AKP'nin Sembol İsimleri İBB Operasyonlarına İsyan Ederken Kimse Bu Skandalın Arkasında Durmaya Cesaret Edemiyor!
İBB'ye yönelik 5. dalga operasyonda gözaltına alınan belediye başkanlarının görüntüleriAKP içinde büyük tepki toplarken, Şamil Tayyar, Abdulkadir Selvi, Ahmet Hakan ve YusufKaplan gibi sembol isimler bu duruma isyan ediyor. İşte perde arkasındaki detayl
Türkiye'nin siyasi gündeminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik
operasyonlar ön planda yer almaya devam ediyor. 19 Mart 2025 tarihinde başlayan ve
son olarak 31 Mayıs 2025'te 5. dalgası gerçekleştirilen operasyonlar, siyasi çevrelerde
geniş yankı uyandırdı. Özellikle son dalga operasyonda aralarında Büyükçekmece,
Avcılar ve Gaziosmanpaşa belediye başkanlarının da bulunduğu çok sayıda ismin
gözaltına alınması ve bu kişilerin emniyetten hastaneye sevki sırasında çekilen
görüntüler, iktidar partisi AKP içinde bile tepkilere neden oldu.
Avazturk.com muhabirlerinin edindiği bilgilere göre, operasyonlar kapsamında bugüne
kadar aralarında cumhurbaşkanı adayı ve İBB'nin 3 defa seçilen başkanı Ekrem
İmamoğlu'nun da bulunduğu 100'den fazla kişi tutuklandı. Bugüne kadar yapılan
operasyonlar ile 11 CHP'li belediye başkanı tutuklanarak hapse gönderildi. 31 Mart
tarihinde yapılan son dalga operasyonda ise aralarında Avcılar, Büyükçekmece,
Gaziosmanpaşa, Ceyhan ve Seyhan belediye başkanları ve eski vekil Aykut Erdoğdu da
dahil olmak üzere 22 kişi hakkında tutuklama kararı verildi.
Bu operasyonlar ve özellikle gözaltına alınanların emniyetten hastaneye sevki sırasında
çekilen görüntüler, AKP'nin sembol isimleri arasında büyük tepki topladı. Şamil Tayyar,
Abdulkadir Selvi, Ahmet Hakan ve Yusuf Kaplan gibi isimler, bu görüntülerin Türkiye'ye
yakışmadığını belirterek sert tepki gösterdi. Peki, AKP içindeki bu tepkiler neden
kaynaklanıyor ve ne anlama geliyor? İşte detaylar...
İBB Operasyonlarının Kronolojisi: 5 Dalga, Yüzlerce Gözaltı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonlar, 19 Mart 2025 tarihinde İBB
Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başladı. İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre, İmamoğlu hem "yolsuzluk" hem "terör"
suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Başsavcılık açıklamasında, İmamoğlu'nu "suç örgütü
lideri şüpheli" olarak nitelendirdi.
Avazturk.com editörlerinin derlediği bilgilere göre, ilk operasyonda İmamoğlu'nun yanı
sıra aralarında Şişli Belediye Başkanı Resul Ekrem Şahan ve sanatçı Ercan Saatçi'nin de
olduğu 88 kişi gözaltına alındı. Bu operasyonun ardından ikinci, üçüncü ve dördüncü
dalga operasyonlar gerçekleştirildi ve her seferinde onlarca kişi gözaltına alındı.
Son olarak 31 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleştirilen 5. dalga operasyonda ise 47 kişi
hakkında gözaltı kararı verildi ve 30 kişi gözaltına alındı. Gözaltı kararı verilen isimlerden
3'ünün cezaevinde, 3'ünün yurtdışında olduğu öğrenildi. Bu operasyonda aralarında
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan
Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, İBB İştiraki İSFALT Müdürü
Burak Korzay, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin,
CHP Parti Meclisi Üyesi Baki Aydöner, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Celal Aksoy ve
Ağaç A.Ş Genel Müdürü Ali Sukas'ın da bulunduğu çok sayıda isim yer aldı.
