Cumhurbaşkanı Erdoğan deprem etkisini açıkladı! '20 milyona yaklaştı'
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşanan depremin etkilediği nüfusun 20 milyonu aştığını belirtti. Yaşanan acının ve yıkımın etkileri hala sürerken Erdoğan, 81 bin yaralı vatandaşımızın ise enkazdan sağ kurtarıldığını vurguladı.
Türkiye asrın felaketi ile mücadele ediyor. 6 Şubat Pazartesi günü adeta yer yerinden oynadı. Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık depremler 10 ili birbirine kattı. Milli yas ilan edildi. Binlerce can kaybı ve yaralılarımız oldu. Vahim olayın acısı devam ederken arama kurtarma ekipleri canla başla hala enkaz altındaki sağ kalan vatandaşlar için mücadele ediyor.
Asrın felaketini yaşayan Türkiye'nin 6 Şubat Pazartesi günü üst üste yaşanan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremle sarsıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 milyona yakın bir nüfusun depremden etkilendiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"13,5 milyon vatandaşımızın yaşadığı 10 ilimizde, 500 kilometre çapında bir alanda etkili olan depremler, maalesef çok büyük bir yıkıma yol açmıştır. Sarsıntıların hissedildiği mücavir şehirlerle birlikte felaketten etkilenen nüfus 20 milyona yaklaşıyor. Bilim adamları bu zelzeleler sonucu ortaya çıkan enerjinin, 500 atom bombası gücünde olduğunu ifade ediyor.
Sadece ülkemizin değil, insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden biriyle karşı karşıyayız. Asrın felaketi olarak nitelenen bu depremde yıkılan binlerce binanın enkazını kaldırdıkça, maalesef kayıplarımızın sayısı da artıyor. Depremlerden yaralı olarak kurtulan 81 bini aşkın vatandaşımızın önemli bir kısmını taburcu ettik. Kalanların tedavilerine ise devam ediyoruz. Arama kurtarma ekiplerimizin, enkaz altından sağ çıkardığı insanımızın sayısı 8 binin üzerindedir."
"FELAKETİN YARALARINI MİLLETİMİZLE EL ELE VEREREK EN KISA SÜREDE SARACAĞIZ"
Erdoğan, 'depremin ilk anlarından itibaren devletin ve milletin tüm imkanlarını afet bölgesi için seferber ettiklerini', uluslararası yardımı da içeren 4. seviye alarm durumu ilan edildiğini söyleyerek, deprem bölgesinde olağanüstü hal (OHAL) uygulamasını başlattıklarını anlattı.
Devletin ilgili kurumlarının yanında sivil toplum örgütleri ve gönüllülerin, afetzedelere yardım etmek için yoğun çaba harcadığını dile getiren Erdoğan, "Bir taraftan arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarını yürütürken, diğer taraftan da çadır, konteyner ve prefabrik yapıların kurulumuna hız veriyoruz. İnşallah çok yakında yıkılan şehirlerimizi yeniden inşa ve ihya çalışmalarını başlatıyoruz. Türk devleti olarak bu felaketin yaralarını milletimizle birlikte el ele vererek en kısa sürede saracağız." diye konuştu.
"ULUSLARARASI DAYANIŞMANIN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA GÖSTERMİŞTİR"
Erdoğan, bu süreçte, zirveye ev sahipliği yapan Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere 100'den fazla ülkeden destek ve taziye mesajı aldıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Kimi ülkeler bizzat arayarak, kimisi kurtarma ekiplerini göndererek, kimisi yardım kampanyaları düzenleyerek Türkiye ile dayanışmasını ortaya koydu. Gece gündüz demeden milletimiz için yardım toplayan, ekipleriyle arama kurtarma mücadelemize destek veren, dualarında bizleri unutmayan tüm dost ve kardeş ülkelere sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum. Sergilediğiniz bu kara gün dostluğunu hiçbir zaman unutmayacağız. Bu afet, uluslararası dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Koronavirüs salgını döneminde dünyanın dört bir yanına gönderdiğimiz yardımlarımızda Hazreti Mevlana'nın 'Ümitsizliğin ardından nice ümitler var, karanlığın ardından nice güneşler var' sözünü düstur edinmiştik. Bugün de Afrika'dan Asya'ya, Amerika'dan Balkanlar'a, Avrupa'dan Körfez Bölgesi'ne kadar yüz milyonlarca dost ve kardeşimizin bizlere uzattıkları yardım ellerine şahit oluyoruz. Kısıtlı imkanlarına rağmen, elindeki avucundaki varını, yoğunu ülkemize gönderen tüm kardeşlerimden Allah razı olsun diyorum."
"YOĞUN ÇABA HARCIYORUZ"
Erdoğan, dünyanın doğal afetler, iklim değişikliği, göç, savaşlar gibi meydan okumalarla karşı karşıya bulunduğunu hatırlattı.
Tedarik zincirlerindeki bozulma, iklim değişikliği kaynaklı felaketler, Rusya-Ukrayna Savaşı, gıda ve enerji krizi, yüksek küresel enflasyon gibi nedenlerle dünya ekonomisinin ve kalkınma çabalarının zorlu bir dönemden geçtiğini belirten Erdoğan, "En az gelişmiş ülkeler başta olmak üzere sürdürülebilir kalkınma hedefleri alanında elde edilen kazanımlar aşınıyor. 2030 gündemine ulaşma imkanı azalıyor. Tüm bu sınamalar karşısında küresel yönetişim ve yakın işbirliği, dünyamızın geleceği bakımından belirleyici olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye olarak, Cumhuriyet'in 100. yılının idrak edildiği 2023 yılında, bölgede ve ötesinde bir refah ve güvenlik kuşağı tesis etmek amacıyla yoğun çaba harcadıklarını savunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Bunu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu başta olmak üzere tüm hitaplarımda vurguluyorum. Küresel sistemin krizlerle çevrelendiği günümüzde gerek ikili, gerek çok taraflı platformların önemi aşikardır. Bu denklemde Türkiye ile Körfez ülkeleri, bölgemizin güvenliği, istikrarı, refahı ve ekonomik entegrasyonu için temel ekseni teşkil ediyor. Türkiye olarak kendi istikrar ve güvenliğimizi, Körfez Bölgesi'nin istikrar ve güvenliğinden ayrı görmediğimizi daima söylüyoruz.
Yüksek teknoloji, uzay çalışmaları, yenilenebilir enerji gibi bu başlıkların yanı sıra Körfez Bölgesi'ni Türkiye üzerinden Avrupa ile Asya'ya bağlayacak, kara ve demir yolu ulaşım altyapısının geliştirilmesine de büyük önem veriyoruz. Bu düşüncelerle, deprem felaketinin ardından acımızı paylaşan, yardımları ve dualarıyla gücümüze güç katan herkese teşekkür ediyorum. Dünya Hükümet Zirvesi'nin bölgemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum. Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Devlet Başkanı Yardımcısı Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum başta olmak üzere, emirliklerdeki kardeşlerimi bu başarılı zirve için bir kez daha tebrik ediyorum. Hepinizi, şahsım ve milletim adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum."