Bıçak Kemiğe Dayandı, Bu İşin Dönüşü Yok!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TELE1 ekranında yaptığı açıklamalarda yargı süreçlerine ve siyasi atmosfere ilişkin sert mesajlar verdi. "Bıçak kemiğe dayandı" diyerek geri adım atmayacağını belirten Özel, Gaziosmanpaşa'daki belediye meclisi durumu, yargıda
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, TELE1 ekranında katıldığı canlı yayında güncel siyasi gelişmeleri ve yargı süreçlerini değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu. TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile Evren Özalkuş ve Murat Taylan'ın sorularını yanıtlayan Özel, mevcut durumun bir var olma mücadelesi olduğunu ve artık siyaset yapmadıklarını vurguladı. Özel, özellikle yargıya yönelik sert eleştiriler getirerek, "Bıçak kemiğe dayandı, bu işin dönüşü yok" dedi. Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz.
Özel, konuşmasının başında Gaziosmanpaşa'da yaşananlara değindi. Bu ilçenin, belediye meclisi çoğunluğunun CHP'de olmadığı tek ilçe olduğunu hatırlatan Özel, belediye başkanının görevden uzaklaştırılması durumunda vekilliğin karşı tarafa geçebildiğini belirtti. Daha önce Yalova'da benzer bir durum yaşandığını, uydurma gerekçelerle belediye başkanlarının alındığını ve mahkemelerin senelerce bitmediğini, bu süreçte belediyenin karşı tarafça yönetildiğini anlattı. Özel, dün Gaziosmanpaşa'ya bu durumu anlatmak için gittiklerini ifade etti. Gaziosmanpaşa'nın evladı olan ve AKP'nin kalesi denilen yerde belediyeyi kazanan adayın belediye meclis çoğunluğunun karşı tarafta olduğunu dile getirdi.
Yargı süreçlerine ilişkin ağır suçlamalarda bulunan Özel, "Suç örgütü lideri itiraf etti diye eve yollanıyor" diyerek Aziz İhsan Aktaş ismine dikkat çekti. Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz. Aktaş'ın itirafçı olduğunu ve şu anda dışarıda bulunduğunu belirten Özel, bir suç örgütü liderinin suçu itiraf ettiği için eve gönderilmesini eleştirdi. Özel, bu kişinin başkalarına suç attığını ve bu şekilde serbest kaldığını söyledi. Özel, bazı kişiler hakkında kurulan "kumpas" iddialarını dile getirdi. Suçlanacak kişinin önce bulunduğunu, baz kayıtlarının alındığını ve çakışan yerlerin fosforlandığını iddia etti. Aziz İhsan Aktaş'ın baz kayıtlarına erişemeyeceğini, bu kayıtların önüne itildiğini öne sürdü. Aktaş'ın 5 sayfa ifade verdiğini ve ifadesinin 3 gün sürdüğünü, bunun titiz bir çalışma olduğunu belirtti. Saat ve tarih verilerek "Burada buluşmuşlar" denmesinin baz kayıtları önüne konmadan söylenecek bir şey olmadığını savundu.
Özgür Özel, bu şartlar altında AKP'li belediye meclis üyelerinin bu kumpasla belediyenin "Bizim oldu" diyeceklerine inanıp inanmayacaklarını sordu. Hakan, Aykut, belediye başkanları ve tanımadığı iş insanlarının da bu durumdan etkilendiğini belirtti. Geçtiğimiz günlerde kadın katilinin bile iki kolundan tutulup arabanın arkasına atılmasına tepki gösterildiğini, belki bir gün sonra serbest kalacak adamların ip gibi dizilip çukurdan çıkarken görüntülerinin olduğunu, bunu görünce delirdiğini ifade etti. Haber takibinin hassasiyet gerektirdiği bu tür durumlarda, https://www.avazturk.com
gibi platformlar kamuoyunu bilgilendirme rolü üstlenmektedir. Özel, dünkü ifadesini yineleyerek, "Bir daha aileleri, evlatları, anneleri, babaları üzecek bir görüntü görürsem bunun altında kalmam. Seni pişman ederim" dedi. Bu ifadenin kendisine ait olduğunu ve kimseyi bağlamadığını vurguladı. Bu kadar insan onuruyla oynamanın kabul edilemez olduğunu söyledi.