Operasyonların en dikkat çekici yanlarından biri, gözaltına alınanların sayısının çokluğu
ve operasyonların dalga dalga devam etmesi oldu. Avazturk.com analiz ekibinin
değerlendirmesine göre, bu durum soruşturmanın kapsamının genişliğini gösterirken,
muhalefet ise bunun bir "siyasi operasyon" olduğunu iddia ediyor.
Özellikle 5. dalga operasyonda gözaltına alınanların emniyetten hastaneye sevki
sırasında çekilen görüntüler büyük tartışma yarattı. Aralarında 5 belediye başkanı ve eski
milletvekili Aykut Erdoğdu'nun da olduğu bazı isimlerin emniyetten hastaneye sevki
sırasında çekilen ve servis edilen görüntüler, geçmiş dönemde KCK ve FETÖ
operasyonlarında kullanılan yönteme benzetildi. Bu görüntüler, AKP içinde bile tepkilere
neden oldu.
AKP İçinden Yükselen Tepkiler: "Bu Görüntüler Türkiye'ye Yakışmadı"
İBB'ye yönelik operasyonlar ve özellikle son dalga operasyonda gözaltına alınanların
görüntüleri, AKP içinde büyük tepki topladı. Partinin sembol isimleri birbiri ardına bu
duruma tepki gösterirken, hiç kimsenin bu skandalın arkasında durmaya cesaret
edemediği görüldü.
Şamil Tayyar: "Yeni Türkiye'ye Yakışmadı"
AKP'nin sembol isimlerinden birisi olan Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından bu
duruma tepkisini açıkladı. Türkiye'nin kötü alışkanlıkları geride bıraktığını belirten
Tayyar, CHP'li belediye başkanlarına isnat edilen suçlamaların ne kadar ağır olursa olsun
bu görüntülerin çekilmesine izin verilmesinin Türkiye'ye yakışmadığını sosyal medya
hesabından yazdı.
"AK Parti, eski Türkiye'nin tüm kötü alışkanlıklarını silen devrim niteliğinde
önemli reformlar yaptı. İktidara gelir gelmez ilk işlerinden biri, ceza kanunu ve
yargılama usullerini tümden değiştirmekti. Temel amaç, kişilik haklarını
korumak, adil yargılamayı temin etmekti. Haklarında isnat edilen suçlama ne
kadar ağır olursa olsun, bu görüntülerin çekilmesine izin verilmesi veya servis
edilmesi, yeni Türkiye'ye yakışmadı. Mücadeleye devam ama usulünce…"
Avazturk.com siyaset masası uzmanlarına göre, Tayyar'ın bu çıkışı, AKP içinde
operasyonların yöntemine dair rahatsızlığın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Tayyar'ın özellikle "yeni Türkiye" vurgusu yapması ve bu görüntülerin "eski Türkiye'nin
kötü alışkanlıkları" olarak nitelendirmesi dikkat çekici.
Abdulkadir Selvi: "Doğru Olmadı"
Tayyar'ın ardından bu skandal görüntülere bir tepki de "Saray'ın sesi" olarak bilinen
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'den geldi. Selvi, köşe yazısında söz konusu görüntüler
hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Gözaltına alınan CHP'li belediye başkanları ve eski Milletvekili Aykut Erdoğdudün mahkemeye çıkarıldılar. Ancak mahkemeye çıkarılma şekilleri hiç hoşdeğildi. Sıraya dizildiler, terör örgütü mensupları gibi içeri alındılar. Bu insanlar seçilmiş belediye başkanları. Onlara terör örgütü mensuplarına ya da
dolandırıcılık şebekelerine uygulanan muamelenin yapılması doğru olmadı." Avazturk.com'un edindiği bilgilere göre, Selvi'nin bu çıkışı, iktidar çevrelerinde de yankı buldu. Selvi'nin genellikle iktidarın görüşlerini yansıtan bir isim olarak bilinmesi, bu tepkinin önemini artırıyor.
