CHP Lideri Özgür Özel'den Telefon Yalanı ve Sandık Çağrısı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Pendik'te düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde konuştu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik "telefon bulundu" iddialarını "büyük bir yalan" olarak niteleyen Özel, iktidara sert...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart tarihinde tutuklanmasının ardından, her Çarşamba İstanbul’da gerçekleştirilen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin altıncısı bu kez Pendik'te düzenlendi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisi için "kale" olarak nitelendirilen, ancak son seçimlerde yüzde 43 oy alarak tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığı Pendik'te on binlerce kişiye seslendi. Konuşmasında, Ekrem İmamoğlu'na yönelik son dönemde artan iddialar, siyasi gelişmeler ve partisinin gelecek vizyonu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
"Telefon Bulduk Diye Sevinen Budalalar": İmamoğlu'na Yönelik Son İddialara Sert Yanıt
Özel'in konuşmasının ana gündem maddelerinden biri, CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun bir telefonunun bulunduğuna yönelik basında yer alan haberler oldu. Bu iddiaları "büyük bir yalan" olarak niteleyen Özel, şunları kaydetti: "Telefon bulduk diye söyledikleri telefon, Ekrem Başkan'ın Beylikdüzü Belediye Başkanıyken kullandığı, İstanbul Büyükşehir'e geçince özel kaleme yönlendirdiği, kapattığı, bir çekmeceye attığı, 5 yıldır hiç arama yapmayan, asla ve asla içinde herhangi bir bilgi, belge, yorum olmayan bir telefon". Özel, bu iddiayı ortaya atan ve sevinenleri sert bir dille eleştirerek, "Telefon buldum diye sevinen budalalara söylüyorum, Graham Bell bile sizin kadar sevinmedi telefonu icat ettiğine" ifadesini kullandı. Anılan telefonun Ekrem İmamoğlu'nun ilk ifadesinde kayda geçirdiği telefon olduğunu belirten Özel, "Yalandan delil icat edemezsiniz" dedi.
Özgür Özel, İmamoğlu'na yönelik atılan iftiraların ve söylenen yalanların sadece telefon iddialarıyla sınırlı olmadığını vurguladı. "560 milyar yolsuzluklar var" dediler, oysa 6 yıllık İstanbul bütçesinin 490 milyar lira olduğunu, bunun yüzde 60-70'inin personel maaşı olduğunu belirterek bu iddianın mantıksızlığını ortaya koydu. "Evde kasalar var, vinçle çıkacak" dediler, sadece bir kumbaranın içinden dört bin lira bulabildiklerini söyledi. "Kurultay’da bin 200 telefon dağıtıldı" iddialarının ise, bahsedilen marka telefonun kurultaydan bir yıl sonra üretildiği ve Türkiye'ye geldiği gerçeğiyle çürüdüğünü dile getirdi. Ayrıca, "Ekrem beyin garajlarda lüks arabaları var" iddiasının MHP'li milletvekillerine ait olduğunun ortaya çıkmasıyla sustuklarını, "Valizde para var" iddiasından ise Kadir Topbaş’tan kalma jammerların çıktığını belirtti. Özel, "Ciddi belgeler var dediklerinden, ifadeler ortaya çıkacak dediklerinden öyle duydum, öyle tahmin ediyorum diye ifadeler, dört ay konuşup son iki günde aldıkları MASAK raporundan adeta boş bir peçete torbası çıktı" diyerek, tüm bu iddiaların ispatlanamadığını vurguladı.
"Erdoğan Onu Yenemeyeceğini Anladığı İçin Hapse Attı": İmamoğlu'na Yönelik Süreç "Darbe" Olarak Nitelendirildi
Ekrem İmamoğlu'na yönelik sürecin bir "darbe" olduğunu belirten Özel, "Tam 62 gün oldu" dedi. İmamoğlu'nu "dünyanın Türkiye’de en çok tanıdığı... güzel İstanbul’un seçilmiş, şehremini insanına, şehrin emin insanına, İstanbul’un muhafızına" olarak tanımlayan Özel, "Erdoğan, Ekrem İmamoğlu ile yarışmaktan korktuğu için, onu yenemeyeceğini anladığı için, onu hapse atmıştır" iddiasında bulundu.
Özel, ilk gün darbeyi haber aldıklarında İl Başkanı Özgür Çelik ile durumu değerlendirdiklerini ve darbenin amacının İstanbul'un iradesine kayyum atamak, Saraçhane'yi ele geçirmek, seçimle kazanamadıkları İBB'yi atamayla yönetmek olduğunu bildiklerini söyledi. O gece Saraçhane'de toplanan yüz binlerin, zamanla 1 milyon 200 bine ulaşarak yedi gün yedi gece boyunca Türkiye siyaset tarihinin en önemli direnişlerinden birini gerçekleştirdiğini anlattı. Ardından Maltepe'ye gelerek milyonlarca kişinin iradesini haykırdığını ve Ekrem İmamoğlu'na sahip çıktığını ifade etti.
