Dini değerlere bağlılık azalıyor

Dini değerlere bağlılık azalıyor

MAK Araştırma Değerlendirme Danışmanlık A.Ş. tarafından gerçekleştirilen 'Türkiye’de toplumun dine ve dini değerlere bakışı araştırması'nın sonuçları yayınlandı.

 

30 Büyükşehir, 23 il, 154 ilçede, 5400 kişi ile yüz yüze yapılan görüşmelerin neticesi, dini değerlere bakışımızın zayıfladığını ortaya koyuyor.  

Araştırmanın Kimliği

MAK Danışmanlık araştırma hakkında şu bilgileri veriyor:

Söz konusu çalışma 12 Haziran - 18 Haziran 2017 tarihleri arasında TÜRKİYE'DE TOPLUMUN DİNE VE DİNİ DEĞERLERE BAKIŞI ARAŞTIRMASI üst başlığı ile MAK Danışmanlık tarafından 30 Büyükşehir ve 23 il (Ağrı, Aksaray, Artvin, Bayburt, Bitlis, Bolu, Düzce, Elazığ, Giresun, Gümüşhane, Karaman, Karabük, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kütahya, Nevşehir, Osmaniye, Sinop, Bilecik, Yozgat, Uşak), 154 ilçede 5400 kişi ile yüz yüze görüşmelerle yapıldı.

Araştırmanın; finansmanını MAK Araştırma Değerlendirme Danışmanlık A.Ş. karşılamış olup; Araştırmanın analiz ve değerlendirme çalışmalarını MAK Araştırma Değerlendirme Danışmanlık A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren ARGEDER DÜŞÜNCE ENSTİTÜSÜ hazırlandı.

MAK Danışmanlık olarak yaptırttığımız bu çalışmada toplumun sosyo-kültürel ortalamasına uygun doğru ve yeterli denek belirleme, bu deneklere bağlı olarak verilerin çoklu analizlerle ölçümlenmesinde LİKERT METODU kullanılmıştır. Saha çalışmasında 1.3 yanılma / hata payı ile değerlendirme yapılmıştır.

Araştırmada deneklerin belirlenmesinde 53.5 erkek, 46.5 bayan olmak üzere cinsiyet dengesi oluşturulmaya çalışılmıştır.

Araştırma sonuçları

 

 

 Allah’ın varlığına, birliğine bizi yaratıp yaşattığına inanıyor musunuz? Şeklindeki sorumuza yıllardır 99 u Müslüman diye ifade ettiğimiz toplumun 86 sı Evet, Allah’ın varlığına, birliğine bizi yaratıp yaşattığına inanıyorum, derken aynı soruya; Evet, Allah’ın sadece varlığına bizi yarattığına inanıyorum ama her şeye karıştığını karışacağını düşünmüyorum diyen literal anlamda DEİST diye ifade edilebileceklerin oranı 6, Hayır, Allah’a inanmıyorum diyerek ATEİST olduğunu ifade edebileceklerimizin oranı 4, farklı çekincelerle bu soruya Cevap yok / Kararsız diyenlerin oranı 4 olarak değerlendirilmiştir.

Deist ve Ateistlerin ağırlıklı olarak büyükşehirlerde yoğunlaştığı, taşrada bu oranın 1 lerin altına indiği görülmektedir. Ortaya çıkan sonuç; toplumun inanç erozyonuna karşı ivedilikle bir manevi kalkınma seferberliğine ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

 

 

 

Meleklere inanıyor musunuz? sorusuna araştırmamıza katılanların 75 i Evet, meleklere inanıyorum. derken Hayır, gözümle görmediğim varlıklara inanmam. diyenlerin oranı 15. Cevap yok / Kararsız oranı ise 10.

İmanın temel şartlarından olan meleklere iman konusunda toplumsal bilgisizliğin İslami anlamda insanların küfre düşme boyutunda inhirafına sebep olmaktadır. Gözüyle görmediğine inanmama hastalığı materyalizmin insanımızın inanç dünyasını nasıl törpülediğini göstermesi bakımından çok önemlidir. Kaldı ki dine ait değerlerin pek çoğu beş duyu ile algılanamayan aşkın alana ait değerlerdir.