Ahmet Hakan: "İtirazım Var"
Son yıllarda AKP'ye ve Erdoğan'a yakınlığı ile nam salan Hürriyet Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Ahmet Hakan da köşesinden bu skandala sessiz kalamadı. "Tam ben
yazacaktım baktım Selvi yazmış" başlıklı köşe yazısında CHP'lilere yapılan muameleyi
kaleme alan Hakan, "İtirazım var" diyerek şu ifadeleri kaydetti:
"BELEDİYE operasyonunun son dalgasında gözaltına alınanların mahkemeye çıkarılış görüntülerine itirazım var: Sıraya dizilmişler. İki yanlarında birer polis.Gösteri geçişi yaptırılıyor. Bu muamele... En azılı teröristlere, en büyükuyuşturucu çetelerine yapılacak muameledir. Bunu yazacaktım. Baktım Hürriyet
yazarı Abdulkadir Selvi, 'Bu görüntüler olmadı' diye yazmış."
Avazturk.com'un medya analiz ekibine göre, Ahmet Hakan'ın bu çıkışı, medya
dünyasında da operasyonların yöntemine dair eleştirilerin arttığını gösteriyor. Hakan'ın
özellikle "en azılı teröristlere, en büyük uyuşturucu çetelerine yapılacak muamele"
ifadesi, gözaltına alınanların maruz kaldığı muamelenin orantısızlığına dikkat çekiyor.
Yusuf Kaplan: "Acilen Temiz Eller Operasyonuna Dönüşmeli"
AKP'nin ve Erdoğan'ın en yılmaz savunucularından birisi olması ile tanınan Yeni Şafak
yazarı Yusuf Kaplan da İBB operasyonlarına sosyal medya hesabından çok sert tepki
gösterdi. Acilen bir temiz eller operasyonunun yapılmasını ve AKP'li belediyelere de
operasyonların yapılması gerektiğini kaydeden Kaplan, aksi halde İmamoğlu'nun
kahraman, CHP'nin de güçlü bir iktidar olacağını şu sözler ile kaydetti:
"UYARI/YORUM YOLSUZLUK OPERASYONU, ACİLEN TEMİZ ELLER OPERASYONUNA DÖNÜŞMELİ!
Ekrem İmamoğlu'nu içeri atıp da hakkında yolsuzluk soruşturması açılan çok
sayıda Ak Partili belediye başkanından bir tanesini bile içeri atmazsanız,
İmamoğlu'nu kahraman, CHP'yi de güçlü iktidar yapmaktan kurtulamazsınız!
Yolsuzluk operasyonu, temiz eller operasyonuna dönüşmeli, iktidar muhalefet
ayırt etmeden yolsuzluk, hırsızlık yapan görevli kişiler gözlerinin yaşlarına
bakmadan içeri atılmalı.
Belediye başkanları, milletvekilleri ile ilgili köklü yasal düzenlemeler yapılmalı.
Belediye başkanı, milletvekili olmak, 'köşeyi dönmenin', servet sahibi olmanın
kapısı olmaktan çıkarılmalı, millete hizmet kapısı olmalı.
Yolsuzluk operasyonu, temiz eller operasyonuna dönüşmezse, milletteki adalet
duygusunun zedelenmesi önlenemez ve ülke geri dönüşü zor bir kaosun ve
çıkmaz sokağın eşiğine sürüklenmekten kurtulamaz.
İş işten geçtikten sonra, başta yapılması gerekeni sonda yapmanın hiçbir anlamı
olmayacağını da özellikle hatırlatmak isterim."
Avazturk.com'un siyasi analiz uzmanlarına göre, Kaplan'ın bu çıkışı, AKP içinde
operasyonların tek taraflı olmasına dair rahatsızlığın bir göstergesi olarak
değerlendiriliyor. Kaplan'ın özellikle "İmamoğlu'nu kahraman, CHP'yi de güçlü iktidar
yapmaktan kurtulamazsınız" ifadesi, operasyonların siyasi sonuçlarına dair bir uyarı
niteliği taşıyor.
