Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından toplamda 10 ilde can ve mal kayıpları meydana gelirken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da ilgili illerde ve 3 çevre ilde hasar tespit çalışmaları başlattı. Birçok yapının zarar gördüğü bazı yapıların ise acilen yıkılması gerektiği belirlenirken ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs da Kahramanmaraş depremine ilişkin bir rapor hazırladı. Aralarında Türk ekonomistin de bulunduğu uzmanlar, depremin sebep olduğu hasarlara ilişkin tahminlerini paylaştı.

Türkiye’deki altyapı ve genel ekonomi üzerinde hasarın tespit edilmesi amacı ile bir çalışma yürüten Goldman Sachs ekonomistleri, önceki depremler sonucunda kayda geçmiş olan bulguları ele aldı. Depremin büyüme üzerinde etkisinin, sermaye stokundaki zarar ile karşılaştırılması sonucunda elde edilen düşük maliyet herkesi şaşırttı.

MADDİ HASARLARA YÖNELİK BİR RAPOR HAZIRLANDI!

Dünyaca ünlü yatırım bankası Goldman Sachs bünyesinde görev yapan ekonomistler Başak Edizgil ile Clemens Grafe, Kahramanmaraş depreminin maddi hasarlarına ilişkin yeni bir rapor hazırladı. Raporda, şu ifadelere yer verildi: “1999 depremi GSYH’daki payı, Kahramanmaraş depreminin üç katından daha büyük bir alanı etkiledi. Bir akademik çalışmaya göre Marmara depreminin maaliyetinin GSYH’nin yüzde 1,2’sine denk geldiğini ortaya koydu. Elde edilmiş olan bu sonuç ve bölgenin büyümedeki payı göz önünde bulundurulduğunda Kahramanmaraş depreminin GSHY’ye maliyetinin yüzde 1’in oldukça altında kalabileceğini tahmin ediyoruz.”

İLERLEYEN GÜNLERE DİKKAT ÇEKTİLER!

Raporda para ve maliyet politikası kapsamında atılacak olan adımlara ve deprem sonrasında Türkiye’ye gönderilmiş olan yardımlara dikkat çekildi. Yardım ve yeniden inşa sürecinin bir plan dahilinde yürütülmesi durumunda büyüme üzerindeki etkinin uzun vadede ortaya çıkacağı tahmin edildi. Raporda, bu tahmine ilişkin şu ifadelere yer verildi: “Geçmiş dönemlerde benzer şoklara verilen tepkiler göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin kurumsal kapasitesinin yanıt vermek için yetersiz kalacağını tahmin etmiyoruz. Riskler var ise onlarda daha çok mali alan ile ilgili.”