Tüm Türkiye'yi derinden etkileyen ve yasa boğan bir haberle sarsıldık. İnsani dramların yaşandığı bu coğrafyada, umut dolu bir yolculuğun nasıl bir faciaya dönüştüğü akıl sır ermiyor. Batı Afganistan'ın Herat vilayetinde meydana gelen kaza, sadece bir trafik kazası olmaktan öte, geride derin izler bırakan bir trajediye dönüştü.

Bu olay, özellikle göçmenlerin yaşadığı zorlu şartları bir kez daha gözler önüne serdi. Sınır dışı edilerek ülkelerine dönen Afgan göçmenlerini taşıyan otobüs, gece yarısı korkunç bir çarpışmanın ortasında kaldı. Bir kamyon ve bir motosikletle çarpışan otobüs, ne yazık ki içerisindekilere mezar oldu. Kazanın meydana geldiği bölgeden gelen ilk bilgiler, herkesi dehşete düşürdü.

Kazanın nedeni ise yetkililer tarafından yapılan açıklamalarla netleşmeye başladı. Herat polisi, facianın otobüs şoförünün aşırı hız ve dikkatsizliği sonucu meydana geldiğini belirtti. Ancak bu açıklama, trajedinin büyüklüğünü anlatmaya yetmedi. Çünkü bu olay, sadece bir dikkatsizlik değil, aynı zamanda umuda yolculuk eden insanların kaderini değiştiren bir dönüm noktası oldu.

Olayın yaşandığı dönemde İran'ın, Afgan göçmenleri sınır dışı etme operasyonlarını yoğunlaştırdığı biliniyordu. Ocak ayından bu yana 1.5 milyon Afgan'ın bu şekilde ülkeyi terk ettiği ifade edilirken, bu otobüs de benzer bir dramın parçasıydı. İşte bu çarpışma, bu büyük göç dalgasının ortasında, 78 insanın hayatına mal oldu.

Kazada otobüsteki herkes hayatını kaybetti. Bu korkunç faciada kurtulan olmadı. Can veren 78 kişi arasında, hayatlarının baharındaki 17 çocuğun da olması, yürekleri dağladı. Yaşam savaşı veren bu insanların umutları, o kara gecede, soğuk asfaltın üzerinde son buldu. Faciaya neden olan o otobüs, adeta bir ölüm makinesi gibi, geride sadece acı ve gözyaşı bıraktı. Olay, tüm dünyanın dikkatini bu insani krize çekerken, hayatını kaybedenlerin yakınları yasa boğuldu.