Ahtapotun Ta Kendisi Gençlerin Geleceğini Tüketti! İstanbul Belediyelerindeki Yolsuzluk İddiaları ve 15 Temmuz Gecesi Yaşananl
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "ahtapot" suçlamalarına Meclis'te cevap verdi. Özel, Sayıştay raporlarına yansıyan Fatih, Bayrampaşa ve Bahçelievler belediyelerindeki usulsüzlükleri tek tek sıraladı. Ekonomideki "Tek Adam Krizi"ne..
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "ahtapot" suçlamalarına Meclis'te cevap verdi. Özel, Sayıştay raporlarına yansıyan Fatih, Bayrampaşa ve Bahçelievler belediyelerindeki usulsüzlükleri tek tek sıraladı. Ekonomideki "Tek Adam Krizi"ne ve 1 milyon 600 bin kişilik işsizlik başvurusu dramına dikkat çeken Özel, 15 Temmuz gecesi Meclis'te yaşananları ve İmamoğlu ekibine yönelik son tutuklamaları sert ifadelerle eleştirdi. İşte Özgür Özel'in açıklamalarından çok özel detaylar...
CHP Lideri Özel'den Erdoğan'a "Gerçek Ahtapot" Vurgusu: Belediyelerdeki Yolsuzluklar, Ekonomi Dramı ve Yargıya Müdahale İddiaları Gündemde!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İstanbul'dan Türkiye'ye ve yurt dışına uzanan ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor" şeklindeki sözlerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki grup toplantısında çok sert ve detaylı bir yanıt geldi. Özel, "Ben yarın ona bir ahtapot göstereceğim" sözünü tutarak, AKP yönetimindeki belediyelerde Sayıştay raporlarına yansıyan usulsüzlükleri ve ekonomik durumu "gerçek ahtapot" olarak tanımladı.
AKP'li Belediyelerde Sayıştay Raporlarına Yansıyan "Vurgunlar" İddiası
Özgür Özel, konuşmasında özellikle İstanbul'daki AKP yönetiminde olan Fatih, Bayrampaşa ve Bahçelievler belediyelerindeki Sayıştay raporlarına yansıyan iddiaları tek tek açıkladı. Özel'in açıklamalarına göre:
- Fatih Belediyesi: Sayıştay'ın 4 Temmuz 2024 tarihli kararına göre, belediye başkan yardımcılarının birden fazla belediye şirketinden huzur hakkı almasının yasak olmasına rağmen bu ödemeler yapılmış. Ayrıca, reklam alanlarının 2886 sayılı kanuna aykırı olarak ihalesiz kiraya verildiği ve bunun büyük kamu zararına yol açtığı tespit edilmiş. En çarpıcı iddia ise, öğrenci yurdu yapılması şartıyla üst hakkı verilen arsa üzerine inşa edilen binanın, 2015'ten beri 10 yıldır ruhsatsız bir şekilde turistik otel olarak işletilmesi. Mevcut belediye başkanının bu durumu 6 yıldır bilmesine rağmen işlem yapmadığı öne sürüldü. Sayıştay'ın bu tespitler üzerine Fatih Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdiği belirtildi.
- Bayrampaşa Belediyesi: Mart 2024 öncesi AKP yönetiminde olan belediyede, Ocak-Haziran 2024 dönemi için spor eğitimi verecek eğitmenler için ₺1,4 milyona ihale açıldığı ancak belediye CHP'ye geçtikten sonra yapılan incelemede, ihale kapsamında aylardır çalışıyor gözüken personelden hiçbirinin görülmediği iddia edildi. İhalesi yapılmamış eğitime ₺1,4 milyon ödenmiş ve bunun yaklaşık ₺1 milyonu ödenmiş durumda. Bu durum üzerine soruşturma açıldığı ancak AKP'li önceki belediye başkanı ve ilgili kişilerin serbestçe dolaştığı belirtildi.