Bu süreçte devam eden "Milli İrade" buluşmalarını hatırlatan Özel, Samsun'dan başlayarak Yozgat, Mersin, Konya, Van gibi illerde ve 19 Mayıs'ta 2 milyon İzmirli ile Gündoğdu Meydanı'nda olduklarını belirtti. Pendik mitinginin ise 19 Mayıs'tan sonraki ilk miting olduğunu, "19 Mayıs bitişlerin, vedalarının değil başlangıçların, ilk adımın tarihidir" diyerek, "Ekrem Başkan’ı, belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi, belediyedeki bürokratlarımızı, bütün arkadaşlarımızı alana kadar and olsun ki bu bir başlangıçtır" mesajını verdi.
Pendik'ten Erdoğan'a Çağrı: "Yalanlarla Kurduğunuz Bu Kumpas Duvara Toslamıştır"
Özgür Özel, Pendik Meydanı'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, "Yalanlarla kurduğunuz bu kumpas duvara toslamıştır. İddianameye yazılan iftiralar çürümüştür, tükenmiştir. Millet, bu kumpasa razı gelmemiştir, ikna olmamıştır" dedi. Erdoğan'a "Bir hata yaptınız, yol yakınken dönünüz" çağrısı yapan Özel, "Eğer bu yanlıştan dönersen sadece yanlıştan dönmüş olursun, özür dilersin. Bu yanlıştan dönmezsin tarihe darbeci olarak geçiyorsun, cuntabaşı olarak kalacaksın. Israr ettikçe hem kendinizi bitiriyorsunuz, hem memleketi bitiriyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Özel, İmamoğlu'nu hapiste tutmak için Merkez Bankası'nın 60 milyar dolar rezerv yaktığını iddia ederek, bu paranın kişi başına 27 bin TL'ye denk geldiğini ve emeklilere 14 bin değil 30 bin TL maaş vermek, çiftçilerin borçlarını silmek gibi pek çok iş için kullanılabileceğini belirtti. Emekliye, işçiye, çiftçiye, memura bulunamayan paranın İmamoğlu'nu hapiste tutmak için harcandığını söyleyerek, "Korkunun ecele faydası yok, siz gideceksiniz, Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu olacak" dedi.
Erdoğan'a "meydan okuyorum" diyen Özel, "Eğer cesaretiniz varsa, bir an önce iddianameyi düzenleyin, arkadaşlarımızın yargılanmalarını TRT’den canlı yayınlayın. Bu millet iftirayı da görsün, cevabını da duysun" çağrısında bulundu. Pendiklilere ve tüm Türkiye'ye seslenerek, "Yarından itibaren sokakta, parkta, çarşıda, pazarda, alışverişte, ev gezmesinde, iş yerine giderken serviste AK Partili kimi görürseniz şunu sorun: Neden TRT’den yayınlanmıyor bunlar? İftiraları duyuyoruz da cevaplarını duyamıyoruz" talimatını verdi.
"Türkiye İttifakı" ve Kürt Seçmen Vurgusu
CHP'nin sandıkla gelip sandıkla gitmek istemeyenlere karşı Türkiye'nin bütün demokratlarıyla omuz omuza olduğunu belirten Özel, yerel seçimlerdeki başarıyı "Türkiye İttifakı" ile genel seçimlere taşıyacaklarını söyledi. Bu ittifakın sosyal demokratları, muhafazakar demokratları, milliyetçi demokratları, liberal demokratları, sosyalist demokratları, Kürt demokratlarını bir araya getireceğini ve otokratları yeneceklerini ifade etti.
Bazı belediyelerde DEM Parti'den geçmişte siyaset yapmış veya Kürtlerin kanaat önderlerinden isimlerin listelerde yer almasının savcılık tarafından "suç" gibi gösterilmesini eleştiren Özel, "Eğer böyle bir suç varsa o suçun faili benim kardeşim, ben" dedi. Bir yandan PKK ile pazarlık yapıldığını, Abdullah Öcalan'a methiyeler düzüldüğünü, diğer yandan belediye meclislerinde yer alan Kürt vatandaşların alınıp içeri koyulduğunu ve HDK'dan yargılandığını söyledi. Mahkemelerin HDK'nın bir kongre olduğunu, terör örgütü olmadığını karar altına aldığını hatırlatarak, 10 kişinin yargılanıp tutukluluğunun uzatılmasını "Yazıklar olsun" sözleriyle kınadı. Bu adımın (ittifakın) Türkiye'nin birlik ve beraberliği için atılmış bir adım olduğunu, bunu kriminalleştirenlerin Türkiye'nin en büyük düşmanları olduğunu savundu. Meydandaki kalabalığın hem Ekrem İmamoğlu'nun, hem Selahattin Demirtaş'ın, hem Ümit Özdağ'ın özgürlüğünü birlikte savunabilen demokratlar olduğunu belirtti ve "kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" dedi.
