Saldırganın emniyette verdiği ilk ifadeye ulaşıldı. Edinilen bilgilere göre, saldırgan "CHP’den yemek kartı istemiştim ama talebim geri çevrildi. O an kendime hakim olamadım" sözleriyle olay anındaki ruh halini açıklamaya çalıştı.

Saldırı Anı ve Yaşananlar

Olay, İstanbul’da bulunan Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen bir programın ardından yaşandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, etkinlikten ayrılırken, kalabalığın içinden çıkan bir şahıs aniden yaklaşıp kendisine yumruk attı.

Güvenlik güçlerinin hızlı müdahalesiyle saldırgan kısa sürede etkisiz hale getirildi ve gözaltına alındı. Olay yerindeki polis ekipleri ve korumalar sayesinde Özgür Özel’in sağlık durumunda ciddi bir sorun yaşanmadı.

Saldırının ardından CHP’liler ve birçok vatandaş, sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirdi. Siyasi parti temsilcileri de saldırıyı kınayan açıklamalarda bulundu.

Saldırının arka planında ne olduğu, şahsın motivasyonu ve amacı merak konusu olurken, gözaltına alınan zanlının ifadesi bu sorulara ışık tuttu.

Emniyetteki İfadesi Şaşırttı

Saldırganın emniyette verdiği ilk ifadede, saldırının planlı olmadığını öne sürdüğü öğrenildi. İfade sırasında oldukça gergin olduğu bildirilen şahıs, “Ben aslında oraya Özgür Özel’e saldırmak için gitmedim. Onu görünce birden sinirlendim.

Geçmişte CHP’den yemek kartı istemiştim, ancak bu talebim karşılanmadı. O olay beni üzmüştü. Gördüğümde aklıma geldi, kendimi tutamadım” şeklinde konuştu.

Yetkililerden alınan bilgiye göre, saldırganın sosyal ve ekonomik durumunun düşük olduğu, geçmişte bazı sosyal yardımlara başvurduğu ve zaman zaman belediye destek programlarından faydalanmaya çalıştığı öğrenildi. Söz konusu yemek kartı talebinin ne zaman ve hangi yolla iletildiği ise araştırılıyor.

Siyasi Yorumlar ve Tepkiler

Olayın hemen ardından CHP cephesinden yapılan açıklamada, saldırının demokrasiye ve siyasetin barışçıl doğasına karşı bir tehdit olduğu vurgulandı.

Parti sözcüleri, Özgür Özel’in sağlık durumunun iyi olduğunu ve olayın yargıya taşındığını duyurdu. Ayrıca, saldırganın arkasında bir organizasyon ya da provokatif bir yapı olup olmadığının araştırılacağı bildirildi.

Diğer siyasi partilerden de art arda tepkiler geldi. İktidar ve muhalefet kanadından birçok isim, bir siyasi lidere yönelik yapılan bu tür saldırıların kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Sosyal medyada da büyük yankı uyandıran olay, özellikle güvenlik önlemlerinin yeterliliği ve siyasi liderlerin halkla buluştuğu alanlardaki riskler konusunu yeniden gündeme getirdi.

Hukuki Süreç Başlatıldı

Saldırgan, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından ifadesi alınan zanlının “kasten yaralama” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı saldırı” suçlarından yargılanması bekleniyor.

Olayın güvenlik kameraları tarafından kaydedildiği ve görüntülerin delil olarak dosyaya eklendiği öğrenildi.

Ayrıca, saldırganın geçmişine dair detaylı bir inceleme başlatıldığı bildirildi. Suç kaydı, daha önce benzer eylemlerde bulunup bulunmadığı ve olaya iten psikolojik ya da sosyal faktörler araştırılıyor.

Savcılık, olayın münferit bir tepki mi olduğu yoksa daha geniş çaplı bir planın parçası mı olduğuna dair soruşturmasını sürdürüyor.

Toplumda Endişe ve Güvenlik Tartışması

Bu olay, Türkiye’de siyasi figürlere yönelik güvenlik önlemlerinin yeterliliği konusunda bir kez daha tartışmaları alevlendirdi.

Özellikle halkla iç içe olmayı tercih eden siyasi liderlerin bu tür risklerle karşı karşıya kaldığı bir ortamda, güvenlik protokollerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Siyasi şiddetin toplumdaki kutuplaşmayı artırabileceğine dair endişeler de dile getiriliyor. Saldırının, basit bir bireysel öfke nöbetinden ibaret olmadığı, aynı zamanda toplumda biriken ekonomik ve sosyal sıkıntıların dışa vurumu olabileceği görüşü bazı uzmanlarca savunuluyor.

CHP’den Sakinleştirici Mesaj

CHP yetkilileri, olay sonrası tansiyonun daha fazla yükselmemesi adına sakinleştirici mesajlar vermeye özen gösterdi.