- Bahçelievler Belediyesi: Temmuz 2024'te yapılan temizlik hizmetleri ihalesinin, diğer şirketler ₺565 milyona alınca çekilmesine rağmen, aynı firmaya daha sonra araçlara şoför alımı için ₺278 milyonluk ayrı bir ihale açıldığı ve toplam maliyetin ₺843 milyona çıktığı belirtildi. Özel, bunun iki ihale yerine tek ihale yapılması gerektiğini, bu firmaya imtiyaz verildiğini ve Sayıştay raporlarına rağmen Bahçelievler Belediyesi hakkında hiçbir işlem yapılmadığını söyledi. CHP'li belediyelerde benzer iddialarla kişilerin tutuklanırken, bu örneklerde AKP'li kişilerin dışarıda olmasını "Adalet mi bu?" sözleriyle eleştirdi.
"Gerçek Ahtapot" Kim? Özel'in Tanımı Gündem Yarattı
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarif ettiği ahtapotun kendisi olduğunu iddia ederek, "Bir elinde işçi, bir elinde esnaf, bir elinde emekçi, bir elinde çiftçi. Gençlerin geleceğini tüketti ahtapotun ta kendisi. Memuru, işsizi, bitirdiniz memleketi!" ifadelerini kullandı. Özel'in ahtapot metaforu, Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal sorunlarına bağlanarak genişletildi.
Özel'e göre "gerçek ahtapotun" kolları şunları içeriyor:
- Beşli Çete (Kırk Haramiler): Yaklaşık 43 şirketten oluşan bu grubun ahtapotun elinde olduğu iddia edildi.
- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Soygunu: Özel kalem müdürünün genç oğlunun Kıbrıs'a büyükelçi yapılması, kaset toplama iddiaları ve "büyük vurgunlar, gemilerde yakalananlar" bu kapsamda sayıldı.
- Çadır Satan Kızılay Vurgunu: Deprem döneminde çadır satışıyla gündeme gelen Kızılay'ın da ahtapotun bir kolu olduğu iddia edildi.
- 17-25 Aralık: Dönemin başbakanının (Erdoğan'ın) "hırsızlık yapan kardeşim olsa kolunu keserim" dediği dört bakan, ayakkabı kutuları ve çikolata kutularıyla ilişkilendirildi.
- Yunus Emre Vakfı Soygunu.
- Dezenfektan Satan Bakan.
- Türgev ve Ensar.
Özel, ahtapotun besledikleri bir yanda iken, diğer yanda "canından bezdirdikleri, boğazını sıktıkları" kesimlerin işçiler, esnaflar, emekliler, çiftçiler, memurlar ve işsizler olduğunu vurguladı.
Yargı Süreci Eleştirisi ve İmamoğlu'nun Çalışanlarına Yönelik Operasyonlar
CHP Lideri, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonları ve Ekrem İmamoğlu'nun yakın çalışma arkadaşlarının tutuklanmasını sert bir dille eleştirdi. 19 Mart darbesinin üzerinden 69 gün geçtiğini belirten Özel, son olarak 5. dalga operasyonla 46 kişinin gözaltına alınıp, aralarında İmamoğlu'nun özel kalem müdürü Kadriye Hanım ve koruma müdürünün de bulunduğu 25 kişinin tutuklandığını söyledi.
Özel, Kadriye Hanım'ın yaşadıklarını detaylandırarak anlattı: İlk gözaltında 4 gün tutulup, 3 yıl önceki bir araç çıkışıyla ilgili rüşvet parası kaçırma iddiası sorulduğunu ancak aracın o tarihte kendisinde olmadığını dekontla ispatlayınca sulh ceza hakimi tarafından serbest bırakıldığını belirtti. Ancak dört gün sonra aynı meseleyle ilgili ikinci kez gözaltına alınıp tekrar tutuklama talep edildiğini ve bu sefer tutuklandığını aktardı. Özel, Ceza Muhakemeleri Kanunu'na (CMK) göre, aynı olayla ilgili şüphelinin yeniden ifadesi alınması ihtiyacı ortaya çıktığında bu işlemin ancak Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılabileceğini, poliste sorgu sorulamayacağını ve hakim tarafından serbest bırakılan kişinin aynı meseleden bir daha gözaltına alınamayacağını belirterek, yaşananların kanunlara aykırı olduğunu savundu.