Gayba ve uhrevi aleme inanma Müslümanlığın temelini teşkil eder. Bu anlamda dinin pek çok değeri, melekler, cinler, ruh, cennet, cehennem vd. kavramlar imani değer itibarıyla çok önemlidir. Toplumun bu değerlerle techiz edilmesi, kimsenin görmediği yerde dahi bir gören var şuurunun kalp ve kafalara nakşedilmesi toplumsal ahlaki motivasyon içinde önemlidir.

 

     

 

Kur'an-ı Kerim ve diğer kitapların vahiyle geldiğine inanıyor musunuz? sorusuna katılımcıların 76 i Evet, inanıyorum. derken Hayır, inanmıyorum diyenlerin oranı 14, cevap vermeyen veya kararsız oranı ise 10.

Kur'an-ı Kerim'e inanmak bir bütün olarak inanmaktır. İçindeki hükümleri parçalayıp bölmeden, kavramların anlamlarını bozmadan, bağlamlarını koparmadan onu hayatın merkezinde değerlendirmektir aslolan. Yaptığımız kamuoyu araştırması toplumun bir kısmında; Kur'an-ı Kerim'in vahye dayalı ilahi  bir mesaj olgusunun yıprandığını göstermektedir. Bunun sebep analizi ayrıca daha kapsamlı araştırmalarla incelenebilir ancak bu noktada dikkat çekmek istediğimiz konu bu oranlar bundan sonraki Kur'an eğitimi içeren sorularla bir bütün olarak değerlendirildiğinde yeterince Kur'an eğitimi verilmemiştir.

 

 

Evinizde Kur'an-ı Kerim var mı? ve düzenli aralıklarla okuyor musunuz? sorusuna toplumun 25 i Evet, evimizde Kur'an-ı Kerim var ve düzenli aralıklarla Kur'an-ı Kerim okuyoruz cevabını verirken, Evet, evimizde Kur'an-ı Kerim var ama pek okuduğumuz söylenemez. diyenlerin oranı 32, Hayır, evimizde Kur'an-ı Kerim yok. diyenler 33 ken, katılımcıların 10 i bu soruya Cevap yok / Kararsız şeklinde yaklaşmış...

Evinde inanç kaynağı kitabı bulundurmayan yada var olanı okumayan ya da okuduğunu anlamayan bir toplumun onu anlaması, doğru anlaması ve yaşamasını beklemek zaten sağlıklı bir beklenti olmaz.

 

 

Peygamberlere inanıyor musunuz? Hz. Muhammed (SAV) sizin için her anlamda örnek alınacak rol model / örnek insan mıdır? sorusuna katılımcıların 63'i  Evet, Peygamberlere inanıyorum ve ama  benim için her anlamda rol modeldir. derken 20 si Evet, Peygamberlere inanıyorum ama bazı konularda örnek alsam da her konuda Hz. Muhammed (SAV) örnek alınacak rol model / örnek değildir. cevabını veriyor. Hayır, Peygamberlere inanmıyorum. diyenlerin oranı 9. Cevap yok / Kararsız oranı ise 8

 

 

 

 

Kadere (Hayır ve Şerrin Allah'tan geldiğine) inanıyor musunuz? sorusuna araştırmaya katılanların 55 i Evet, kadere (Hayır ve Şerrin Allah'tan geldiğine) inanıyorum. derken 15 i Evet, kadere inanıyorum ama insan kendi kaderini kendi yapar diyerek aslında ehl-i sünnet çizgisinin ötesinde cebriye mezhebi gibi bir anlayışa kaymış, Evet, kadere inanıyorum çünkü insanın zaten hiçbir iradesi yok. diyen 15 de mutezile diye tarihte bilinen başka bir itikadi alana savrulmuş görülmektedir. İmanın 6 şartından biri olan kadere imanı ret eden  Hayır, kadere (Hayır ve Şerrin Allah'tan geldiğine) inanmıyorum. diyenlerin oranı 10. 5 ise Cevap yok / Kararsız demiş.

Bir araştırma firması olarak durum tespiti yaparken toplumsal inanç değerlerine o inanç değerleri bizim inanç değerlerimizden farklı da olsa elbette saygılıyız. Eleştirilerimiz sadece inanç erozyonu ve yozlaşmaya dikkat çekmek içindir.