Muhalefet Cephesinden Tepkiler: "Muhalefetsiz Bir Türkiye İstiyorlar"
İBB'ye yönelik operasyonlar ve özellikle son dalga operasyonda gözaltına alınanların
görüntüleri, muhalefet partilerinden de sert tepkilere neden oldu. CHP ve DEM Parti
başta olmak üzere muhalefet partileri, operasyonları "siyasi operasyon" olarak
nitelendirdi.
CHP'den Tepkiler: "Darbe Girişimi"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını "Bir sonraki
cumhurbaşkanımıza darbe girişimi" olarak değerlendirdi. Özel, operasyonların siyasi
amaçlı olduğunu ve CHP'yi etkisizleştirmeyi hedeflediğini savundu.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "AKP
sandıkta kazanamadığı belediyeleri yargı eliyle silkelemeye devam ediyor.
Büyükçekmece, Gaziosmanpaşa, Avcılar, Ceyhan ve Seyhan Belediye başkanlarımıza,
parti meclisi üyemize ve eski milletvekilimize uygulanan gözaltı kararları iktidarın
'silkeleme' stratejisinin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Avazturk.com'un edindiği bilgilere göre, CHP, operasyonlar sonrası olağanüstü toplantı
kararı aldı. Milletvekilleri, İBB Grup Yönetimi ve ilçe başkanları CHP İstanbul İl
Başkanlığı'nda bir araya geldi.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, operasyonlara ilişkin yaptığı açıklamada, "Güne
yine bir şafak operasyonu ile uyandık. 200 günü aşkın zamandır toplumu alıştırmaya
çalıştıkları bir operasyon bu. Ortada bir suç bulunamayınca yeni yeni operasyonlar
gerçekleştiriliyor. Bu sabah yaşanan budur. Hukuku tersten işleterek bir iş yapmaya
çalışıyorlar" dedi.
Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Esenyurt ile başlayan, İBB ile devam eden, onlarca
insana yapılan operasyon, tutuklama ve gözaltılarda kurulmuş bir düzen var. Bu düzenin
adı, iftira at kurtul düzenidir. İnsanlar özgürlükleriyle, aileleriyle, çocuklarıyla tehdit
edilerek iftira atmaya zorlanıyor. Amaçladıkları şeyi de çok iyi biliyoruz. Cumhuriyet Halk
Partisiz bir Türkiye hayal ediyorlar. Muhalefetsiz bir Türkiye istiyorlar. Sandığın sembolik
olduğu bir Türkiye istiyorlar."
CHP Grup Başkanvekilleri Ali Mahir Başarır ve Murat Emir de operasyonlara sert tepki
gösterdi. Başarır, "Utanç verici bir noktaya geldi bu iş. Her cuma insanları evinden
topluyor, 4 gün boyunca emniyette tutup sonra ellerindeki listeye göre tutuklanıyor.
Büyükçekmece Belediye Başkanımız 1994'ten beri görev yapıyor. O günden onuru ve
şerefiyle görev yapan bir başkan. Ne oldu şimdi?" diye sordu.
Başarır, "Ben bu insanlarla yıllarca siyaset yapıyoruz. Alıyorsun iş adamlarını, onları ayrı
bir koğuşa alıp özel görüşmeler yapıyorsun. Ellerine bir ifade listesi veriyorsun, bunları
söylersen çıkabilirsin diyorsun. Olay bu. Bu bir hukuk düzeni değil, mafya düzeni"
ifadelerini kullandı.
Murat Emir ise "Yine bir Cumartesi sabahında yeni bir dalga ile karşılaştık. Tabi artıkşaşırmıyoruz. Bu 5.dalga dedikleri dalga dalga delil arıyorlar ama bunun böylesine
yaygın ve bitmeyen dalgalarla geliyor oluşu dosyanın çökmüş olduğunun ciddi bir
göstergesi. Arıyorlar tarıyorlar ama delil bulamıyorlar. Somut bir suç isnadı oluşturacak
vakaya ulaşamayınca da ya bitirecekler ya da devam ettirecekler" dedi.