Yaşananların "sade zulüm olsun diye değil", "savcının, özel kalemi, en yakınındakileri alma talimatını aldığı" için yapıldığını iddia etti. Hakimlerin istenen kararı vermemesi durumunda görev yerlerinin değiştirildiğini (sulh cezadan icraya sürülmesi örneğiyle) belirterek, hakimlere "Benim dediğimi yapmazsan seni icraya sürerim" mesajı verildiğini öne sürdü. Özel, doğum gününde annesinden ayrı bırakılan 14 yaşındaki Çınar'dan bahsederek, bu yaşananlara sebep olanların "Çınar'ın gözyaşlarında boğulması" bedduasında bulundu.
İmamoğlu'nun "suçsuz" olduğunu, iddia olmasına rağmen iddianame, yargılama, karar veya kesinleşme olmadığını belirten Özel, buna rağmen İmamoğlu'nun resminin belediyeye veya metrolara asılmasının engellenmeye çalışılmasını eleştirdi. Bunun üzerine İmamoğlu'nun fotoğrafının Boğaz Köprüsü'ne asıldığını hatırlatarak, "Hadi gel indir! Gel indir!" diye meydan okudu. "Bir başsavcıya, üç savcıya, üç hakimin arkasına saklanan korkaklara söylüyorum: Ekrem İmamoğlu masumdur" dedi ve gelecekte hukuk önünde hesap sorulacağını söyledi.
15 Temmuz Gecesi Yaşananlar ve Erdoğan'ın Tutumu
Özgür Özel, konuşmasında 1960, 12 Mart ve 15 Temmuz darbelerine karşı CHP'nin duruşunu anlattı. Özellikle 15 Temmuz gecesi Ankara'da nöbetçi grup başkanvekili olduğunu ve darbe girişimi anlaşıldığında milletvekillerini Meclis'e çağırarak direniş kararı aldıklarını aktardı. Dönemin Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın bile bu tutumdan dolayı kendisini takdir ettiğini söyledi. A Haber spikerinin o gece kendisi için "inanılmaz bir demokrasi dersi veriyor Türkiye'ye ve dünyaya" ifadelerini kullandığını hatırlattı.
Özel, demokrasiyi "İşimize geldi, bindik demokrasi tramvayına. İşimize gelmeyen yerde ineriz" diyen Recep Tayyip Erdoğan olmadıklarını, demokrasinin raylarını döşeyenler olduklarını savundu. 15 Temmuz'un ertesi günü Erdoğan'ın CHP'nin kapısını çalarak Meclis grubunun tutumundan dolayı takdirlerini ilettiğini, darbenin dünyaya birlikte anlatılmasını ve Sosyalist Enternasyonal'e CHP aracılığıyla bilgi verilmesini istediğini iddia etti. Özel, şimdi ise kendisine "Sosyalist Enternasyonal'e bizi şikayet etme" denildiğini belirterek, "Sana darbe yapılınca şikayet edeceğiz de, anlatacağız da 15,5 milyon oyla milletin aday gösterdiği İmamoğlu'na sen darbe yapınca mı susacağız?" diye sordu.
