CHP'de Sarsıcı Hamle Bekleniyor: Kılıçdaroğlu'na Kritik Çağrı!

CHP'de Sarsıcı Hamle Bekleniyor: Kılıçdaroğlu'na Kritik Çağrı!

CHP'deki mutlak butlan tartışmaları dorukta, 30 Haziran duruşması öncesi Alevi aydın, gazeteci, yazar ve kanaat önderlerinden eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na tarihi bir mektup geldi. İktidarın kirli oyununu bozma çağrısı yapan mektup, ülkenin...

CHP kulisleri, 30 Haziran'da görülecek kritik kurultay davasına sayılı günler kala "mutlak butlan" tartışmalarıyla çalkalanırken, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik çağrılar da ardı ardına gelmeye devam ediyor. Bu gergin bekleyişin ortasında, ülkenin kaderini belirleyecek nitelikte bir ses yükseldi: Alevi aydın, gazeteci, yazar, kanaat önderleri ve dedelerden oluşan önemli bir kesim, Kılıçdaroğlu'na gönderdikleri çağrı mektubuyla adeta tarihi bir sorumluluk üstlenmeye davet etti. Bu makale, söz konusu çağrının arka planını, iktidarın hedeflerini ve Kılıçdaroğlu'ndan beklenen hamleyi derinlemesine inceleyerek, bu tarihi kavşakta neler olup bittiğini tüm ayrıntılarıyla aydınlatacak. Okumaya devam edin, zira son paragrafta tüm bu gelişmelerin nedenli hayati olduğunu gözler önüne sereceğiz.

Çağrı metninde imzası bulunanlar, unvanlarından ve mensubu oldukları kurumlardan bağımsız olarak, kamuoyuna bu açıklamayı yapmayı bir tarihsel sorumluluk olarak gördüklerini belirtti. Türkiye'nin bugün Cumhuriyet'in kazanımları ve insanlığın demokratik birikimine ağır bir saldırı altında olduğunu vurgulayan aydınlar, ülkenin geleceğinin yeniden belirleneceği tarihi bir yol ayrımına geldiğini ifade etti. Metne göre, AKP iktidarı, laik düzeni yıkma, hukuk devletini ortadan kaldırma, yargıyı siyasal bir araç haline getirme ve demokratik hak ve özgürlükleri tasfiye etme yoluyla Türkiye'yi bir diktatörlüğe doğru sürüklüyor. Dahası, 23 yıllık AKP iktidarının, ekonomik krizin derinleştiği, üretim ekonomisinin çöktüğü, gelir dağılımında adaletin tümüyle ortadan kalktığı, yoksulluk ve sefaletin derinleştiği, ranta dayalı bir yağma düzeni kurduğu belirtiliyor.

İşte tam da bu tarihsel kavşakta, iktidarın 19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinden bir "darbe" süreci başlattığı açıkça ifade ediliyor. Bu süreçte, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, belediye başkanları ve çalışanları tutuklanıyor, gazeteciler ise zindana atılıyor. İktidarın bu tutumuna uygun olarak, CHP'de yönetim değişikliğinin yaşandığı 38. Kurultay'a ilişkin tartışmaları bir fırsata çevirmek istediği belirtiliyor. Bu amaçla, 30 Haziran'da görülecek davada kurultayı yok sayacak "mutlak butlan" ya da kayyım atama şeklinde bir mahkeme kararı çıkartmayı hesapladıkları iddia ediliyor. Amaç açıkça CHP örgütünü çökertmek ve böylece yükselen toplumsal muhalefet dalgasını kırmak. Bu gelişmeler hakkında daha fazla bilgi ve derinlemesine analizler için, Türkiye'nin önde gelen haber platformlarından biri olan https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Metinde, sarayın bu durumda CHP'de büyük bir moral yıkımın yaşanacağını ve toplumsal muhalefet dalgasının sönümleneceğini öngördüğü de vurgulanıyor.

Mektupta dikkat çeken bir diğer nokta ise, iktidarın bu süreçte Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ismi üzerinden de hesap yaptığına dair açık uyarılar içermesi. Çeşitli çevrelerin, iktidar dahil olmak üzere, CHP içinde ve dışında Sayın Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğini de tartışmalara dahil ettiğini ve bunun hem CHP'de hem de demokratik muhalefet blokunda bir parçalanma yaratmayı hedeflediğini belirtiyor. Aydınlar, bu kirli girişime fırsat verilmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Kılıçdaroğlu'nun bu tür provokasyonlara karşı uyanık olması ve tuzaklara düşmemesi gerektiği ima ediliyor.

Alevi aydınların, gazetecilerin, yazarların, kanaat önderlerinin ve dedelerin Kemal Kılıçdaroğlu'na yaptığı bu tarihi çağrı, tüm bu karanlık tabloda bir çıkış yolu sunuyor. Mektup, Sayın Kılıçdaroğlu’nu tarihsel sorumluluğunu yerine getirerek, iktidarın siyasal ömrünü uzatmayı amaçlayan bu kirli oyunu bozmaya çağırıyor. Çağrı sahipleri, Kılıçdaroğlu'nun mevcut CHP yönetimi ile güç birliği yaparak, iktidarın siyasallaştırdığı yargı üzerinden CHP’yi düzenleme ve etkisizleştirme girişimini boşa çıkarması gerektiğini vurguluyor. Bu, yalnızca CHP'nin değil, tüm Türkiye'deki demokratik muhalefetin kaderini etkileyecek bir adım olarak görülüyor. Eğer bu "oyun" bozulmazsa, Türkiye'nin diktatörlüğe doğru sürüklenişi hız kazanabilir. İşte bu yüzden, Kılıçdaroğlu'ndan beklenen hamle, sadece siyasi bir karar değil, aynı zamanda ülkenin geleceğini belirleyecek tarihi bir kırılma noktası olacaktır.