Avazturk.com'un siyasi analiz uzmanlarına göre, CHP'nin operasyonlara yönelik tepkisi,
partinin bu süreci bir "siyasi operasyon" olarak gördüğünü ve buna karşı mücadele
edeceğini gösteriyor.
DEM Parti'den Tepkiler: "Halkın İradesine Saygı Gösterilmeli"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, İBB'ye yönelik 5. dalga operasyona
ilişkin "İBB'ye yönelik operasyon ve İstanbul İlçe belediye başkanları ile Seyhan ve
Ceyhan belediye başkanlarının gözaltına alınmasını kınıyoruz" ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamanın devamında, "Siyasi
hesaplaşmaların yargı yoluyla çözülmeye çalışılması ve seçilmiş temsilcilere yönelik bu
uygulamalar kabul edilemez. Halkın sandıkta verdiği kararlara saygı gösterilmesi, halkın
iradesinin tanınması elzemdir. Toplumsal barış ve güçlü bir demokrasi için, İstanbul'dan
Van'a, Mardin'den Adana'ya kadar ülkemizde halkın iradesine saygı gösterilmeli ve bu
siyasi operasyonlardan vazgeçilmelidir" dedi.
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) da yaptığı yazılı açıklamada, operasyonların
"muhalefet belediyelerine yönelik bir tür kuşatmaya dönüştürüldüğünü" vurguladı.
Açıklamada, "Yargı sürecinin muhalif belediyeleri etkisizleştirmeyi, belediye hizmetlerini
aksatmayı, halkın hizmet almasını engellemeyi hedefler hale geldiği" belirtildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı: "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile
çok sayıda alt kademe belediye başkanının, neredeyse tüm bürokratların ve şirket
yöneticilerinin gözaltına alınıp tutuklanması ve belediye şirketlerine kayyım atanması
başka şekilde açıklanamaz. Bu gelişmeler, belediye hizmeti alan milyonlarca vatandaşı
mağdur etmekte ve muhalefetin yönetiminde olduğu belediyelerde halkı adeta
cezalandırmaktadır."
Avazturk.com'un siyasi analiz uzmanlarına göre, DEM Parti'nin operasyonlara yönelik
tepkisi, partinin bu süreci "halkın iradesine müdahale" olarak gördüğünü ve buna karşı
çıktığını gösteriyor.
İBB'ye yönelik operasyonların hukuki boyutu ve etkileri, siyasi ve hukuki çevrelerde
geniş yankı uyandırdı. Avazturk.com'un hukuk uzmanlarına göre, operasyonların
yürütülme şekli ve gözaltına alınanların sayısının çokluğu, hukuki açıdan tartışmalara
neden oluyor.
Hukuki Süreç ve İddialar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB'ye yönelik soruşturmaları "yolsuzluk ve terör"
iddiasıyla yürütüyor. Soruşturma kapsamında bugüne kadar aralarında İBB Başkanı
Ekrem İmamoğlu'nun da bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı ve tutuklandı.
Avazturk.com'un edindiği bilgilere göre, soruşturma kapsamında "etkin pişmanlık"tan
tahliye sayısı 19 oldu. İBB soruşturmasında "etkin pişmanlık"tan tahliye edilen
isimlerden Nuhoğlu'nun 2, Atik'in ise 3 defa ek ifade verdiği öğrenildi.
Hukuk uzmanları, "etkin pişmanlık" uygulamasının bu tür soruşturmalarda sıkça
kullanıldığını, ancak bu yöntemin hukuki açıdan tartışmalı olduğunu belirtiyor. CHP
Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'ın "İnsanlar özgürlükleriyle, aileleriyle, çocuklarıyla
tehdit edilerek iftira atmaya zorlanıyor" iddiası, bu tartışmaları daha da derinleştiriyor.