"Bu Darbe Korkakların Darbesidir"
Özel, yaşananların iktidara yapılan bir darbe olmadığını, "iktidar tarafından geleceğe, geleceğin iktidarına yapılan korkakların yaptığı bir darbe" olduğunu iddia etti. 1980 darbesini yapanlara Amerika'nın "Bizim çocuklar" dediğini hatırlatan Özel, 19 Mart darbesini yapanların da Amerika'dan icazet aldığını öne sürdü. Trump'ın petrol baronu Harold Hamm ile TPAO arasında yapılan petrol arama sözleşmesini gündeme getiren Özel, Hamm'ın Türkiye'deki durumu "Türkiye bir üçüncü dünya ülkesi. Üçüncü dünya ülkelerinde böyle işler olur. Muhalifleri hapse tıkarsınız, icabına bakarsınız. Yaptıkları işe yarayacak Erdoğan'ın" sözleriyle yorumladığını aktardı. Bu ifadelerle, darbenin amacının Trump'ın çıkarlarına hizmet edecek şekilde, "ses yükseltecek" veya "Trump'ın Gazze'yi işgaline evet demeyecek bir sonraki cumhurbaşkanının içeri atılmasına" karar verilmesi olduğunu öne sürdü.
Ekonomideki Durum ve İşsizlik Dramı
Özel, Türkiye'nin tam 7 yıllık bir krizin içinde olduğunu ve bu krizin adının "Tek Adam Krizi" olduğunu söyledi. Memleketteki işsizliğin boyutunu göstermek için Sağlık Bakanlığı'nın açtığı 3170 temizlik görevlisi kadrosuna 1 milyon 600 bin kişinin başvurduğu örneğini verdi. Bu sayının 60 ilin nüfusundan yüksek olduğunu ve insanların bir umutla başvuru için masraflara katlandığını vurguladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i de eleştiren Özel, "Bu rezervleri bu günler için biriktirdik" sözünü hatırlatarak, rezervin 1 milyon 600 bin işsiz için değil, "bu günler için" biriktirildiğini ve bunun "darbenin mali ayağı" olduğunu iddia etti. Yeni Şafak gazetesinin bile "Ekonomide rasyonel çöküş", "Şirket iflasları katlandı", "Faiz arttı, döviz yükseldi, enflasyon azdı", "Üretim düştü, sanayi duruyor", "Yatırımlar durdu", "Enflasyon zirve yaptı" şeklinde başlıklar attığını belirterek, bu durumun ciddiyetini iktidara yakın bir gazetenin manşetleriyle ortaya koydu.
Bayram ikramiyesi konusuna da değinen Özel, ₺4000 olan ikramiyenin ilk verildiğinde bir koç almaya yettiğini, şimdi ise İstanbul-Mersin gidiş-dönüş otobüs biletinin bile ₺5200 olduğunu, Sivas'a gidişin ise ₺3200 olduğunu belirterek, emeklilerin bayramda memlekete gitmekte zorlandığını örneklerle anlattı.
Gelecek Planları ve Mücadele Vurgusu
Özgür Özel, bundan sonraki süreçte yollara düşeceklerini, sendika konfederasyonlarını (DİSK, TİSK, Türk-İş, Hak-İş) ve işçi, emekli, esnaf, KOBİ, sanayici temsilcilerini ziyaret edeceklerini açıkladı. Asgari ücrete ara zam ve emekliye seyyanen zam almayı "söke söke" alacaklarını vurgulayan Özel, bu zamlar verilmediği takdirde "emeklinin de, emekçinin de iki eli değil, bu ahtapot gibi sekiz eli sizin yakınızda" diyerek "huzur vermeyecekleri" mesajını verdi.
Önümüzdeki günlerde İstanbul Esenler'de ve gelecek hafta sonu Düzce ile Antalya'da mitingler düzenleyeceklerini duyurdu. "Olmayan ahtapotu varmış gibi göstermeye çalışanlardan hesap soracağız" diyen Özel, gerçek rüşvetçilerden, yolsuzluk yapanlardan ve milletin kanını emenlerden hesap soracaklarını belirterek konuşmasını tamamladı. Kumpası kuranların da hesap vereceğini vurguladı.