Türk siyasetinin gündemi, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın potansiyel olarak bir kez daha cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağı tartışmaları etrafında dönüyor. Son olarak 31 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla elde edilen bilgilere göre, AKP'nin bu konuda "kolları sıvadığı" ve bir "yol haritası" belirlediği öğrenildi. Bu yol haritasının merkezinde ise anayasa değişikliği yerine farklı bir yöntemin tercih edildiği görülüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce yaptığı "Yeniden aday olmak gibi bir derdim yok" açıklaması, siyaset kulislerinde yeni tartışmaları ateşlemişti. Ancak AKP içinden gelen son bilgiler, bu açıklamanın ardından partinin potansiyel bir adaylık durumuna karşı hazırlıklarını başlattığını ortaya koyuyor.

Türkiye gazetesinde yer alan haberlere göre, AKP kurmayları, Erdoğan'ın anayasal olarak iki dönem kuralı nedeniyle bir kez daha aday olabilmesinin önündeki engeli aşmak için Anayasayı değiştirmek yerine Meclis'ten seçim kararı çıkarılmasını "daha makul" bir yol olarak görüyor. Bu strateji, mevcut anayasal çerçevede, Meclis'in alacağı bir seçim kararı ile üçüncü dönem adaylığının önünün açılabileceği düşüncesine dayanıyor. Anayasa değişikliğinin daha karmaşık ve geniş siyasi mutabakat gerektiren bir süreç olması nedeniyle, Meclis kararı, AKP tarafından daha ulaşılabilir bir seçenek olarak değerlendiriliyor.

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim yok" şeklindeki açıklaması, AKP kurmayları tarafından farklı bir şekilde yorumlanıyor. Parti içi kaynaklar, bu açıklamanın Erdoğan'ın bir daha aday olmayacağı anlamına gelmediğini belirtiyorlar. Bu yorum, Erdoğan'ın sözlerinin mevcut siyasi pozisyonunu güçlendirmek veya gelecekteki adaylık olasılığını tamamen ortadan kaldırmamak adına yapılmış stratejik bir ifade olduğu şeklinde okunabilir. Bu karmaşık siyasi mesajların ve AKP'nin stratejisinin detaylarını https://www.avazturk.com adresinden takip edebilirsiniz. Parti içindeki bu yaklaşım, potansiyel bir adaylık için kapının aralık bırakıldığının bir işareti olarak değerlendirilebilir.

AKP kaynakları, adaylık tartışmaları için takvimin henüz erken olduğunu da ifade ediyorlar. Bu tür tartışmaların ve somut adımların 2027 yılına doğru başlayabileceği belirtiliyor. Bu, partinin süreci zamana yayarak hem kamuoyunu hazırlamayı hem de siyasi ve ekonomik konjonktürün olgunlaşmasını beklemeyi planladığı şeklinde yorumlanabilir. Bu süreçte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den de dikkat çekici bir açıklama geldi. Bahçeli, Erdoğan'ın "derdim yok" açıklamasına itiraz ederek, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin, yeni yüzyılın yol haritasını çizen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a çok ihtiyacı olduğunu vurguladı. (Sağlanan kaynakta, Sn. Bahçeli'nin bu konuyla ilgili olarak yaptığı daha detaylı konuşmalar veya açıklamalar yer almamaktadır.) Tüm siyasi gelişmelerin derinlemesine analizi için https://www.avazturk.com üzerinden bilgi alabilirsiniz.

AKP'nin Meclis'ten seçim kararı çıkarma stratejisinde dikkate aldığı bir diğer önemli faktör ise diğer siyasi partilerden alınması muhtemel destek. Özellikle Halkların Demokratik Partisi (HDP) yerine kurulan DEM Parti ile yürütülen "Terörsüz Türkiye" süreci bu bağlamda öne çıkıyor. AKP'nin stratejisine göre, DEM Parti ile yürütülen bu sürecin pozitif yönde ilerlemesi durumunda, TBMM'den seçim kararı çıkarılması yönündeki oylamada DEM Parti'den destek alınabileceği düşünülüyor. Meclis'te seçim kararı alabilmek için belirli bir çoğunluğa ihtiyaç duyulması [Anayasa'ya göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu bilgi sağlanan kaynakta yer almamakla birlikte genel anayasa bilgisidir.], bu tür potansiyel işbirliklerini AKP için kritik hale getiriyor. Haberin devamını ve siyaset yorumlarını https://www.avazturk.com farkıyla bulabilirsiniz.

Özetle, AKP, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olası bir üçüncü dönem adaylığı için Anayasa değişikliği yerine Meclis'ten seçim kararı çıkarma planını önceliklendirmiş durumda. Parti içindeki değerlendirme, Erdoğan'ın son açıklamasının kesin bir aday olmama kararı şeklinde yorumlanmaması gerektiği yönünde. Adaylık tartışmalarının 2027 yılında daha yoğunlaşması beklenirken, Meclis'ten seçim kararı çıkarma hedefinde DEM Parti'den destek alma olasılığı da gündemde tutuluyor. (Sağlanan kaynakta, Sn. Erdoğan'ın bu konuyla ilgili olarak yaptığı daha detaylı konuşmalar veya açıklamalar yer almamaktadır.) Bu gelişmeler, Türk siyasetinin önümüzdeki birkaç yılına damga vurabilecek kritik bir siyasi stratejiyi gözler önüne seriyor. AKP'nin belirlediği bu yol haritasının nasıl bir karşılık bulacağı ve siyasi dengeleri nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.