Arşiv affetmez! 'ODATV bildiğiniz gibi'
Uzun bir dönemdir balon haberleriyle gündemde olan Odatv’nin son icraatı pes dedirtti. Katar’a yapılan gıda ihracatını kendi mizah anlayışları içinde servis eden Soner Yalçın tayfası sonunda AVAZTURK için haber olma kriterine erişti. Öykülerine biraz geri
Önce “wikileaks” isimli sitede yayınlanan ABD yazışmalarını Türkçe çevirisiyle sanki Türkiye hakkında gerçek bilgilermiş gibi pazarlayan Odatv, proje tutmayınca bu sefer de Michale Rubin isimli CIA ajanı provakatörün; “Bu gün olmadı yarın darbe olacak” türünden açıklamalarını gündeme taşıdı. Derken Rafael Sadi’nin “Havaalanında Polis saldırısına uğrayan İsraiilli” haberleriyle piyasa girişini tamamlamağa uğraştı. Ancak ne ilginçtir saldırıya uğrayan (!) İsrail’li konsolosluğa gidip şikayette bulunmak yerine Rafael Sadi’ye gidip dert anlatmış. Bu arada Rafael Sadi’nin İsrail Gizli Servisi (Mossad) ile samimiyeti de ayrıca sorguya açıktır.
Derken Oda-Balon TV, Süheyla Kaplan’ın buram buram BND (Alman Gizli Servisi) servisi haberleriyle başta Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) olmak üzere Türk ulusal çıkarlarına hizmet eden YASAL kurumları sanki bir suç örgütüymüş gibi gösteren haberleriyle Avrupa Birliğine hizmette kusur etmeyeceğini göstermiştir. (Diğer haberleri anlatmaya bile gerek yok)
Yurt içinde sürdürdüğü operasyonlarda ise son dönemki hedefleri olan Halk Tv’ye karşı ise artık bel altından vurmakta hiçbir engel görmemektedirler. Halk TV eski muhabiri Makbule Cengiz’in “Üzgünüm, Yazmak Zorundaydım!” isimli kitabının pazarlanmasında ellerinden geleni yapıyorlar.
Ancak “ikiyüzlülükleri” burada kendilerini deşifre ediyor. Güya işten çıkarılan veyahut kovulan bir muhabirin mücadelesine verdikleri destekle nam salarken her nedense kendi muhabirleri İklim Bayraktar Kaleli’nin Deniz Baykal üzerinden linç edilmesi sürecinde kendi muhabirleri için “Bizimle alakası yoktur” açıklaması yaparak bir kadının iffetsizlike suçlanarak bir kenara atılmasına göz yumdular.
Gerçi bir ara bu dosyayı da ayrıntılı yazarız. O zaman Kadına Karşı Şiddet nerde başlayıp, bitiyormuş kamuoyu takdir eder. Bu arada Oda-Balon TV sormayı unutmuş, bari biz yardımcı olalım da Makbule Cengiz’e soralım; Madem bu kadar kirli ilişkileriniz vardı Kanal Yönetimiyle neden kovulmayı beklediniz yazmak için... Kovulmasaydınız ilişkileriniz de ki kirlilik dikkatinizi çekmeyecek miydi? Nevaleniz kesilince mi fark ettiniz Hakan Aygün ve arkadaşlarının yaptıkları yanlışları?
Neyse dönelim Oda-Balon TV’nin Katar Manşetine... “Dün gece hiç tanımadığım bir Katarlı’ya sırf BİM poşeti taşıyor diye usulca sokulup –selamın aleyküm– dedim” isimli haber yorum da tam tersi istikamette görünüp aslında Yeni Akit çizgisinde proje gazeteciliği yaptıklarını da ispat ettiler. Nerede çekildiği belli olmayan iki poşetin resmini artık her ne alaka ise Katar’a yapılan ihracatın üstüne koyarak BİM üzerinden yeni bir algı operasyonuna giriştiler.
Sevgili Oda-Balon TV’ciler... Bırakın bu subliminal işleri de arşivden tek bir soruya cevap verin! Bir zamanlar aralarından su sızmayan Soner Yalçın’la Doğu Perinçek neden şimdi konuşmuyor? Haydi açıklayında, bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek görevini bizim üzerimizden alın!!!
AVAZTURK / HABER ANALİZ