50 yıl 4 ay kamu hizmeti yapmış olan Hasan Akgün'ün en öne konulduğunu belirten Özel, bu insanların suçları ispatlanana kadar masum olduğunu hatırlattı. "Bir daha görürsem dağılmamak üzere toplanırız" sözüyle "Daha fazla ileri gitmeyin, daha fazla ileri gideriz" mesajını verdiğini aktardı. Ne anlıyorlarsa onu söylediğini, mesajı alacak olanın alması gerektiğini yineledi. "Bıçak kemiğe dayandı. Bu vakitten sonra böyle haysiyetsizlikler yaparlarsa, onurumuzla oynamaya devam ederlerse, iftira atarlarsa, adil bir yargılanma rejimi kurulmazsa... Onlar sertleşirlerse ben de sertleşmeye devam edeceğim. Ne anlarlarsa onu yapacağım. Bu vakitten sonra bu işin dönüşü yok" diyerek net tavrını ortaya koydu.
Özel, Tayyip Erdoğan ile Ekrem İmamoğlu'nun yargı sistemindeki muamele farkına dikkat çekti. Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz. Erdoğan'ın suçlamalardan yargılandığını ancak evinden alınmadığını, gözaltında tutulmadığını, hükmün kesinleştiğinde davul zurnayla uğurlandığını ve içerideyken ziyaretçi sayısıyla övündüğünü belirtti. Buna karşılık Ekrem İmamoğlu'nun evinden gözaltına alındığını, Vatan Emniyet'te iğrenç bir yerde dört gün tutulduğunu, tutuklandığını, tutuklu yargılandığını, ziyaretçi kısıtlaması olduğunu ve resminin asılmasının yasaklandığını söyledi. Bu durumu "insafsızlık, vicdansızlık" olarak nitelendirdi.
Cezaevinde bulunan Ekrem İmamoğlu'nun moralinin yüksek olduğunu ve gelecek seçimde cumhurbaşkanı olmaya hazırlandığını, son derece motive olduğunu ifade eden Özel, "Ekrem İmamoğlu suç örgütü" kurgularının ispatlanmaya çalışıldığını, hedefe ulaşmak için delil yaratılmaya çalışıldığını öne sürdü. Özel, kendisinin suçsuzu savunduğunu belirterek, Erdoğan'ın 17-25 Aralık'ta hırsızı savunduğunu iddia etti. Özel, bu soruşturmada savcının kasalar, paralar bulmayı beklediğini ancak "çuvaladığını" söyledi. Somut delil olmadığını, yalancı tanıklar kullanıldığını ve içeridekileri itirafçı yapmaya çalıştıklarını, tutuklulardan Ekrem Başkana iftira atmalarını istediklerini belirtti. Hangi ifadeye inanılacağını soran Özel, bu insanların "hakikatin kendine tecavüz ettiğini", "hakikatin kendini öldürdüklerini" söyledi. İronik bir şekilde, varsa gerçek hırsız veya rüşvetçinin bu kadar masum insan arasına karışarak yırttığını dile getirdi.
Özel hakkında başlatılan soruşturmalara da değinen Özel, bunlardan birinin Akın Gürlek'in hırsından açtığı bir soruşturma olduğunu söyledi. İkinci soruşturmayı ise Ankara Cumhuriyet Başsavcısı'nın aldığı "çok güzel bir rövanş" olarak nitelendirdi. Akın Gürlek'in, Ümit Özdağ'ı Antalya'da yaptığı bir konuşma yüzünden Ankara'da yemek yerken gözaltına aldırıp İstanbul'a getirdiğini, bunun Antalya ve Ankara başsavcılarına küfür olduğunu savundu. Gürlek'in görev bölgesi nedeniyle Kartal'a bile bakamayacağını, Ümit Özdağ Antalya'da konuşmuşken Ankara Başsavcısı'na, "Ben senin görev yerinden gözaltı yapıyorum" demiş gibi olduğunu söyledi. Özel, şimdi Ankara Cumhuriyet Başsavcısı'nın kendisinin İstanbul'da yaptığı bir konuşmadan dolayı soruşturma açarak Akın Gürlek'e karşı rövanş aldığını, had bildirdiğini belirtti. Ankara Başsavcısı'nın bu soruşturmada usulsüz bir iş yapmadığını, görev yerinin Ankara olması nedeniyle yetkili olduğunu ancak Akın Gürlek'in Ümit Özdağ konusunda hiçbir zaman yetkili olmadığını ifade etti. Habercilik açısından, bu tür yorum ve analizler https://www.avazturk.com
gibi mecralarda geniş yer bulabilir.
