlattı. Ancak bu soruşturmanın İBB'yi aştığı, "sarayın koridorlarına ulaştığı" ve "mevcut cumhurbaşkanının kapısını çaldığı" iddia edildi. Bu süreçlerin neticesinde aslında Sayın Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olduğu ancak şu anda görevine devam ediyor olsaydı dahi bu dosyalar nedeniyle AK Parti'nin bir numaralı hedefi durumuna geldiği belirtildi.

Yayında konuşan isim, AK Parti'nin görevlendirdiği savcıların 2019 öncesi ihalelere bakmak için zaman bulamadıklarını söylemeleri durumunda kendisini aramaları gerektiğini, tüm belgeli yolsuzluk, usulsüzlük ve kamu zararı dosyalarını, kanıtlarını teker teker verebileceğini söyledi. Şu anda buzdağının sadece görünen kısmının paylaşıldığı, kalan kısmının ise ilerleyen yıllarda mutlaka ortaya çıkacağına dair bir dönemin geleceğinin farkına varılması gerektiği vurgulandı. Ortada birçok belgeli suç olduğu ve bu durumların soruşturulması, ilgililerin yargılanması gerektiği çağrısı yinelendi. https://www.avazturk.com gibi basın kuruluşları bu belgelerin peşinden gitmelidir. Bu iddialar, kamu kaynaklarının kullanımı ve hesap verebilirlik açısından büyük önem taşımaktadır.