AKP'li Gençlere "Futbol" Benzetmesiyle Çağrı
AKP'li gençlere seslenen Özel, hayatı ve siyaseti futbola benzetti. Tayyip Bey'in 23 yıl kazandığını ancak 31 Mart seçimlerinde CHP'nin kazandığını, birinci parti olduğunu söyledi. Tayyip Bey'in top kendi kalesine girince kızıp topu alıp eve gittiğini, kimseyi oynatmadığını, kazanmayınca maç yok dediğini anlattı. AKP'li gençlere, " Tayyip Bey’e deyin ki, Kazanınca iyi de kaybedince biz niye kaçıyoruz, niye topu kesiyorsun deyin. Ver o topu, sen otur evde, biz gidip oynayacağız deyin" çağrısında bulundu. Kaybetmenin de kazanmanın da olduğunu, kaybedince topu kesmenin kimseye yakışmadığını belirterek, "Tayyip Bey, kaybetmeyi de öğrenmeli" dedi. AKP'li gençlerin topu alıp gelmesi halinde partinin demokratikleşeceğini, gelecekte siyaset yapma ve iktidar olma şanslarının olacağını, top kesilirse demokrasinin biteceğini ve geriye sadece "bir tek adam ve onun yarattığı felaket" kalacağını ifade etti. "Korkup da kaçanlar tarihe geçemez. Tarihe kazananlar da kaybedenler de geçer ama korkakların tarihte yeri yoktur" diyerek onları sahaya davet etti.
Asgari Ücret ve Ekonomik Durum
Özel, yüzde 47,5 olan faizlerin KOBİ'lerin kredi faizlerini yüzde 70'lere çıkardığını belirterek ekonomik duruma değindi. TÜİK'e göre 4 aylık enflasyonun yüzde 13 olduğunu, yıl başında 22 bin TL olan asgari ücretin alım gücünün 19 bin TL'ye, yani 3 bin TL (ENAG'a göre 4 bin 400 TL) eridiğini söyledi. Seçimden önce "enflasyonist ortamda asgari ücrete gerekirse 4 kez zam yaparız" denildiğini hatırlatarak, 4 ayda verilen zamdan fazlasının gittiğini ifade etti. Yarından itibaren işçi sendikaları, konfederasyonları ziyaret ederek, işçi ve işveren örgütleriyle görüşerek, asgari ücrete temmuz ayında hakikatli bir ara zam yapılması için çalışma başlatacaklarını duyurdu. Küçük işletmeler ve KOBİ'ler için yükün onların sırtına binmesini engelleyecek çözüm önerileri sunacaklarını ekledi.
Tutuklu Gençler ve İmza Kampanyası Çağrısı
Saraçhane'de binlerce gözaltı ve 301 tutuklama olduğunu, halen 36 genç arkadaşın tutuklu bulunduğunu hatırlatan Özel, Boğaziçi tutuklularının duruşmasının hakimin yıllık izne ayrılması nedeniyle ertelenmesini "muhalif gençlere, itiraz eden gençlere, üniversite gençliğine düşman hukuku uyguluyorlar" sözleriyle eleştirdi. Direnişi başlatan gençlere teşekkür etti ve içerideki 36 arkadaşın alınlarından öptüğünü söyledi.
Özel, konuşmasının sonunda meydandaki kalabalığa seslenerek, bu enerjinin 15 milyonu geçen, 20 milyona doğru yürüyen imzalara yönlendirilmesi gerektiğini belirtti. İlk hedefin 20 milyonu tutturup 28 milyona doğru yürümek olduğunu söyleyerek, "İlçeden stantlardan boş imza föylerini alıp kapı kapı gezmeye, imza vermeyenleri ikna etmeye, gidilemeyen yerlere gitmeye, imzaları tamamlamaya hazır mıyız?" diye sordu. 20 milyonuncu imzanın notere tespit ettirileceğini ve imzaların Mustafa Kemal Atatürk'ün partisine emanet olduğunu vurguladı.
Son olarak, Pendik'ten Silivri'ye seslerini duyuracak kadar gür bir sesle Erdoğan'a seslendi: "Ey Erdoğan, ben milletim, ben milli iradeyim. Ben ne dersem o olur. Adayımı bırak, sandığı getir. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. Bu sandık sizin inancınızla, kararlılığınızla, coşkunuzla, cesaretinizle ya gelecek ya gelecek" dedi. Miting, Özel'in bu güçlü mesajlarıyla sona erdi.