Parti sözcüsü yaptığı açıklamada, “Bu tür saldırılar bizleri yıldırmaz, demokrasi ve halk iradesi yolunda yürümeye devam edeceğiz” dedi. Ayrıca hukuki sürecin yakından takip edileceği ve olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için çalışıldığı belirtildi.

Özgür Özel’e yönelik gerçekleştirilen bu saldırı, yalnızca bir siyasi lidere yönelik fiziki şiddet olayı değil, aynı zamanda sosyal yardımlar, halkın beklentileri ve siyasete olan güven konularını da gündeme taşıdı.

Saldırganın ifadesinde yer alan “yemek kartı talebi” detayı, sosyal yardım mekanizmalarının etkinliği, ulaşılabilirliği ve algısı hakkında daha geniş bir değerlendirmeyi zorunlu kılıyor.

Gerek kamu kurumlarının, gerekse siyasi partilerin, vatandaşlarla kurdukları iletişimde daha şeffaf, çözüm odaklı ve empatik bir yaklaşımı benimsemeleri gerektiği yönünde çağrılar yapılmaya başlandı.

Olayın adli süreci devam ederken, kamuoyunun dikkatleri hem saldırganın arka planına hem de benzeri olayların yaşanmaması için alınacak önlemlere çevrildi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleştirilen anma töreninin ardından beklenmedik bir saldırıya uğradı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in katıldığı programın bitiminde yaşanan olayda, Özgür Özel’e yumrukla saldıran şahıs kısa sürede güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilerek gözaltına alındı.

Saldırganın Kimliği ve Geçmişi

Emniyet güçlerinin yaptığı incelemeler sonucunda saldırganın 66 yaşındaki S.T. olduğu tespit edildi. S.T.'nin sabıka kaydının oldukça kabarık olduğu öğrenildi.

2004 yılında Hatay’da iki çocuğunu öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen S.T., bu suçtan ötürü 20 yıl cezaevinde kaldıktan sonra şartlı tahliye ile serbest bırakılmıştı.

Olayın ardından emniyete götürülen şahıs, burada yapılan ilk sorgulamada saldırı gerekçesine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Yemek Yardımı Alamadım, Zaten Uzun Zamandır Kızgındım

S.T., ilk sözlü ifadesinde uzun süredir Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı öfke taşıdığını belirtti. Geçmişte maddi yardım umuduyla partiye başvurduğunu ancak partili olmadığı için yemek kartı desteğinden faydalanamadığını söyledi. Bu durumun kendisini derinden etkilediğini ve zaman içinde içsel bir öfkeye dönüştüğünü aktardı.

İfadesinde, “Cumhuriyet Halk Partisi’ne yemek yardımı için gittim ama partili olmadığım gerekçesiyle bana yardım edilmedi. O günden beri içimde bir öfke taşıyorum. Özellikle son zamanlarda CHP’nin gençleri sokağa çağıran söylemlerine daha da sinirlenmiştim. Bu duygularımı bastırıyordum” sözlerini kullandı.

Olay Yerine Tesadüfen Gittim, Ama Kendimi Tutamadım

Saldırıya niyetinin başlangıçta olmadığını iddia eden S.T., Taksim’de konakladığı bir apart otelden çıktığını ve AKM’de program düzenlendiğini duyunca merakla oraya yöneldiğini ifade etti.

Ancak Özgür Özel’i görür görmez kendini kaybettiğini ve öfkesine hâkim olamadığını belirterek, “Orada saldırma amacıyla bulunmuyordum, fakat onu görünce sinirlerime engel olamadım” dedi.

Terör Bağlantısı Bulunamadı, Bulaşıkçı Olarak Çalışıyormuş

S.T. hakkında yapılan ilk güvenlik soruşturmasında herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının bulunmadığı tespit edildi. Günlük yaşamını İstanbul’daki bir restoranda bulaşıkçı olarak sürdürdüğü öğrenildi.

Şu ana kadar resmi olarak savcılık ifadesine başlanmamış olsa da, polis nezaretindeki ön değerlendirme kapsamında verdiği sözlü yanıtlar kamuoyuyla paylaşıldı.

Güvenlik Önlemleri Artırıldı

Olayın ardından CHP çevresinde güvenlik tedbirleri artırılırken, siyasi çevrelerden de saldırıya sert tepkiler geldi.

Demokrasiye ve siyasetin temsilcilerine karşı şiddet eylemleri kınanırken, saldırının bireysel bir olay mı yoksa başka motivasyonlarla mı yapıldığı konusu soruşturma kapsamında değerlendiriliyor.

Soruşturma Sürüyor

Saldırgan S.T.’nin geçmişi, psikolojik durumu ve saldırının planlı olup olmadığı konularında emniyet ve savcılık makamlarının yürüttüğü soruşturma derinleştirilerek devam ediyor.

Öte yandan, Özgür Özel’in sağlık durumunun iyi olduğu ve olayın ardından programlarına devam ettiği bildirildi.