İstanbul, son dönemde özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve bazı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki ilçe belediyelerine yönelik art arda düzenlenen operasyonlarla gündemde. 19 Mart'tan bu yana devam eden soruşturmalar kapsamında gerçekleşen bu operasyonların son dalgası, Cumartesi sabahı gün ağarmadan başlatılan ve geniş yankı uyandıran gözaltılarla yaşandı. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, işte tam da bu son operasyondaki sürece ilişkin çok sert ve dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Milletvekili Tanal, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarla, gözaltına alınan belediye başkanları ve belediye çalışanlarına yönelik muamelenin hukuka aykırı olduğunu iddia etti. Haberleri buradan https://www.avazturk.com takip edebilirsiniz. Cumartesi sabahı başlatılan 5. dalga operasyonda, aralarında Avcılar, Büyükçekmece ve Gaziosmanpaşa belediye başkanlarının yanı sıra eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun da bulunduğu toplam 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği ve bu kişilerin Vatan Emniyeti'ne getirildiği belirtildi.

Tanal'ın eleştirilerinin odağında, bu gözaltıların niteliği ve sonrasındaki sorgu süreci yer alıyor. Operasyonun üzerinden iki gün geçmesine rağmen gözaltındaki kişilerin büyük bir kısmının ifadelerinin dahi alınmamış olması, Tanal tarafından kabul edilemez bir durum olarak görüldü. Bu duruma ilişkin Tanal, net ifadeler kullandı:

"Cumartesi sabahı gün ağarmadan başlatılan operasyonlarla 47 kişi gözaltına alındı. İki gün geçmesine rağmen sadece 15 kişinin ifadesi alındı. Beş belediye başkanından yalnızca biri ifadeye çağrıldı, diğerleri hâlâ bekletiliyor". Haberleri buradan https://www.avazturk.com takip edebilirsiniz.

Mahmut Tanal, bu durumu Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Anayasa'nın açık hükümlerine aykırı bulduğunu vurguladı. Özellikle Anayasa'nın 17. Maddesi ve CMK'nın 148. Maddesi'nin "Baskı, süreyle çökertme ve zorlayıcı bekletme ile ifade almak" gibi yöntemleri yasakladığına dikkat çeken Tanal, yaşanan süreci bir "yasak sorgu sistemi" olarak nitelendirdi. Tanal'a göre bu, hukuki bir süreçten ziyade, kişileri yıpratmaya ve sindirmeye yönelik bir operasyonun parçası. Bu operasyon, avazturk.com gibi çeşitli mecralarda da geniş yer bulmuş ve kamuoyunun dikkatini çekmiştir.

Tanal, yaşananların amacına yönelik olarak kritik sorular yöneltti: "Madem bu kadar acil değildi, neden sabaha karşı evler basıldı? Madem ifadelere başlanmayacaktı, neden insanlar yorgun düşene kadar bekletildi?". Haberleri buradan https://www.avazturk.com takip edebilirsiniz. Bu sorularla, operasyonun aciliyetinin ve zamanlamasının sorgulanması gerektiğini ima etti. Milletvekili Tanal, bu sürecin sadece gözaltına alınan kişilere değil, aynı zamanda toplumun tamamına yönelik "sistematik bir gözdağı" olduğunu öne sürdü.

Tanal, yaşananları adli bir soruşturma olarak değil, daha farklı bir çerçevede değerlendirdiğini açıkça belirtti. Sosyal medya paylaşımının sonunda kullandığı sert sözler, bu konudaki kararlı duruşunu ortaya koydu:

"Adı soruşturma olan bu düzene biz hukuksuzluk, keyfilik ve siyasi tasfiye diyoruz. Halkın iradesine yönelik bu müdahaleye asla boyun eğmeyeceğiz. Ne susarız, ne geri adım atarız!".

Mahmut Tanal'ın bu açıklamaları, CHP'li belediyelere yönelik operasyonların hukuki boyutu ve siyasi amaçları üzerine yapılan tartışmaları yeniden alevlendirecek nitelikte. Gözaltıların sayısı, sorgu süreçlerindeki gecikme ve yaşananların "sindirme" veya "siyasi tasfiye" olarak yorumlanması, meselenin sadece adli olmaktan öte, siyasi bir mücadele alanına çekildiğini gösteriyor. Tanal ve temsil ettiği kesim, bu tür müdahalelere karşı sessiz kalmayacaklarının ve geri adım atmayacaklarının altını çiziyor. Önümüzdeki günlerde bu konunun hem adli mercilerde hem de siyasi platformlarda yoğun olarak tartışılmaya devam etmesi bekleniyor. Haberleri buradan https://www.avazturk.com takip edebilirsiniz.