Operasyonların Siyasi Etkileri
İBB'ye yönelik operasyonların siyasi etkileri de geniş çapta tartışılıyor. Avazturk.com'un
siyasi analiz uzmanlarına göre, operasyonlar Türkiye'nin siyasi gündemini belirleyen en
önemli konulardan biri haline geldi.
CHP, operasyonları "siyasi operasyon" olarak nitelendirirken, AKP içinden de
operasyonların yöntemine ve tek taraflı olmasına dair eleştiriler geliyor. Yusuf Kaplan'ın
"İmamoğlu'nu kahraman, CHP'yi de güçlü iktidar yapmaktan kurtulamazsınız" uyarısı,
operasyonların siyasi sonuçlarına dair önemli bir değerlendirme olarak görülüyor.
Avazturk.com'un kamuoyu araştırma şirketlerinden edindiği bilgilere göre, operasyonlar
sonrası CHP'nin oy oranlarında artış gözlemleniyor. Bu durum, operasyonların siyasi
açıdan ters tepebileceği yönündeki değerlendirmeleri güçlendiriyor.
Uluslararası Tepkiler
İBB'ye yönelik operasyonlar, uluslararası alanda da yankı buldu. Avrupa Birliği ve ABD
başta olmak üzere birçok ülke ve uluslararası kuruluş, operasyonlara tepki gösterdi.
Avazturk.com'un dış politika uzmanlarına göre, bu tepkiler Türkiye'nin uluslararası
ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Özellikle Avrupa Birliği ile ilişkilerde yeni gerilimlere
neden olabilir.
Sonuç ve Değerlendirme: Türkiye Nereye Gidiyor?
İBB'ye yönelik operasyonlar ve bu operasyonlara gelen tepkiler, Türkiye'nin siyasi ve
hukuki sisteminin geleceğine dair önemli sorular ortaya çıkarıyor. Avazturk.com'un siyasi
analiz uzmanlarına göre, bu süreç Türkiye'nin demokratik standartları açısından kritik
bir dönemeç olabilir.
AKP içinden gelen tepkiler, iktidar partisi içinde de operasyonların yöntemine ve
etkilerine dair kaygıların olduğunu gösteriyor. Şamil Tayyar'ın "yeni Türkiye'ye
yakışmadı" ifadesi, Abdulkadir Selvi'nin "doğru olmadı" değerlendirmesi, Ahmet
Hakan'ın "itirazım var" çıkışı ve Yusuf Kaplan'ın "acilen temiz eller operasyonuna
dönüşmeli" uyarısı, bu kaygıların farklı boyutlarını ortaya koyuyor.
Muhalefet cephesinden gelen "muhalefetsiz bir Türkiye istiyorlar" değerlendirmesi ise,
operasyonların siyasi amaçlarına dair ciddi iddiaları gündeme getiriyor. CHP İstanbul İl
Başkanı Özgür Çelik'in "Cumhuriyet Halk Partisiz bir Türkiye hayal ediyorlar.
Muhalefetsiz bir Türkiye istiyorlar. Sandığın sembolik olduğu bir Türkiye istiyorlar"
ifadeleri, bu iddiaların en çarpıcı örneklerinden biri.
Avazturk.com'un değerlendirmesine göre, operasyonların devam edip etmeyeceği,
gözaltına alınanların akıbeti ve bu sürecin siyasi sonuçları, önümüzdeki dönemde
Türkiye'nin gündemini belirlemeye devam edecek. Özellikle AKP içinden gelen tepkilerin
artıp artmayacağı ve bu tepkilerin iktidarın politikalarını etkileyip etkilemeyeceği merak
konusu.
Sonuç olarak, İBB'ye yönelik operasyonlar ve bu operasyonlara gelen tepkiler,
Türkiye'nin siyasi ve hukuki sisteminin geleceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Bu
sürecin nasıl sonuçlanacağı, Türkiye'nin demokratik standartları ve hukuk devleti ilkeleri
açısından belirleyici olacak.