Bunun adı İHANETTİR! Diyarbakır’da, egemenliğimizi tehdit eden ‘Bağımsız Kürdistan’ için ‘Referandum Çalıştayı’!

Bunun adı İHANETTİR! Diyarbakır’da, egemenliğimizi tehdit eden ‘Bağımsız Kürdistan’ için ‘Referandum Çalıştayı’!

Türkiye, Kuzey Irak’ta yapılacak olan Bağımsızlık Referandumu’na hem Irak’ın toprak bütünlüğü hem de Türkiye’nin egemenlik ve toprak bütünlüğünü tehdit gördüğü için karşı çıkarken, Diyarbakır’da, skandal bir gelişme yaşandı. Türkiye’de faaliyet gösteren 6

Barzani’nin çağrısıyla Kuzey Irak’ta yapılacak olan ve Türkiye’nin şiddetle karşı çıktığı Bağımsızlık Referandumu’nu desteklemek amacıyla, Diyarbakır'da ‘Kürdistan Bağımsızlık Referandumu Çalıştayı’ adıyla bir toplantı düzenledi. Çalıştaya, Türkiye sınırları içerisinde faaliyet gösteren ve kendilerini ‘Kuzey Kürdistanlı Partileri’ olarak isimlendiren Azadi Hareketi, PAK, PDK-Bakur, PDK-T, PSK ve ÖSP temsilcileri katıldı. 

Sözde Kürdistan Bağımsızlık Referandumu Çalıştayı’nda konuşan Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Başkan yardımcısı Bayram Bozyel bağımsızlık referandumu kararının tarihi bir adım olduğunu belirterek “Bu tarihi adım şimdiden hem Kürdistan'da hem dünyada önemli yankılar yarattı. Bu karardan sonra Azadi Hareketi, PAK, PDK-Bakur, PDK-T, PSK ve ÖSP örgütleri olarak bir araya geldik. Bazı önemli şahsiyet ve sivil kurum temsilcileriyle diyaloga geçerek bu çalışmayı başlattık. Kürdistan bağımsızlık iradesinin sadece Güney'de değil Kuzey’de ve Kürdistan'ın diğer parçalarından da güçlü bir biçimde ortaya çıkartılmasını istiyoruz" dedi. 

Kürdistan bölgesinde yapılan bağımsızlık referandumun Kürdistan'ın her parçasının kaderini belirlediğini vurgulayan Bozyel şunları söyledi: "Bunun için Kuzey Kürdistan'da seferber olmamız lazım. Kürdistan bölgesinin yalnız olmadığını dünyaya, dosta ve düşmana göstermemiz gerekiyor. Bu büyük Kürdistan meselesidir. Bunun temel isteğimiz biz 25 Eylül'de Kuzey'de ne yapabiliriz. Ne kadar örgüt, kurum, şahsiyet ve güçler varsa hepsiyle görüşerek bağımsızlık cephesini genişletelim. Diğer isteğimiz toplantı sonrası Kürdistan bağımsızlık referandumunu desteklediğimizi kamuoyuna deklere etmeliyiz. Bu çalışmaları yürütmek için referandum gününe kadar bir program oluşturmalıyız. Programı kabul eden örgüt, kurum, şahsiyet ve güçlerle ortak çalışma yürütmeliyiz"

Bayram Bozyel'den sonra diğer 6 partinin başkan ve temsilcileri de Çalıştayda konuşma yaptı.

Kürdistan Bağımsızlık Refrerandumu Çalıştayının sonuç bildirgesinde ise; “Bağımsızlık referandumu kararını, tarihi, gerçekçi, gerekli ve kutsal bir karar olarak değerlendiriyoruz” ifadelerine yer verildi.

 

Çalıştayın kamuoyu ile paylaştığı sonuç bildirisinde, tüm dünya devletleri ve kuruluşlarına çağrıda bulunularak “Güney Kürdistan’ın bağımsızlık referandumuna ve bağımsızlık iradesine saygı, ahlaki ve vicdani bir gereklilik olduğu gibi, aynı zamanda bölge barışı için de önemlidir, temel bir şarttır” denildi.

 

Bildiride özetle şunlar kaydedildi:

“Bilindiği gibi, bağımsızlık referandumu uzun bir dönemdir Güney Kürdistan’ın gündemindedir. Nihayetinde, Kürdistan Bölge Başkanı Sayın Mesud Barzani’nin öncülüğünde toplanan Güney Kürdistanlı siyasi partiler, 25 Eylül 2017 günü ‘’Bağımsızlık Referandumu’’nun yapılması kararını aldı.


Bağımsızlık referandumu kararını, tarihi, gerçekçi, gerekli ve kutsal bir karar olarak değerlendiriyoruz.


Çalıştay katılımcıları olarak, her yönüyle, Güneyli kardeşlerimizin yanındayız, onları destekliyoruz.


Çalıştayımız, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, İslam Konferansı’nı, tüm dünya devletleri ve kamuoyunu , bağımsızlık referandumu’nu desteklemeye, yardımcı ve gözlemci olmaya çağırıyor.


Türkiye, İran, Irak, Suriye ve tüm bölge devletlerini kendileri için istedikleri tüm hakların başka halklara da verilmesi gerektiği konusunda empati geliştirmeye ve  Güney Kürdistan halkının irade beyanı ve kararına saygı duymaya çağırıyoruz.


Bağımsızlık referandumu kararı Kürt milleti ve Kürdistan halkının özgürlük mücadelesinde tarihi bir adımdır.


Güney Kürdistan bağımsızlık referandumu aynı zamanda Kerkük, Şengal gibi 140. Madde kapsamındaki yerlerde de halkımızın irade beyanını açığa çıkaracağı için de büyük önem taşımaktadır. Yani, 25 Eylül’de hem Güney Kürdistan topraklarının tümünün Kürdistan Bölge Hükümeti yönetimine dahil edilmesi iradesi, hem de  halkımızın bağımsızlık talebi, dünya kamuoyuna ilan edilecek.”

AVAZTÜRK