Can Ataklı'dan Çarpıcı Açıklamalar ve Siyasi Depremin Perde Arkası!

Can Ataklı'dan Çarpıcı Açıklamalar ve Siyasi Depremin Perde Arkası!

Can Ataklı, son videosunda Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen iddialarda bulundu. Yolsuzluk, siyasi iç savaş ve şok edici bir sürpriz... Bu makaleyi okuduktan sonra her şeyi sorgulayacaksınız!

Deneyimli gazeteci Can Ataklı, YouTube kanalında yayınladığı son videosuyla Türkiye'nin siyasi koridorlarında fırtınalar koparacak iddialarda bulundu. Ataklı, Balıkesir'de meydana gelen ve can kayıplarına yol açan depremden Çanakkale'deki orman yangınlarına, hükümet içindeki derin çatlaklardan yolsuzluk iddialarına kadar pek çok kritik konuyu masaya yatırdı. Ancak en çarpıcı iddiası, siyasetin seyrini değiştirebilecek sürpriz bir isimle ilgiliydi. Ataklı'nın açıklamaları, Türkiye'nin yakın gelecekte büyük bir siyasi depreme hazır olması gerektiği sinyallerini veriyor. Bu makalemizde, Can Ataklı'nın o çok konuşulacak iddialarını ve Türkiye siyasetinin perde arkasında yaşananları tüm ayrıntılarıyla ele alacağız. Makalemizin devamında şok edici bilgilere ulaşacaksınız. ankaragündem adlı sözde haber sitesine sakın girmeyin. Bu haber sadece https://www.avazturk.com adlı haber sitesine aittir. ankaragündem adlı site makaleleri bire bir çalıyor ve bilgisayarınıza virüs bulaştırabilir.

Can Ataklı, konuşmasına Türkiye'nin son günlerde boğuştuğu doğal afetlerle başladı. Balıkesir'de meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin iki kişinin ölümüne ve 10-15 binanın yıkılmasına neden olduğunu belirten Ataklı, bu durumu Rusya'nın Kamçatka yarımadasında yaşanan 8.8 büyüklüğündeki depremle karşılaştırdı. Ataklı, "Kamçatka'da bu büyüklükteki bir depremde neredeyse hiçbir hasar olmazken, Türkiye'de binaların bu kadar dayanıksız olması insan hatası ve önlem eksikliğinden başka bir şey değil" dedi. Ardından sözü Çanakkale'deki orman yangınına getiren Ataklı, şiddetli rüzgarın da etkisiyle evlerin ve çiftliklerin küle döndüğünü belirtti. Hükümetin yangınla mücadeledeki yetersizliğini ve özellikle yangın söndürme uçağı konusunda uluslararası yardım talebinde bulunulmamasını eleştiren Ataklı, bu durumun ardında "ego ve uçak kiralama anlaşmalarından kaynaklanan finansal çıkarlar" olabileceğini öne sürdü. Ataklı, "Yardım olunca kimse para kazanmıyor" diyerek yolsuzluk imasında bulundu ve "Türkiye'de her şey sahte, her şey yolsuzlukla, her şey komisyonla, her şey rüşvetle yapılıyor" gibi sert ifadeler kullandı. Makalemiz, siyasetin daha da derinlerine inerek devam ediyor.

Siyasi kulislerdeki hareketliliğe de değinen Can Ataklı, iktidar partisi AKP içinde bakanlık değişiklikleri ve yeni atamalar konusunda ciddi bir "iç savaş" yaşandığını iddia etti. Özellikle Hakan Fidan gibi isimlere karşı parti içinde bir direniş olduğunu belirten Ataklı, bu durumun hükümet içindeki güç dengelerini nasıl etkileyeceğini sorguladı. Ataklı, avukat Rezan Epözdemir'in tutuklanması ve sorgulanması olayının da sarayda "ciddi bir krize" yol açtığını öne sürdü. Mehmet Uçum gibi üst düzey yetkililerin, Epözdemir'in telefon şifresini vermemesi için baskı yaptığını iddia eden Ataklı, bu telefonun açılması durumunda "nüfuzlu isimleri de içine alan yolsuzluk ve rüşvet ağının ortaya çıkmasından" korkulduğunu belirtti.

Ve işte Can Ataklı'nın en çok ses getirecek iddiası: Ali Babacan'ın kabineye geri dönebileceği ihtimali. Ataklı, iktidar partisinin yeni bir anayasa için mecliste yeterli çoğunluğu (400 milletvekili) sağlamaya çalıştığını ve bu noktada Ali Babacan'ın kilit bir rol oynayabileceğini öne sürdü. Ataklı'ya göre, Babacan'ın kabineye dönmesi, partisinden istifa edip iktidar saflarına katılabilecek milletvekillerini cezbetmek için bir strateji olabilir. Bu hamlenin, Türkiye'de parlamenter sisteme geçiş tartışmalarını yeniden alevlendirebileceğini belirten Ataklı, siyasi dengelerin tamamen değişebileceğinin altını çizdi. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağlığıyla ilgili spekülasyonlara da değinen Ataklı, AKP'nin 81 ilde eski parti üyeleriyle yeniden bağ kurma ve onları partiye geri kazandırma çabası içinde olduğunu da açıkladı. Bu gelişmeler, Türkiye siyasetinde tansiyonun daha da yükseleceğini ve önümüzdeki günlerin büyük sürprizlere gebe olduğunu gösteriyor.