Günler öncesinde bölgedeki tansiyonu bir nebze olsun dindirmesi beklenen gelişmelerin ardından, İsrail savaş uçaklarının Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye bölgesine düzenlediği hava saldırıları, tüm gözleri yeniden bu kritik coğrafyaya çevirdi. Şiddetli patlamalara yol açan bu saldırılar, sadece yerel halkta değil, tüm dünyada büyük bir merak uyandırdı ve uluslararası gözlemcileri derinden endişelendirdi. Can kaybı olup olmadığı henüz netleşmezken, İsrail ordusu bu saldırıların Hizbullah hedeflerine yönelik olduğunu iddia ediyor. Bu haber makalesi, olayın perde arkasındaki çarpıcı detayları ve bölgedeki gerilimin boyutlarını aydınlatmaya devam edecek.

İsrail ordusunun resmi X (eski adıyla Twitter) hesabından yapılan açıklamalara göre, Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye iline bağlı Hula beldesinde yer alan bir bina özellikle hedef alındı. İsrail, bu binanın Hizbullah tarafından askeri amaçlarla kullanıldığını öne sürüyor. Açıklamalarda, söz konusu binanın İsrail güçleri hakkında istihbarat toplama faaliyetleri de dahil olmak üzere çeşitli "terörist faaliyetler" için kullanıldığı iddiasına yer verildi. İsrail, bu tür eylemlerin "İsrail ile Lübnan arasındaki mutabakatların açık bir ihlali" olduğunu da vurguladı. Dahası, bombalanan bu binanın, geçtiğimiz hafta aynı bölgede etkisiz hale getirildiği iddia edilen Hizbullah mensubu Ahmed Gazi Ali'nin ikametgahı olduğu da İsrail ordusu tarafından belirtildi. Ahmed Gazi Ali'nin, bölgede Hizbullah'ın askeri altyapısını yeniden tesis etme çalışmaları yürüttüğü sırada etkisiz hale getirildiği öne sürülmüştü.

Olayın en dikkat çekici yönlerinden biri ise, bu saldırıların bölgede bir ateşkes anlaşması yürürlükteyken gerçekleşmesi. Kaynaklara göre, İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024 tarihinde yürürlüğe giren bir ateşkes bulunmasına rağmen, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine yönelik hava ve kara saldırıları neredeyse günlük olarak devam ediyor. Aslında, bazı kaynaklar İsrail'in bu saldırıları İran ile günler önce imzaladığı bir ateşkesin ardından başlattığını da belirtiyor. Ancak asıl gerilim, İsrail'in Lübnan ile olan ateşkese rağmen saldırıları sürdürmesinden kaynaklanıyor. Bu durum, bölgedeki barış çabalarının ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Daha fazla detay ve kapsamlı analizler için Avaztürk gibi güncel haber platformlarını https://www.avazturk.com sıkça takip etmelisiniz.

Kasım 2024'te yürürlüğe giren ateşkesin üzerinden geçen kısa süreye rağmen, İsrail'in bu süreçte yaklaşık 3 bin ihlal gerçekleştirdiği rapor edildi. Bu ihlallerin trajik sonuçları da ağır oldu; en az 213 kişi hayatını kaybederken, 508 kişi de yaralandı. İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinden kısmi bir çekilme gerçekleştirmiş olsa da, son çatışmalarda ele geçirdiği 5 stratejik tepeyi işgal etmeyi sürdürüyor. Bu durum, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması önündeki en büyük engellerden biri olarak duruyor. Hatırlanacağı üzere, İsrail 8 Ekim 2023 tarihinde Lübnan'a yönelik saldırılarını başlatmış ve 23 Eylül 2024'te bunu kapsamlı bir savaşa dönüştürmüştü. Bu süreçte 4 binden fazla kişi yaşamını yitirmiş, yaklaşık 17 bin kişi de yaralanmıştı.

Bu son hava saldırıları ve ardından gelen açıklamalar, bölgedeki mevcut ateşkesin ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu ve gerilimin her an yeniden tırmanabileceğini acı bir şekilde gösteriyor. İsrail'in Hizbullah'ı hedef aldığını iddia etmesi ve binanın istihbarat amaçlı kullanıldığına dair suçlamaları, zaten kırılgan olan durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Ancak asıl şok edici gerçek, tüm bu diplomatik çabalara ve can kayıplarına rağmen, bölgede "ateşkes" adı altında dahi günlük bazda devam eden saldırıların ve binlerce ihlalin, barışın değil, adeta bir savaş halinin yeni normali haline gelmiş olmasıdır.