Belediye Başkanları Tutuklandı, Gözler Geçmişin Yarasına Döndü!

Belediye Başkanları Tutuklandı, Gözler Geçmişin Yarasına Döndü!

İstanbul merkezli bir soruşturma dalgası, Adana ve Adıyaman Belediye Başkanlarını hedef aldı. Zeydan Karalar'ın tutuklanması, Abdurrahman Tutdere'nin ev hapsine çarptırılması, akıllara 2009'daki Türkan Saylan operasyonunu getirdi. Yöneltilen "komik"...

Türkiye, son yılların en sıcak ve tartışmalı siyasi gündemlerinden birine daha uyanıyor. 10 Temmuz 2025 tarihi, pek çokları için yakın tarihte yaşanan adalet skandallarını anımsatan yeni bir dalganın başlangıcı oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına neden olan soruşturmanın yankıları henüz dinmemişken, son operasyon dalgası Adana ve Adıyaman'ı vurdu. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'nin gözaltına alınması, ülke genelinde şok etkisi yaratırken, bu gelişmelerin ardından Karalar'ın tutuklanması, Tutdere'nin ise ev hapsine çarptırılması, tartışmaları alevlendirdi. Yaşanan bu son gelişmelerin tüm detaylarını ve olası sonuçlarını yakından takip eden www.avazturk.com olarak, bu sarsıcı sürecin her anını sizlere aktarmaya devam edeceğiz. Haberimiz, önümüzdeki günlerde Türkiye siyasetinin nasıl bir yöne evrileceğine dair önemli ipuçları sunuyor ve bu dosyanın perde arkası detaylarını aydınlatmaya devam edecek...

Operasyonun merkezinde, iktidara yakın kanallarda adeta bir skandal gibi sunulan iddialar yer alıyor. Gözaltı ve adliye süreçlerinde edinilen bilgilere göre, Baki Nugay adlı bir iş insanının ifadeleri, soruşturmanın temelini oluşturuyor. Nugay, AKP'de siyaset yaptığı dönemde Seyhan Belediyesi'nden işler aldığını belirtirken, Karalar'ın belediye başkanlığına gelmesinden sonra iş alamadığını ancak önceki dönemden kalan işlerinin devam ettiğini iddia ediyor. İşin asıl can alıcı kısmı ise Nugay'ın, Karalar'ın yönlendirdiği belediye görevlilerinin yapılan işin hak edişlerini ödeme karşılığında para istediği yönündeki akıl almaz iddiası. Ancak bu iddiaların aksine, avukatlar tarafından sunulan belgeler, Nugay'ın ödemelerinin düzenli bir şekilde yapıldığını ortaya koyuyor. Üstelik Nugay'ın, söz konusu ihale alan şirketten 2016 yılında ayrıldığı, para isteme olayının ise 2019'da gerçekleştiği iddia ediliyor.

Daha da dikkat çekici bir ayrıntı ise, Nugay'ın ve onun iddialarının İstanbul'daki ana dosyayla hiçbir ilgisinin olmaması. Kaynaklara göre, böyle bir soruşturma yapılacaksa dahi İstanbul'da değil, Adana'da yapılması gerekiyor. Buna rağmen, Karalar'ın İstanbul'daki soruşturmaya dahil edilmesi, pek çok soru işaretini beraberinde getiriyor. Abdurrahman Tutdere'nin ev hapsine çarptırılma gerekçesi ise daha da vahim bir tablo çiziyor. İddialara göre, AKP döneminde iş almış bir iş insanı, hak edişlerini almak için gittiği belediyede kendisinden para istendiğini öne sürmüş. Ancak ortaya çıkan bilgiler, söz konusu iş insanının aslında depremzedelere dağıtılan bir yemeğin faturasını ödediğini gösteriyor. Bu durum, Isparta Belediye Başkanı'na 20 milyon liralık makam otomobili hediye eden iş insanlarının, gariban depremzedelere 22 bin liralık yemek vermeyi sorun etmesine mi yanalım, Tutdere gibi kendisini Adıyaman'a adamış bir siyasetçinin böyle absürt bir suçlamaya maruz kalmasına mı anlamadım sözleriyle tepki buldu. Tüm bu gelişmelerin detaylarını ve halkın tepkilerini www.avazturk.com'da bulabilirsiniz.