 

Öldükten sonra dirileceğinize ve bu dünyada yaptıklarınızdan hesaba çekileceğinize inanıyor musunuz? Şeklinde AHİRET İNANCI konusunda toplumsal algıyı anlamaya yönelik sorumuza araştırmamıza katılanların 73 ü Evet, öldükten sonra dirileceğime ve hesaba çekileceğime inanıyorum.diyerek inandıklarını ifade ederken, aynı soruya katılımcıların 10 si Evet, öldükten sonra dirileceğime inanıyorum ama hesaba çekilmeye inanmıyorum. derken, Hayır, Öldükten sonra dirileceğime ve bu dünyada yaptıklarımdan hesaba çekileceğime inanmıyorum diyenlerin oranı 9 Cevap yok / Kararsız diyenlerin oranı da 8...

Ahiret inancında inanma oranı yaşa bağlı olarak artarken, kırsaldan kent merkezlerine doğru azalma dikkat çekmektedir.

 

 

           

Kur'an'ı Kerim'i Arapça hattından okuyabiliyor musunuz? sorusuna katılımcıların 32 si EVET, 54 ü HAYIR derken 14 bu soruya KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK demektedir.

Son bir kaç yıldır okullarda seçmeli ders haline getirilen Kur'an-ı Kerim dersi Kur'an-ı Kerim'i orjinal hattıyla okumada artış sağlasa bile araştırmamıza katılanların yaş grafiği itibarıyla okuma oranı halen düşük görülmektedir.

 

 

Hiçbir Kur'an Kursu'na eğitim almak amacıyla gittiniz mi? sorumuza EVET diyenlerin oranı 25, HAYIR diyenlerin oranı 65, KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK oranı ise 10.

Bu soruya verilen cevapların içinde yaz dönemlerinde camilerde verilen Kur'an dersleri dahildir. Ancak özellikle cami hocalarının eğitimci formasyonlarının yeterince olmaması, özellikle geçmişte bu kurslara katılan pek çok kişinin "kötü hatıralarını" anlatması durumunu karşımıza çıkarmaktadır. Bu anlamda hocalara yönelik hizmet içi formasyon kazandırıcı eğitimler ve çok sıkı bir denetim mekanizmasına ihtiyaç önemli görülmektedir.

 

           

Kuran-ı Kerim'in Türkçe mealini hiç okudunuz mu? sorusuna katılımcıların 17 si EVET, 60 ı HAYIR, 23 ü ise KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK şeklinde yaklaşım sergiliyor.

Müslüman olduğunu söyleyen bir kişinin o dinin temel kaynağı kitapta ne yazdığını bilmemesi kadar hayret verici bir şey olamaz. Elbette meal o ilahi kaynağı mutlak anlamda anlamak için yeterli olmasa da içerik konusunda bir fikir vereceği de muhakkaktır.

Maalesef günde 5 vakit namaz kılan insanlarında her gün 5 vakit namazda ortalama 40 defa okudukları ve bunu yıllarca fasılasız tekrarladıkları halde fatiha'nın anlamını bilmedikleri bir toplumda yaşıyoruz. 

           

Cennete gideceğiniz kesin olsa; şu an Cennete gitmek için ölmeyi düşünür müsünüz? sorusuna  EVET diyenlerin oranı 15, HAYIR diyenlerin oranı 65, KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK oranı 20...

Allah'ın istediği, Peygamber'in gösterdiği istikamette, düzgün bir yaşayışın ödülü olmanın ötesinde Allah'ın lütfu olan cennet hayatı her Müslüman'ın hedefidir. Ancak dünya cezp ediciliği ile insanı kendine meftun eder.

 

           

Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (SAV) hayatını hiç okudunuz mu? sorusuna katılımcıların 23 ü EVET, 65 i HAYIR derken,  KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK oranı 12

İslam inancına göre O'na imanın Allah'a iman, O'na uymanın Allah'a uymak olduğu Hz. Peygamberin hayatını ve mesajını bilmek şüphesiz çok önemlidir.

Son bir kaç yıldır okullarda seçmeli ders haline getirilen Siyer-i Nebi (Hz. Peygamber'in Hayatı) dersi Peygamber'i, hayatını ve mesajını anlama oranında artış sağlasa bile araştırmamıza katılanların yaş grafiği itibarıyla okuma oranı halen düşük görülmektedir.