Erdoğan'ın planı ve hedefi sorusuna Özel, "Erdoğan'ın hedefi iktidarda kalmak" yanıtını verdi. Erdoğan'ın "Can bedende durdukça koltukta oturmak istediğini" söylediğini hatırlattı. Karşısında Beylikdüzü Belediyesi'ni alan, İstanbul'da 3 kez adaylarını yenen Ekrem İmamoğlu'nun olduğunu belirten Özel, Erdoğan'ın kendisini "Yenilmez Armada" gördüğünü ancak sandıktan anladığı şeyin "Birden fazla partinin yarıştığı Erdoğan'ın kazandığı bir oyun" olduğunu, kazanmak için her şeyin mübah olduğunu düşündüğünü öne sürdü. 17-25 Aralık'tan sonraki seçimde "Milletim bizi akladı" dediğini, bakanların çocuklarının parayla yakalandığını, bakanların yakalandığını ve dönemin başbakanının (Davutoğlu) "Hırsızlık yapan kardeşim olsa kolunu keserim" dediğini, ancak dosyaları Yüce Divan'a yollamak istediği için başbakanlıktan alındığını hatırlattı.
Özel, Erdoğan'ın sandığı "Partilerin yarıştığı, seçimi kazandığı, kendisini akladığı, gelecek 5 yıla da kayıtsız şartsız meşruiyet tanıdığı bir alan" olarak gördüğünü, ancak 31 Mart'tan sonra şunu gördüğünü söyledi: Artık bir yenilmezliği yok, "Altın kemer gitti". Özel, Genel Başkan olarak kendisinin onu yendiğini, Ekrem İmamoğlu'nun adaylarını yendiğini, Erdoğan'ın artık yenilmez olmadığını ancak bir yenilmez olduğunu, onun da Ekrem İmamoğlu olduğunu, 4 seçimde onun adaylarını yendiğini ifade etti. Erdoğan'ın Ekrem Bey'i yenememenin psikolojisi içinde "Gelecek seçimlere gidemeyiz, rakibim bu olmamalı" dediğini, ya rakibi ortadan kaldıracağını ya da seçimi ortadan kaldıracağını düşündüğünü savundu. Özel, kendilerinin o sandığı Tayyip Bey'e kaptırmamaya çalıştıklarını, o sandığın Mustafa Kemal'den, İsmet İnönü'den emanet olduğunu söyledi. Bugün Erdoğan'ın bu kazanımı ellerinden almaya, demokrasiden diktaya geçmeye çalıştığını ve darbe yaptığını, ancak bunun kamuflajla değil, savcı cübbesiyle yapıldığını iddia etti. Bu tür siyasi analizler https://www.avazturk.com
gibi haber kaynaklarında derinlemesine incelenir.
Erken seçime ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, erken seçime ne kendisinin ne de Erdoğan'ın karar verebileceğini, kararı halkın kendisinin vereceğini söyledi. Türkiye'deki herkese seslenerek, demokrasiye sahip çıkılacaksa, erken seçim getirilecekse, "Ben senin şu yanını sevmemi bu yanını sevmem" demeden bir meydanda 4-5 milyon kişinin erken seçim demesi, direnmesi, gerektiğinde dönmemek üzere gelmesi halinde o sandığın geleceğini belirtti. Tek adam rejimine, seçimsizliğe, sandıksızlığa itiraz eden demokratların da bu mücadelenin içerisinde olmasını beklediklerini ifade etti. Gaziosmanpaşa'daki durumu anlatmaya gitmeleri de bu geniş halka ulaşma çabasının bir parçasıdır.
"Artık siyaset yapmıyoruz. Artık var olma mücadelesi veriyoruz" diyen Özgür Özel, karşılarındakilerin "Özgür Özel'in de siyasi hedefi vardır, Ekrem İmamoğlu hapisteyken kendi önünün açıldığını düşünecektir" diye düşündüğünü ancak bunun doğru olmadığını belirtti. Ekrem İmamoğlu'nun üzerine kapanan cezaevi kapılarının demokrasinin üzerine kapanan kapılar olduğunu, o içeride bırakılırsa dışarıda bir demokrasi kalmadığını savundu. Ekrem Bey'in, Tayyip Bey'i yenecek aday olduğu için içeride olduğunu iddia eden Özel, Tayyip Bey kendisini yenecek adayı içeriye atıyorsa, dışarıda kalanların "siyasete devam edelim" şanslarının olmadığını söyledi. Önce sandığın kurtarılması gerektiğini vurgulayan Özel, bugün yaptığı işin siyaset olmadığını, 100 yıl önce memleketi kurtarmak için mücadele edildiği gibi, bugün de o sayede elde edilen kazanımlara sahip çıkma mücadelesi verdiklerini dile getirdi. https://www.avazturk.com
gibi haber siteleri, bu "var olma mücadelesi" söyleminin yankılarını takip eder.