Bu gelişmeler, hafızalarda 2009 yılının Mart ayını, Ergenekon Davası'nın ikinci iddianamesinin kabul edildiği günleri canlandırıyor. 13 Nisan 2009'da yeni bir operasyon dalgasıyla uyanan Türkiye, o dönemde Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin kurucu başkanı Türkan Saylan'ın gözaltına alındığı söylentileriyle sarsılmıştı. İktidara yakın kanallar Saylan'ın evinin önünden canlı yayınlar yaparken, bağımsız gazeteciler Saylan'ın gözaltında olmadığını, kemoterapi öncesi testler için gelen hemşireye kan verdiğini haberleştiriyordu. Gerçek kısa sürede ortaya çıkmış, Ergenekon soruşturması kapsamında 18 ilde 50 kişiye ait 83 adreste arama yapılmış, Prof. Mehmet Haberal, Prof. Fatih Hilmioğlu, Prof. Ferit Bernay, Prof. Mustafa Yurtkuran ve Prof. Erol Manisalı da gözaltına alınmıştı. Türkan Saylan'ın evi de arananlar arasındaydı ve ÇYDD'den yöneticiler ile bursiyerler de gözaltına alınmıştı. Sonrasında iktidar medyasında, Saylan'ın önderlik ettiği ÇYDD'nin çocukları burs vererek devşirdiği ve PKK'ya eleman kazandırdığı gibi akıl almaz senaryolar yazılıp çizildi. Geniş kesimlerin kafası karışıkken, sadece muhalefetin bir kısmı işin içinde bir kumpas olduğunu dillendirmeye cesaret edebiliyordu.

Ancak Türkan Saylan'ın o hasta haliyle gözaltına alınmak istenmesi, kamuoyunda büyük bir kıyamet koparmıştı. Binlerce kardelene destek olup hayata tutunmasını sağlayan ve halkın sevgisini kazanan ÇYDD'ye atılan çamur tutmadı. Tam aksine, bu durum Ergenekon soruşturma dosyasına beklenenden fazla zarar verdi. Soruşturmayı yürütenlerin ve dönemin AK Parti iktidarının bütün aksi yöndeki çabasına rağmen, Saylan'ın zanlı yapılması, kamuoyunun soruşturmanın "başka niyetlerle" yapıldığına inanmasına neden oldu. İnsanlar, soruşturmayla ilgili sorularını daha gür bir şekilde sormaya başladı, çelişkiler cesaretle dile getirilmeye başlandı.

İşte tam da bu yüzden, yaşanan son gelişmelerle birlikte gözler Zeydan Karalar ve Abdurrahman Tutdere dosyasına çevrilmiş durumda. Kaynaklarda açıkça belirtildiği üzere, hem Karalar hem de Tutdere şehirlerinde yaşayan insanların gönlüne taht kurmuş siyasetçiler. Onlara yöneltilen suçlamalar ise pek çok kişi için "komik" kaçıyor. Bakın çok uzak olmayan bir gelecekte göreceksiniz: Zeydan Karalar, bu soruşturmanın Türkan Saylan’ı olacak sözleri, durumun vahametini ve olası sonuçlarını özetler nitelikte. Birileri, Zeydan Karalar’ı ve Abdurrahman Tutdere’yi keşke bu dosyaya koymasaydık diye hayıflanacak. Bu tutuklamaların ve suçlamaların, Saylan davasında olduğu gibi kamuoyunda büyük bir sorgulamayı tetiklemesi, adalet sisteminin şeffaflığı ve bağımsızlığına dair yeni tartışmaların kapısını aralaması bekleniyor. Türkiye'nin geleceğini derinden etkileyebilecek bu gelişmelerin tüm boyutlarını takip etmek ve daha fazlasını öğrenmek için www.avazturk.com'u ziyaret etmeye devam edin.