           

“Camiye / mescide hangi sıklıkta gidiyorsunuz” sorusuna BAYRAMDAN BAYRAMA diyenlerin oranı 12 iken, CUMA NAMAZLARI VE BAYRAM NAMAZLARI BİR DE KANDİL GÜNLERİNDE diyenlerin oranı 32,  ZAMAN ZAMAN VAKİT NAMAZLARI DAHİL CAMİYE GİDİYORUM diyenlerin oranı 13, HİÇ GİTMİYORUM diyenlerin oranı 30, KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK diyenlerin oranı 13...

Türkiye'de 84 bin 684 cami bulunuyor. Bu camilerin pek çoğu maalesef sadece Cuma, Bayram ve kandil gecelerinde dolmakta sair zamanlarda pek çoğunda 1 saf bile cemaat olmuyor. Camilerin yeniden fonksiyonel hale getirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla son yıllarda başta DİB nın bir gayreti olsa da bu konunun özellikle bir çalıştayla değerlendirilmesi faydalı olabilir.

           

Ramazan ayında oruç tutuyor musunuz? sorusuna EVET, tüm ramazan boyunca oruç tutarım diyenlerin oranı 45, EVET ama tüm ramazan boyunca değil ramazanın bir kısmında  oruç tutarım. diyenlerin oranı 25, HAYIR, hiç tutmam diyenlerin oranı 20, Cevap yok / Kararsız oranı 10.

 

 

İslam dini ile ilgili bilgileri daha çok hangi kaynaklardan öğreniyorsunuz? sorusuna katılımcıların 30 i Dini kitaplar derken 45 i İnternet, 20 i Birine sorarak 5 i de KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK demektedir.

Bilgiye ulaşmanın çok kolaylaştığı günümüzde her konuda olduğu gibi din konusunda da bilgiye en hızlı ve en kolay ulaşım aracı internet haline gelmiş durumdadır. Ancak kolay ulaşılan bu bilginin doğruluğu kadar internet üzerinden sapkın fikirlerde din kisvesi altında karşımıza çıkabilmektedir. Doğru bir analiz için temel dini bilginin mutlaka doğru kanallardan elde edilmesi gerekir. Halk arasında meşhur bir atasözünü unutmamak gerekir. Yarım doktor candan, yarım hoca dinden eder. 

DİB bünyesinde kurulabilecek bir araştırma ve değerlendirme kurulu başta sosyal medya olmak üzere, dini içerikli her türlü yayını çoklu takibe alarak toplumu bilgilendirmeli ve gerektiğinde uyarmalıdır.

 

 

           

Hangi sıklıkta namaz kılıyor musunuz? sorusuna katılımcıların 22 si 5 vakit namaz kılıyorum. derken, 26 sı  Arada vakit namazları kılarım ama cumaları ve teravihleri ve bayram namazlarını  tam kılarım. 24 i de  Arada cuma namazlarını,  teravihleri  ve bayram namazlarını kılıyorum. derken Hiç Namaz Kılmıyorum diyenlerin oranı 22,  KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK diyenlerin oranı ise 6.

         

Herhangi bir dini cemaate veya tarikate bağlı bulundunuz mu / bulunuyor musunuz? sorusuna EVET diyenlerin oranı 15 iken,  HAYIR diyenlerin oranı 60,  KARARSIZ / CEVAP YOK diyenlerin oranı 25.

Araştırmamızı yürüten saha ekiplerimizin aktardığı bilgi özellikle bu soruya cevap verirken katılımcıların çok çekingen ve tereddütlü yaklaştıkları, bir kısmının bir tarikat yada cemaat bağlantısı olmasına karşılık bunu ifadeden çekindikleri şeklinde olmuştur. Bunun muhtemel sebebi 15 Temmuz darbe girişimi sonrası toplumun cemaat ve tarikatlara kuşkuyla baktığı yönündeki algı olmuş olabilir.

 

Dini bir cemaat görünümlü FETÖ terör örgütü tarafından tapılan 15 Temmuz darbe teşebbüsü dini grup, cemaat yada tarikatlara bakışınızı nasıl etkiledi? sorumuza vatandaşların 30 u dini grup, cemaat yada tarikatlara olumsuz yada şüphe ile bakmama neden oldu derken, 50 si Dini grup, cemaat yada tarikatların daha sıkı, illegal yapılanmalara zemin oluşturmayacak şekilde denetlenmesi gerektiğini ifade etmektedir.  12 si ise  Dini grup, cemaat yada tarikatlara bakışım değişmedi demektedir. 8 i ise KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK demektedir.

