Yeni yılın gelmesinin ardından et zammıyla ilgili dedikodular çıkmaya devam ederken Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'den et zammıyla ilgili önemli açıklamalar geldi. Açıklamalarında suyu dikkatli kullanmak gerektiğinden bahseden Bakan Kirişçi et zammının sinyalini verirken açıklaması oldukça dikkat çekti.

Art arda gelen zamlara bir de yeni yıl eklenince özellikle kırmızı et fiyatları uçuşa geçmişti. Vatandaşlar kasaba uğramaya çekinir hale gelirken Bakan Kirişçi'nin açıklaması oldukça dikkat çekti. Et zammıyla ilgili önemli açıklamalar yapan Bakan Kirişçi neler söyledi...

BAKAN KİRİŞÇİ'DEN ZAM AÇIKLAMASI!

Et ve Süt Kurumu'nun ithalata başlayacağı ve et fiyatlarına zam geleceği iddialarını değerlendiren Bakan Kirişçi 'gerekli tedbirler alınır' diyerek et zammı noktasında sinayl verirken açıklamasında “Spekülatif hareket gözlemlediğimizin altını çizmek istiyorum. Ne etimizde ne sütümüzde eksiğimiz gediğimiz yok, gerekirse de gerekli tedbirler alınır. Üreticimizi mağdur etmedik etmeyiz. Kasaplık hayvan tedariki yapılıyor" dedi.

Oldukça önemli noktalara değinen Bakan Kirişçi'nin açıklamaları şu şekilde yer aldı;

SU KULLANIMINA DİKKAT ÇEKTİ!

"Son yıllarda kuraklık çölleşme ve hatta en kötüsü düzensiz yağış var. Son örnek Antalya Kumluca'da. 90 günde yağması gereken yağış 1 günde yağdı yani 1 yıllık yağışın yüzde 25'i 1 günde yağdı. Türkiye su stresi altında bir ülke. Su fakiri de değil, su zengini de değil. Suyumuzu dikkatli kullanmalıyız.

İstanbul’da barajlarda aktif doluluk oranı geçen yıl aynı tarihe göre yüzde 16,5 oranından daha az şu anda. Şu anki doluluk oranı yüzde 33,3. Hiç su gelmemesi halinde bile 3,5 aylık ihtiyacımızı karşılayacak su rezervinin olduğunu belirtmek isterim. Ankara bu konuda daha şanslı, geçen yıla göre yüzde 10,7 oranında daha fazla su rezervi var, doluluk oranı yüzde 18,9. Barajlara su gelmemesi halinde tüm içme suyu talebini 6 aydan daha fazla karşılayacak kapasitemiz var. İzmir’de yüzde 3.6 oranında su bulunuyor, yüzde 19.1 doluluk oranı. Bursa'da yüzde 16,5 maalesef.

2050 yılı geldiğinde bizim şu anda 112 milyar metreküp suyumuz var, bunun yüzde 25 azalacağı 84 milyar metreküpe ineceği uzmanların yaptığı çalışmalarda yer alıyor. 2050 yılına gelindiğinde nüfus, sanayi bunlardaki artıştan dolayı biz şu an halihazırda 112 milyar metreküpün 58 metreküpünü kullanıyoruz. O gün geldiğinde bu 90 milyar metreküpe çıkacak. Doğu Karadeniz en şanslı bölge, kısmen Orta Karadeniz, biraz da İstanbul ve Akdeniz bölgesinin batı tarafı, buralarda hiç tedbir alınmasa bile su sıkıntısı yaşanmayacağı gibi bir durum var.

Çip 31 Aralık'ta sona erdi, beyanname verenlerden de kayıt altına alındı. 1 milyon 493 bin 541 hayvan sisteme girdi. 500 bin civarında bir beyan eden var. Toplamda 2 milyonluk sahipli hayvan var diyebiliriz. Sahipsiz hayvanlar için de Türkiye genelinde katkı sağlayabilecek paydaşlarla 29 Kasım'da çalıştay düzenledik. Ortaya çıkan bu son durumla ilgili yol haritası belirlemeye çalışıyoruz. Son şeklini verdikten sonra Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. 8 milyon civarında sahipsiz hayvan olduğunu tahmin ediyoruz. Bunların; 6 milyonu mutlak suretle kısırlaştırmalı, rehabile edilmeli."

Gündemi yakından takip etmek için avazturk.com haber sitesi bildirimlerini açmayı unutmayınız.