Af Yasası İçin Geri Sayım Mı Başladı?

Af Yasası İçin Geri Sayım Mı Başladı?

Kimsenin beklemediği bir anda, siyasetin en hassas konularından biri yeniden alevlendi. Perde arkasında öyle bir süreç işliyor ki, milyonların kaderini değiştirebilir. Çok gizli o plan için tüm gözler Ankara’da!

Siyasi kulisler, uzun bir süredir konuşulmayan ve kamuoyunun gündeminden düşen bir konuyla yeniden ısındı. Türkiye’nin en köklü partilerinden birinden gelen, kelimelerin arasına saklanmış “af sinyali,” sadece cezaevlerindeki mahkumları değil, aynı zamanda milyonlarca aileyi ve tüm siyasi denklemleri derinden etkileyecek potansiyele sahip. Bu sinyal, ne bir kürsü konuşmasında ne de bir miting meydanında açıkça dile getirildi. Aksine, siyasetin en kritik noktalarından birinde, çok ince bir şekilde verildi ve şimdi, bu sinyalin ardında yatan büyük sır perdesi aralanıyor.

Söz konusu işaret, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı'ndan geldi. Herkesin yakından takip ettiği bir sosyal medya platformu üzerinden yapılan paylaşım, ilk bakışta sadece ceza hukukunun temel prensiplerine dair genel bir yorum gibi görünüyordu. Ancak bu yorumun zamanlaması ve içeriği, sıradan bir mesajın çok ötesinde anlamlar taşıyordu. Paylaşım, ceza hukukunun amacının cezalandırma değil, mahkumların topluma yeniden kazandırılması olduğunu vurguluyor, infaz sisteminin bu amaca hizmet etmesi gerektiğini belirtiyordu. Bu sözler, özellikle geçmişte defalarca gündeme gelen ve MHP'nin sahiplendiği bir konuyu, yani af tartışmasını yeniden canlandırdı.

Ayrıca Okuyun: Meclis'te Gazze görüşülürken AKP’li vekilin gündemi Mehmet Ali’nin düğünü https://www.avazturk.com/mecliste-gazze-gorusulurken-akpli-vekilin-gundemi-mehmet-alinin-dugunu-92347h.htm

Bu durum, akıllara MHP'nin daha önceki af girişimlerini getirdi. Özellikle 2018 yılında, yine MHP liderliğinde, kapsamlı bir af teklifi Meclis gündemine taşınmış, ancak o dönemki siyasi konjonktür nedeniyle sonuca ulaşamamıştı. O teklif, terör, cinsel istismar ve uyuşturucu suçları gibi kamuoyunun hassas olduğu konuları kapsam dışı bırakıyor, bu suçları işleyenlerin af kapsamına alınmayacağını özellikle belirtiyordu. Bu hassas ayrım, MHP'nin af konusuna sadece bir siyasi manevra olarak değil, aynı zamanda toplumsal adalet ve güvenliği de gözeten bir yaklaşımla baktığının göstergesiydi. İşte şimdi, benzer bir dil ve strateji yeniden sahneye çıkıyor ve bu, konunun yeniden bir kanun teklifine dönüşebileceğinin en güçlü işareti olarak yorumlanıyor.

Sadece MHP kanadından değil, siyasetin tecrübeli isimlerinden de benzer bir çağrı yükseldi. Adalet Bakanlığı yapmış eski bir TBMM Başkanı da, "genel af ihtiyacı"nın bir zaruret haline geldiğini dile getirdi. Bu isim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasının gerekliliğini vurgulayarak, af konusunu insan hakları ve hukuki düzenlemelerle ilişkilendiriyordu. Bu açıklama, af konusunun sadece siyasi bir vaat olmaktan öte, hukuki bir zorunluluk haline geldiği yönündeki iddiaları güçlendirdi. İktidar ortağından gelen sinyal ile siyasetin tecrübeli isminden gelen çağrının aynı döneme denk gelmesi, perdenin arkasında yeni bir iş birliği zemininin oluştuğu ihtimalini de beraberinde getiriyordu.

Peki, tüm bu sinyallerin ve açıklamaların ardında yatan asıl büyük plan ne? MHP, neden tam da bu dönemde af konusunu yeniden gündeme getiriyor? İşte tüm bu soruların cevabını içeren, şimdiye kadar hiç konuşulmamış o kritik detay... Af, sadece bir kanun değişikliği değil, aynı zamanda siyasi dengeleri yeniden şekillendirecek bir hamle. MHP'nin amacı, af teklifiyle sadece mahkumlara ve ailelerine bir umut vermek değil, aynı zamanda uzun bir süredir devam eden ittifak siyasetinde kendi inisiyatif alanını genişletmek ve kamuoyunda güçlü bir etki yaratmak. Bu hamle, potansiyel bir erken seçim veya yerel seçim öncesinde, Cumhur İttifakı içindeki konumunu daha da sağlamlaştırmayı ve kendi seçmen tabanına yönelik güçlü bir mesaj vermeyi amaçlıyor. Af konusu, görüldüğü gibi sadece insani bir mesele değil, aynı zamanda siyasi bir güç mücadelesinin de en önemli aracı olarak kullanılıyor. Bu nedenle, önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelecek af teklifinin, sadece ceza infaz sistemini değil, aynı zamanda Türkiye'deki siyasi ittifakların geleceğini de belirlemesi bekleniyor.