Atatürk'ün getirdiği Cumhuriyet'e, demokratik Cumhuriyet'e sahip çıktıklarını belirten Özel, rejimin adı Cumhuriyet olsa da dikta olabileceğini, önemli olanın Demokratik Cumhuriyet olduğunu vurguladı. İsmet İnönü'nün getirdiği çok partili rejime ve değişebilen iktidara sahip çıktıklarını, Ecevit'in Kıbrıs'ına sahip çıktıklarını ifade etti.
Yeni Anayasa tartışmalarına da değinen Özel, demokratik, sivil, güçlü bir Anayasa'ya, Anayasa'nın kendini koruyan maddeleriyle ihtiyacı olduğunu söyledi. Kendi hayalindeki Anayasa'da, Anayasa'ya uymayan herkese, cumhurbaşkanı dahi olsa bunun ağır müeyyidelerinin olması gerektiğini belirtti. Anayasa'nın her maddesine uyulması gerektiğini, ne Meclis'in ne de cumhurbaşkanının bunun üzerinde olamayacağını, mutlak bir anayasal devlet için güvencelere ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Bir gün Anayasa masasına oturacak olursa birinci şartının; Anayasa'ya uymamanın denetimine, müeyyidesine bir sistem kurulması ve o mahkemenin tarafsızlığının, en iyi hakimlerden oluşmasının bir teminatının kurulması olacağını söyledi. Bu konunun ayrı bir bahis olduğunu ekledi.
Özel, kiminle Anayasa yapılacağını sorarak, Anayasa'ya saygısı olanlarla yapılacağını, "banayasa" isteyenlerle yapılamayacağını belirtti. Anayasaların "her doğan için" yapıldığını, bunların Erdoğan için Anayasa istediğini, bunun yapılamayacağını söyledi. Bu yüzden Erdoğan'ın kendilerini Anayasa masasına çağırması için önce Anayasa'ya uyması gerektiğini vurguladı. Anayasaların kim giyerse giysin olması gereken elbiseler olduğunu, kapsayıcı metinler, toplumsal mutabakat metinleri olduğunu ifade etti. Erdoğan'ın kendisi için yapılan Anayasa'yı 7 yıl sonra değiştirmek istediğini, kişiye özel Anayasa olmayacağını belirtti. 2017 Anayasası yapılırken eleştirilerde bulunduklarını, Bahçeli'nin 2021'de bir taslak hazırladığını, 2017'de eleştirdiklerinin 2021'de sorun olarak görüldüğünü ve "Düzeltelim" diye verildiğini hatırlattı.
Bugün bu Anayasa'ya, AYM kararlarına, AİHM kararlarına, Anayasa'nın en başta masumiyet karinesine, hakim teminatına uyulmadığını belirten Özel, 9 arkadaşlarının aynı suçlamalarla mahkemeye çıktığını söyledi. 4 tane sulh ceza hakiminin işlem yaptığını, bir hakimin 9 kişinin 8'ini tutukladığını, tecrübeli bir hakimin ise "Tutuklama son çaredir, diğer adli kontrol hükümleri kifayetsiz kalırsa başvurulmalıdır, suçun durumu, delil durumuna bakıldığında tutuklama talebi aşkın taleptir" yazarak kimine imza, kimine tutuksuz yargılama verdiğini anlattı. Ancak bu hakimin iki gün sonra "anasının ağladığını", görevinden alınarak icra iflas hakimi yapıldığını, yerine kafalarına göre hakim getirildiğini ve bu karara itiraz edip yan mahkemeden hepsini tutukladıklarını belirtti. Türkiye'de Anayasa'da "hakim teminatı" olduğunu, hukuk fakültelerinde ilk öğretilen şeyin "Tutuksuz yargılama esas" olduğu, tutuklamanın son çare olduğu bilgisini verdi.
Özel, bugün Türkiye'de istisna olması gereken şeyin kaide olduğunu, kaidenin istisnaya döndüğünü söyledi. Anayasa'nın ortada olduğunu, hukuk fakültelerinde öğretilenlerin ortada olduğunu, yargılama usulünün temel yaklaşımlarının ortada olduğunu belirterek, bu şartlarda "Gelin yapacağız Anayasa" demenin mümkün olmadığını, "Menemen yapamayız bu şartlarda" dedi.
Anayasa masasına oturmanın ön şartlarını sıralayan Özel, ilk olarak arkadaşlarının tutuksuz yargılanacağını, tutuklu biri varsa kamuoyunun hak vereceğini söyledi. Ön şart koymadığını ancak tutuklamaların canlı yayınlanacağını, AYM kararlarının, AİHM kararlarının uygulanacağını, siyasi tutukluların bırakılacağını ve Erdoğan'ın Anayasa'ya aykırı tutumlarından vazgeçeceğini belirterek, ancak ondan sonra Anayasa masasına oturmayı konuşabileceklerini ifade etti.