 

 

           

Dua eder misiniz? Hangi sıklıkta dua edersiniz? sorusuna katılımcıların  75 i EVET, çok sık dua ederim. 10 u EVET, ara ara dua ederim. 6 sı HAYIR, dua etmem. 4 ü KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK demektedir.

Toplumun dini ritüel olarak en çok yaptığını ifade ettiği davranış biçimi dua etmektir. Zaten Kur'an-ı Kerim'de insanın kıymet ölçüsü dua (Furkan Suresi 77) olarak ifade edilmektedir.

Kendisini inançsız olarak ifade eden kişilerin bile özellikle dara düştüğünde dua ediyor olması ibretliktir.

 

 

Eş seçiminde eşinizin dinine düşkün biri olması sizin için ne kadar önemli? sorumuza katılımcıların 51 i ÇOK ÖNEMLİ, 24 ü KISMEN ÖNEMLİ, 20 si ÖNEMLİ DEĞİL, 5 i KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK demektedir.

İnsanlar eş seçimlerinde kendilerinden daha dindar birini tercih etmekle dinin ahlaki değerlere katkısını ifade etmektedirler. Böylece hayatlarını daha güven içinde yaşayabileceklerini düşünüyorlar.

 

 

           

Eşinizin dini değerlere bakışı ve yaşayışı sizinle kıyasladığınızda  nasıl olmalıdır? sorumuza toplumun 30 u; Benim gibi, benim kadar dindar olmalıdır. 45 i Benden daha dindar olmalıdır. 15 i Benden daha az dindar olmalıdır. 10 u ise bu soru karşısında KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK demektedir.

 

 

 

Bir topluluk içine yada birinin yanına gittiğinizde genelde nasıl selam verirsiniz? sorusuna araştırmamıza katılanların 41 SELAMUN ALEYKUM, 24 ü MERHABA GÜNAYDIN VS., 30 u NA'BER VB. 5 i KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK şeklinde ifade etmişlerdir.

Özellikle yaşı 30 üstünde olan toplum geleneksel ve dini literal anlamda selamları tercih ettiğini ifade etmektedir. Selamı aranızda yayın diyen Hz. Peygamber'in mesajı da bu yöndedir. Ancak sanal alemin hızla tükettiği kavramsal değerlerimizden birinin de selam olduğunu özellikle gençler arasında selamun aleykum şeklinde selamlaşmanın hızla tükendiğini belirtmek gerekir.

 

 

Siyasi bir seçimde(belediye- milletvekili vs.) adayın dinine düşkün biri olması sizin için ne kadar önemli? sorumuza katılımcıların 51 i ÇOK ÖNEMLİ, 24 ü KISMEN ÖNEMLİ, 20 si ÖNEMLİ DEĞİL, 5 i KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK demektedir.

Bu soru din siyaset ilişkisinin özellikle reel politik bağlamda değerlendirilmesi bakımından çok önemli bir kriter olarak incelenmelidir.

 

 

           

İslam ülkelerinin (Hıristiyan ülkelerin dini lideri papalık gibi) HALİFELİK benzeri bir dini liderliğe ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz? sorusuna araştırmamıza katılanların 54 ü EVET derken, 40 u HAYIR demektedir. 6 sı ise KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK demektedir.

 

 

 

Günah işlediğinizde pişman olur musunuz? sorusuna EVET diyenlerin oranı 90, HAYIR diyenlerin oranı 2, KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK oranı 8 dir.

Buradan çıkan en önemli sonuç; inanç olarak dindar olduğunu ifade etmeyen yada İslami anlamda inancı zayıf kişilerinde bir kısmı itibarıyla günah işleme sonrasında pişmanlıklarını göstermesidir.

 

 

Gusül abdesti alır mısınız? sorusuna katılımcılardan Evet, asla gusül abdestim olmaksızın dışarı çıkmam diyenlerin oranı 65 iken, ara sıra gusül abdesti alırım diyenlerin oranı 17, gusül abdestini bilmiyorum / almam diyenlerin oranı ise 13, KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK diyenler ise 5.

           

AVAZTRUK