Bu bölgedeki 7 il ve 50 ilçeye deprem uyarısı: 2030 yılına kadar etkileme oranı…

Bu bölgedeki 7 il ve 50 ilçeye deprem uyarısı: 2030 yılına kadar etkileme oranı…

Türkiye’de 6 Şubat tarihli yıkıcı depremlerin ardından uzmanların açıklamaları vatandaşları yakından ilgilendiriyor. Açıklamalarından birinde ise 7 ve daha büyük bir depremin Marmara Denizi çevresindeki 7 ili ve 50 ilçeyi etkileme oranına yer verildi.

2023 Yılında birçok vatandaş deprem endişesi yaşıyor. Bu nedenle uzmanlar tarafından yapılan açıklamalardan haberdar olmak istiyorlar. DHA’nın haberine göre, Jeofizik mühendisi deprem bilimci Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, olası Marmara depremi riski hakkında açıklamada bulundu.

Eyidoğan açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

“Bugüne kadar yapılan jeolojik, jeofizik ve sismolojik çalışmalar denizde ve karada yapılan çalışmalar, özellikle denizin içinde yapılan çalışmalar Marmara Denizi'nin tabanında Kuzey Marmara fayının, bu fay Tekirdağ ve İstanbul kıyılarına 15-20 kilometre uzaklıkta bir fay hattıdır. Bunun üzerine 7 ve daha büyük bir depremin olma olasılığı 2016'dan 2030 yılına kadar yüzde 50. En son yapılan bilimsel çalışmalara göre, 7 ve daha büyük bir depremin başta İstanbul olmak üzere Marmara Denizi çevresindeki 7 ili ve 50 ilçeyi etkileme oranı, 2016 - 2030 yılı arası yüzde 50 ve oldukça yüksek.”

Eyidoğan sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarda ise şu ifadelere yer verdi:

1999 depremlerinden 24 yıl sonra; yer seçiminden statik hesaplarına, malzemesinden temeline, işçiliğinden teknik denetimine hatalar yapıldığını, depremlerin bu hataları bulduğunu ve binaların faydan uzakta bile olsa büyük kayıplara neden olacak şekilde yıkıldığını gördük...

Neyimiz eksikti de bu yıkımı yaşadık? Nerelerde büyük deprem olduğunu mu bilmiyorduk, deprem tehlike haritası mı yoktu, zemini bilmiyorduk, temeli mi yapamadık, çimento mu yoktu, demir mi yoktu, mühendis mi, yapı denetimci mi yoktu? Neyi bilmiyorduk da, neyimiz yoktu da yıkıldık?

1- Binlerce müteahhidimiz, iki yüze yakın üniversitemiz, deprem tarihimiz, imar kanunumuz, deprem yönetmeliğimiz, yapı denetim kanunumuz, deprem tehlike ve fay haritamız, belediyelerimiz, valilerimiz, bakanlıklarımız, AFAD’ımız, Kızılay’ımız ve STK’larımız, bunların hepsi vardı.

2- Ama bir şey eksik kalmıştı bu coğrafyada; afet risklerini azaltmaya odaklanmış bütünleşik bir afet yönetim ve yönetişim düzeni...