CHP'nin Gizli Kalesi ve Küresel Güçlerin Şok Edici Hedefi Ortaya Çıktı!
Türkiye siyasetinde taşlar yerinden oynuyor! CHP'ye yönelik amansız operasyonlar sürerken, Genel Başkan Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu'nun sarsılmaz duruşu, partiyi bilinmeyen bir güce taşıyor. Ancak bu yükseliş, perdenin arkasındaki küresel yapıların...
Türkiye'nin gündemi, son dönemde yaşanan gelişmelerle adeta alev alev yanıyor! Siyaset sahnesindeki hareketlilik, her an yeni bir şok edici gerçeği gözler önüne seriyor ve biz haberciler için adeta bir heyecan fırtınası yaratıyor. Bu haberimizde, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) maruz kaldığı amansız saldırıların perde arkasını aralarken, partinin liderlerinin kararlı duruşu ve bu duruşun ardında yatan küresel bir hedefi tüm detaylarıyla mercek altına alacağız. Koltuklarınıza sıkı tutunun, çünkü ortaya çıkaracağımız gerçekler, Türkiye'nin geleceğine dair çarpıcı ipuçları sunuyor ve haberimiz tüm detaylarıyla devam etmektedir.
Son dönemde CHP’li belediye başkanlarına yönelik düzenlenen operasyonlar, cumartesi sabahları yapılan baskınlarla başlamışken, savcıların dün sabah İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yeni bir dalgayla güne başlaması, sürprizlerle dolu bir sürecin devam ettiğini gösteriyor. Mustafa Balbay'ın ifadesiyle, Ekrem İmamoğlu’nun merkeze konduğu bu operasyonların inandırıcılığı azaldıkça yenileri devreye giriyor, ancak bu durum paradoksal bir şekilde, her yeni operasyonla birlikte güvenilirliğin daha da zayıflamasına yol açıyor. İlk gözaltına alıp tutuklamaların ardından aylarca yeni operasyonlar yapılması ve iddianamelerin mevsimlere bırakılması, akıllara "Operasyonlar peşin infaz, adalet veresiye mi?" sorusunu getiriyor. Bu gelişmeler, siyasi arenadaki tansiyonu yükseltirken, CHP'nin nasıl ayakta kaldığı ve toplumsal kabulünü nasıl artırdığı ise büyük bir merak konusu.
İşte tam da bu noktada, CHP'nin dört önemli etken sayesinde tüm saldırılara göğüs gererek ayakta kalması ve toplumsal kabulünü yükseltmesi dikkat çekiyor. Birincisi, Genel Başkan Özgür Özel’in yorulmak bilmez enerjisi ve sağlam duruşu. İkincisi, Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun asla vazgeçmeyen kararlılığıyla mücadeleyi Silivri’den de sürdürmesi. Üçüncüsü, büyükşehirden ilçeye tüm CHP’li belediye başkanlarının Özel ve İmamoğlu’nun etrafında kenetlenmesi. Ve dördüncüsü, CHP örgütlerinin yakın geçmişteki çekişmeli kurultaya rağmen bütün durması ve Özel’i çoğaltması. Mustafa Balbay, tüm bu etkenlere Kemal Kılıçdaroğlu’nun da eklenmesi durumunda tablonun muhteşem olacağını vurguluyor. Bu süreçleri tüm detaylarıyla takip etmek ve Türkiye'nin siyasi nabzını tutmak isteyenler için https://www.avazturk.com her zaman en doğru adres olarak öne çıkıyor.
Şimdi ise merceğimize Özgür Özel’i alalım. Onun liderlik stratejisi ve kararlılığı, partinin zorlu süreçlerde nasıl dimdik ayakta kaldığını açıkça gösteriyor. Mustafa Balbay’a göre, 19 Mart sabahı İstanbul’da olsaydı, İmamoğlu’nun evini binlerce kişiyle kuşatarak mücadeleye, “İstanbul Büyükşehir Belediye başkanımızı vermiyoruz” diye başlamayı tasarlıyordu. Sonrasında, İmamoğlu’nun cesaretini milyonlara taşıyan bir mücadele stratejisi izlediği belirtiliyor. Napolyon’un “Cesaret taklit edilemeyen bir duygudur” sözünü anımsatan Balbay, Özel’in “kendisi” olarak çok yönlü saldırıyı göğüslediğini ifade ediyor. İktidar ve medyasının başlangıçta İmamoğlu’nun en çok bir ay konuşulacağını, sonra ara sıra anımsanan bir kişi olacağını ve yargılamasının zamana yayılacağını düşündüğünü belirten Balbay, ancak durumun hiç de öyle olmadığını vurguluyor.
Özel, sadece CHP örgütlerini değil, toplumun hemen hemen bütün duyarlı kesimlerini adalet mücadelesine katarak büyük bir başarıya imza attı. Aylardır her çarşamba İstanbul’un bir ilçesinde, her cumartesi ise bir Anadolu kentinde heyecanı yüksek mitingler yapmak kolay bir iş değil. İktidarın bu durumu önce küçümsediğini, ardından miting konuşmalarından “suçlar” üretmeye başladığını aktaran Balbay, Özel’in “Ankara’ya dön, yoksa...” tehditlerine de boyun eğmeyince şimdi “Toros”a sarıldıklarını ifade ediyor. Balbay, “Toros” deyince akıllarına tek bir cümlenin geldiğini belirtiyor: “Kuvayı Milliye ruhunu benimsemiş bir CHP, Toroslar kadar güçlü ve geçilmezdir! Sıradağlar gibidir! CHP, Cumhuriyetin en güçlü en son kalesidir!”. Özel, cumhurbaşkanının ve TBMM Meclis başkanının CHP’li olacağı bir seçim hedefine doğru ilerlerken, aynı zamanda iktidarın da hedefinde yer alıyor.
Bu noktada, Mustafa Balbay’ın özellikle vurguladığı bir diğer husus, geleceğe dair çarpıcı bir gerçeği gözler önüne seriyor. Özel, önceki gün CHP’nin Mustafa Kemal yolunu net bir şekilde ifade etmişti. İşte tam da bu durum, perdenin arkasındaki küresel güçlerin tepkisini çekiyor olabilir! Balbay, “Küresel yapı böyle bir CHP’nin iktidar olmasını istemez. İsrail’le limanda ticaret yapıp mikrofonda lanet okuyan bir anlayışı tercih eder. Bunun Özel’in de gündeminde olduğunu tahmin ediyoruz!” diyerek, aslında CHP’nin ve özellikle Özgür Özel’in neden bu kadar büyük bir hedef haline geldiğinin asıl sırrını ifşa ediyor. Türkiye'nin kaderini belirleyecek bu kritik süreçte, https://www.avazturk.com adresinde yayınlanan haber ve analizler, ülkenin nereye gittiğine dair önemli ipuçları sunmaya devam edecek. Gelecek, küresel güçlerin değil, Mustafa Kemal'in yolunu takip edenlerin eliyle şekillenecek gibi görünüyor!