Diş Hekimleri Neden İş Bırakıyor, Sonuçları Neler Olacak?

Diş Hekimleri Neden İş Bırakıyor, Sonuçları Neler Olacak?

Kamu diş hekimlerinin eşi benzeri görülmemiş grev kararı, Türkiye'nin sağlık sistemini felç etme potansiyeli taşıyor! Artan iş yükü, düşük ücretler ve skandal uygulamalarla tetiklenen bu tarihi eylem, hastaları ve gelecekteki sağlık hizmetlerini nasıl...

Değerli okuyucularımız, Türkiye gündemi yine nefes kesen bir gelişmeyle çalkalanıyor: Kamu sağlık hizmetlerinin bel kemiği olan diş hekimleri, tarihi bir iş bırakma kararı aldı. Bu karar, yalnızca hekimlerin çalışma koşullarını değil, aynı zamanda milyonlarca vatandaşın sağlığa erişimini ve genel sağlık sisteminin geleceğini derinden etkileme potansiyeli taşıyor. Hekim Birliği Merkez Yönetim Kurulu’nun 8 Temmuz 2025 tarihli toplantısında aldığı bu kritik karar, 31 Temmuz ve 1 Ağustos 2025 tarihlerinde iki gün boyunca ülke genelinde uygulanacak bir eylemi müjdeliyor. Pek çok uzmanın, bu adımın ülkedeki sağlık hizmetlerinde büyük bir kırılmaya yol açabileceği konusunda uyarılar yaptığı bu süreçte, www.avazturk.com olarak, sizler için bu kararın perde arkasını aralıyor, hekimlerin çığlığını ve bu durumun kamu sağlığı üzerindeki olası yıkıcı etkilerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Makalemiz ilerledikçe, bu kararın ardındaki çok daha büyük bir tehlikeye işaret ettiğini göreceksiniz.

Kamu kurumlarında görev yapan diş hekimleri, mesleki koşullara ve sağlık hizmetlerinin niteliğine zarar veren uygulamalara karşı net bir duruş sergilemek amacıyla bu radikal adımı attılar. Yoğun taleplerin bir sonucu olarak alınan bu iş bırakma kararının temelinde yatan sorunlar oldukça çeşitli ve derin. Başta artan iş yükü ve düşük ücretler olmak üzere, sağlıkta şiddet, diş hekimlerinin en çok şikayet ettiği konuların başında geliyor. Ayrıca, nitelikli muayeneyi neredeyse imkânsız kılan ve hekimle hastayı sık sık karşı karşıya getiren aşırı hasta sayısına yol açan MHRS sisteminin yeniden yapılandırılması da acil talepler arasında yer alıyor. Hekimler, yalnızca kendi çalışma koşulları için değil, aynı zamanda hastalarına nitelikli ve güvenli sağlık hizmeti sunabilmek adına mücadele ettiklerini vurguluyorlar. Özellikle son dönemde gündeme getirilen "MHRS optimizasyonu" gibi uygulamaların, diş hekimliği uygulamasını daha da zorlaştırdığı ve mesleki motivasyonu ciddi şekilde zayıflattığı belirtiliyor.

Diş hekimlerinin dile getirdiği diğer önemli sorunlar arasında, kalitesiz sarf malzemeleri nedeniyle düşen tedavi başarısının önüne geçilmesi için güvenilir ve etkili ürünlerin temin edilmesi gerekliliği yer alıyor. Ayrıca, günümüz diş hekimliğinde standart kabul edilen "Dört el kuralı"nın uygulanabilmesi adına yardımcı sağlık personeli istihdamının yetersizliği de ciddi bir engel teşkil ediyor. Mali konularda ise, emekliliğe yansıyacak şekilde total gelirlerinin yüzde 80'ine denk gelen ücretin tek kalem maaş uygulaması ile ödenmesi ve maaşlarından alınan vergi oranının yüzde 15'e sabitlenmesi gibi kritik talepleri bulunuyor. Kamu diş hekimlerinin teşvik dağıtım oranlarının, emek hakkının ödenmesi ilkesi temelinde, en az yüzde 36 üzerinden adil bir biçimde düzenlenmesi de önemli bir beklenti olarak öne çıkıyor. Tüm bu sorunlar zinciri, www.avazturk.com olarak da yakından takip ettiğimiz kamu sağlık sistemindeki genel memnuniyetsizliğin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Alınan bu iş bırakma kararı, yapılacak hatalı düzenlemelere karşı önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

Peki, kamu diş hekimlerinin bu radikal kararı, Türkiye'nin gelecekteki sağlık hizmetleri ve kamuoyunun sağlık algısı üzerinde nasıl bir etki yaratacak? Hekimlerin kendi ifadeleriyle, bu mücadele "yalnızca diş hekimlerinin değil, sağlık hizmetinin niteliğini önemseyen herkesin mücadelesidir". Bu kapsamda, kararın ülke genelinde diğer sağlık meslek örgütlerinin de katılımıyla hayata geçirilmesi hedefleniyor. Bu durum, eğer gerçekleşirse, Türkiye'nin sağlık sisteminde eşi benzeri görülmemiş bir krizin kapısını aralayabilir. Diş hekimlerinin başlattığı bu eylem, tüm sağlık çalışanları için bir dönüm noktası olabilir ve genel sağlık hizmetlerinin kalitesi, erişilebilirliği ve geleceği üzerinde derinlemesine tartışmaların fitilini ateşleyebilir. Milyonlarca hastanın, özellikle acil durumlar dışında, iki gün boyunca temel ağız ve diş sağlığı hizmetlerinden mahrum kalacak olması, kısa vadede büyük mağduriyetlere yol açabilirken; uzun vadede bu eylemin, ülke genelinde topyekûn bir sağlık hizmeti krizi potansiyeli taşıdığı uyarısı yapılıyor. Bu durum, Türkiye'nin yakın gelecekte karşılaşacağı en büyük halk sağlığı sınavlarından biri haline gelme tehlikesini barındırıyor ve www.avazturk.com olarak, bu kritik süreci anbean takip etmeye devam edeceğiz.