Türkiye, siyasi arenayı bir kez daha derinden sarsan, cumartesi rutin haline gelen yeni bir operasyon dalgasına uyandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın neredeyse her cumartesi başlattığı operasyonlara bir yenisi daha eklenirken, bu kez dalga İstanbul sınırlarını aşarak Türkiye geneline yayıldı ve gözaltı kararları Adana, Adıyaman ve Antalya'ya uzandı. Peki, bu eş zamanlı ve geniş kapsamlı operasyonların ardında ne var? Hangi isimler neden gözaltına alındı ve dosyalar arasındaki esrarengiz bağlantılar ne anlama geliyor? www.avazturk.com ekibi olarak olayın tüm detaylarını sizler için mercek altına aldık ve aktaracağımız bilgilerle bu büyük operasyonun perde arkasındaki gizemi aralamaya devam ediyoruz. Gerçekler, satır aralarında gizli ve bu haber dizisi ilerleyen saatlerde daha da çarpıcı detaylarla karşınızda olacak.

SÖZCÜ Televizyonu'ndan edindiğimiz bilgilere göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen üç farklı soruşturma dosyası kapsamında tam 15 isim hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Bu isimler arasında Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutter ve Büyükçekmece Belediyesi Başkan Vekili de bulunuyor. Şu ana kadar İstanbul'da 11 gözaltı işlemi gerçekleştirilirken, 3 kişinin henüz yakalanamadığı ve bir kişinin ise yurt dışında yaşadığının tespit edildiği bildirildi. Özellikle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmalardan birinde, Ekrem İmamoğlu'nun daha önce tutuklandığı dosya kapsamında Büyükçekmece Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Şahin ve şoförü hakkında da gözaltı kararı verildiği aktarılıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Başkan Vekili Şahin'in Fatih Keleş ile bir bağlantısı olduğunu iddia ediyor.

Öte yandan, operasyonun bir diğer kritik ayağı Antalya'da yaşandı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından rüşvet iddiasıyla başlatılan ayrı bir soruşturma kapsamında, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile birlikte eski gelini ve oğlu hakkında toplamda üç isim hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Antalya'da da Muhittin Böcek ve eski gelininin gözaltına alındığı, oğlunun ise yurt dışında olduğu tespit edildiği belirtildi. Kaynaklar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in dosyasının, Ekrem İmamoğlu ya da diğer belediye başkanlarının dosyalarından bağımsız olduğunu, zira bu soruşturmanın Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüldüğünü ve rüşvet iddialarına dayandığını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Peki, bu kadar farklı belediye başkanı ve farklı bölgelerdeki operasyonları birbirine bağlayan bir unsur var mı? İşte bu noktada tüm dikkatler, geçtiğimiz aylarda "etkin pişmanlık" hükümlerinden yararlanarak itirafçı olan ve kamu kurumlarından ihale alan Diyarbakırlı iş insanı Aziz İhsan Aktaş'a çevriliyor. Aziz İhsan Aktaş, daha önce Beşiktaş Belediyesi soruşturmasında belediye başkanı Rıza Akpolat tutuklanırken "suç örgütü lideri" olarak tanımlanmış ve savcılık bu kapsamda kendisini tutuklayarak cezaevine göndermişti. Ancak Aktaş'ın itirafları, Beşiktaş dosyasının çok ötesine geçerek geniş bir operasyon dalgasının fitilini ateşledi.

Nitekim, daha önceki 5. dalga operasyonlarında Avcılar, Büyükçekmece, Gaziosmanpaşa, Adana Seyhan ve Ceyhan belediye başkanları Aziz İhsan Aktaş'ın itirafları üzerine tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Bugün de Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tuttere ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın gözaltına alınmasına gerekçe gösterilen dosyanın, Aziz İhsan Aktaş ve beraberindeki isimlerin itirafçı ifadeleriyle paylaştıkları iddia edilen bilgi ve belgeler olduğu belirtiliyor. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili olarak seçilmesi ve şimdi aynı dosya kapsamında gözaltına alınması, benzer süreçlerin Türkiye Belediyeler Birliği'nde de yaşanabileceği ihtimalini gündeme getiriyor.

Özellikle belirtmek gerekir ki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk iddiasıyla tutuklandığı dosya, Beşiktaş Belediyesi ve Aziz İhsan Aktaş dosyasıyla birbirinden bağımsız bir nitelik taşıyor. Kaynaklar, İmamoğlu'na yöneltilen yolsuzluk iddiası ile Abdurrahman Tuttere'ye yöneltilen iddia arasında henüz bir korelasyon veya bağ bulunmadığını vurguluyor. Ancak dışarıdan bakıldığında, bu kadar çok dosyanın ve ismin birbiriyle bağlantılı gibi görünmesi, takip eden gazeteciler için bile bilgilerin ve detayların birbirine karışmasına neden olan "çok geniş kapsamlı" bir süreç olarak nitelendiriliyor. Unutulmamalıdır ki tüm bu iddialar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ortaya konulan iddialar olup, yargılama süreci henüz devam etmektedir.

Bugüne kadar Aziz İhsan Aktaş'ın ifadeleri üzerine İstanbul'da Büyükçekmece, Gaziosmanpaşa ve Avcılar belediye başkanları ile Adana'da Seyhan ve Ceyhan belediye başkanları tutuklanmış, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da aynı dosya kapsamında cezaevine gönderilmişti. Şu dakika itibarıyla toplamda 18 gözaltı kararı verilmiş olup, 13 kişinin gözaltında olduğu aktarılıyor. Gözaltı işlemleri Antalya ve İstanbul'da tüm hızıyla devam ederken, bu operasyonun en çarpıcı detayı ise Aziz İhsan Aktaş'ın kamu kurumlarından ve belediyelerden, sadece Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden değil, aynı zamanda Cumhur İttifakı'na dahil olan Trabzon ve Kahramanmaraş belediyeleri gibi kurumlarla da iş yaptığının bilinmesi. Ancak, Aziz İhsan Aktaş'ın bu itirafları ve bilgi paylaşımları doğrultusunda, Cumhuriyet Halk Partili olmayan belediyelere veya diğer kamu kurumlarına yönelik herhangi bir soruşturma açılmamış olması, www.avazturk.com olarak kamuoyunun dikkatine sunulması gereken önemli bir ayrıntı olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bu gelişmeler, önümüzdeki günlerde Türkiye siyaset ve hukuk gündemini derinden meşgul etmeye devam edecek, gözler Adalet Bakanlığı ve savcılıklardan gelecek yeni açıklamalarda olacak.