Bir İtiraf Tüm Belediyeleri Sardı, Gizlenen Sırlar Ortaya Çıkıyor!
Türkiye siyaseti yeni bir dönemeçte! Belediyelere yönelik artan operasyonlar, kayyum atamaları ve yolsuzluk iddiaları ülkeyi derinden sarsarken, bir iş insanının itirafı bomba etkisi yarattı. AK Parti'den muhalefete uzanan çarpıcı bağlantılar, gözaltına..
Türkiye siyaseti, belediyelere yönelik arka arkaya gelen operasyonlarla sarsılırken, gerilimin dozu her geçen gün artıyor ve bu haber makalesi, buzdağının yalnızca görünen kısmı olup, çok daha derinlere inecek önemli gelişmeleri ortaya koymaya devam edecektir. Son gelişmeler, özellikle Antalya, İzmir, Adana, Adıyaman ve Diyarbakır gibi illerde yaşanan operasyonlarla gündeme bomba gibi düşerken, DEM Parti'den Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları'nın açıklamaları, meselenin sadece hukuki değil, siyasi bir boyut kazandığını net bir şekilde gözler önüne serdi. www.avazturk.com olarak bu karmaşık durumu derinlemesine incelemeye devam ediyoruz.
Halktv ekranlarında yankı bulan değerlendirmelerinde, DEM Partili Tuncer Bakırhan'ın sesi son derece sertti. Bakırhan, belediye başkanlarının tutuklanması ve kayyum atanmasını "hukuku keyfi bir şekilde marifler başında bir sopaya dönüştürmek" olarak nitelendirdi ve bunun akıl dışı olduğunu vurguladı. Demokrasi ve hukukun olmadığı bir sistemin kimseye kazandırmadığını belirten Bakırhan, Türkiye'de iş adamından siyasetçiye kadar herkesin tedirgin olduğunu ifade etti. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi'nin birinci parti konumunda olmasına rağmen belediyelerinin ve yöneticilerinin tedirgin olduğunu dile getirdi. Tuncer Bakırhan, eğer hırsızlık ve yolsuzluk iddiaları varsa, mahkemelerin soruşturma açması gerektiğini, belediye başkanlarının kaçacak yerinin olmadığını ve cezası kesinleştiğinde yerine meclisten birisinin seçilebileceğini söyledi. Ancak, asıl dikkat çekici çıkışı, yolsuzluk arayanların "kayyum belediyelerine gitmeleri" yönündeydi. Bakırhan, "hırsızlığın, yolsuzluğun, usulsüzlüğün alası var" diyerek Siirt'te borçsuz devrettikleri belediyenin şu anda 5 milyon borcu olduğunu örnek gösterdi. Ayrıca Mardin'deki usulsüzlükler ve Van Belediyesi'ndeki yolsuzlukları da gündeme getirerek, neden buraların araştırılmadığını sordu.
Tülay Hatimoğulları da Tuncer Bakırhan'a benzer bir serzenişte bulunarak, kendilerine yıllardır uygulanan kayyum uygulamalarını hatırlattı. Hatimoğulları, AK Partili belediyelerin neden hiçbir yolsuzluk dosyasına sahip olmadığının altını çizdi ve bu süreçten nasıl bir barış ve demokrasinin çıkacağını sorguladı. İnsanların da "bana demokrasi var öbürüne yok mu?" diye sorduğunu aktaran Hatimoğulları, bu durumun kimsenin içine sindirilemeyeceğini belirtti.
Tüm bu sert tartışmalar sürerken, siyasetin kapalı kapılar ardında bambaşka bir ajandası olduğu ortaya çıktı. Bugün İmralı'ya bir heyetin gittiği ve bunun "bir ölçüde bağlayıcılığı" olacağı belirtilirken, Pazartesi günü ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir DEM heyetiyle bir araya geleceği açıklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu görüşmeyi "inanılmaz kibar, inanılmaz güzel bir üslupla, saygı ifadeleri kullanarak" duyurması, sürece dair önemli bir not olarak düşüldü. Bu gelişmeler, bir yandan yaşanan operasyonlar ve yolsuzluk iddiaları arasında siyasi bir "kilit" pozisyonundan söz edildiği bir dönemde, gerilimin düşürülmesine yönelik bir adım olarak da okunabilir.
Ancak asıl büyük sarsıntı, siyaset ve iş dünyası arasındaki karanlık ağın deşifre olmasıyla yaşandı. Aziz İhsan Aktaş isimli bir iş insanı, başlangıçta AK Partili belediyelerle yoğun iş yapan bir isimken, şimdi "örgüt ele başı" olarak anılıyor. Aktaş, 17 Ocak'ta tutuklandıktan sonra 4 Haziran'da serbest kaldı ve bu serbest kalışın nedeni, kendisinin "itirafçı" olmasıydı. Aktaş'ın verdiği ifadeler, Türkiye'nin dört bir yanındaki birçok belediye başkanını bir araya getirdi. Onun tek bir itirafı, aralarında Zeydan Karalar, Abdurrahman Tuttere, Ahmet Şahin, Ceyhan Kayhan Utku, Caner Çaykara, Hasan Akgül, Hakan Bahçetepe, Oya Tekin ve Kadir Aydar'ın da bulunduğu çok sayıda belediye başkanının yargı önüne çıkmasına, gözaltına alınmasına ve hatta tutuklanmasına neden oldu.
Bu durum, DEM Parti'nin "yolsuzluk arıyorsanız kayyum belediyelerine bakın" çıkışını, Aziz İhsan Aktaş'ın itiraflarıyla birleştiren, Türkiye siyasetini derinden sarsacak bir domino etkisi yaratma potansiyeli taşıyor. www.avazturk.com olarak bu karmaşık ağın ve yaşananların Türkiye'nin siyasi geleceği için ne anlama geldiği sorusu havada asılı kalırken, iktidar ve muhalefet arasındaki bu çekişmenin gerçekte kimlerin kirli çamaşırlarını ortaya dökeceği, ve bu "barış ve demokrasi" sürecinin bu kadar büyük iddialar altında nasıl ilerleyeceği ise büyük bir merak konusu olarak önümüzdeki günlerde tüm ülkenin nefesini tutarak bekleyeceği asıl büyük gelişme olacaktır.