Dünyanın Akıbeti Kimin Elinde Belirlenecek?
Dünya sahnesindeki derin çatlak, ABD'nin İsrail politikaları ve küresel güçlerin İran üzerindeki baskısıyla doruk noktasına ulaşıyor. Salih Tuna'nın çarpıcı analiziyle bu akıl almaz gerilimin perde arkasını, MAGA'cıların direnişini ve medyanın rolünü...
Bu haber makalesi, dünya gündemini derinden sarsan ve uluslararası ilişkilerin geleceğini belirleyecek kritik bir çatlağı masaya yatırıyor. Öyle bir çatlak ki, küresel güç dengelerini temelden sarsma potansiyeline sahip. İşte bu sarsıcı analizin tüm detayları, YouTube kanalında yayınlanan "SALİH TUNA: KARİKATÜR KAFA - video transcriptinden derlenerek, siz değerli okuyucularımıza sunulmaya devam ediyor.
Gazeteci Salih Tuna, "Karikatür Kafa" başlıklı sesli makalesinde dünyanın geleceğini belirleyecek temel gerilimin, Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail'in "emir eri gibi" hareket etmesinden rahatsız olanlar ile ne pahasına olursa olsun İsrail'in her arzusunu yerine getirmeyi İsrail'e sadakatin bir gereği olarak görenler arasındaki ayrım olduğunu net bir şekilde ifade ediyor. Tuna'ya göre, bu iki kutup "MAGA'cılar" ve "küreselciler" olarak adlandırılıyor. Nitekim, nükleer bir güç olan Rusya'nın bile umudunu bu çatlağa bağlaması, durumun ne denli vahim ve trajik olduğunu gözler önüne seriyor. Tuna, MAGA'cıların, ABD'nin "Tela Aviv'den değil Beyazsaray'dan yönetilmesini" istediklerini, yani mücadelenin "önce Amerika diyenler" ile "önce İsrail diyenler" arasında cereyan ettiğini belirtiyor. Ancak Salih Tuna, "soykırımcı İsrail'e bakıp da sakın ola önce Amerika diyenleri çok matah bir şey sanmayın" uyarısında bulunarak, Gazze'de bombalanan çocuklara rağmen İsrail'in kendini savunma hakkı olarak değerlendirenler kadar insanlıktan çıkmamış olsalar da, nihayetinde onların da Amerikan emperyalizminin bir parçası olduğunu vurguluyor. Bu noktada, ABD'nin küresel politikaları ve Ortadoğu'daki rolü hakkında daha fazla bilgiye https://www.avazturk.com üzerinden ulaşılabilir.
Asıl soru şu: Trump'ın etrafında kümelenen MAGA'cılar, küreselcileri dizginleyebilecekler mi? Başka bir deyişle, MAGA idealiyle seçim kazanan Trump'ın, küreselcilere boyun eğmesine engel olabilecekler mi?. Salih Tuna, Trump'ın narsist kişiliğinin de hesaba katılması gerektiğini ve MAGA'cıların ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını dile getiriyor. Ancak küreselcilerin İsrail'in istekleri doğrultusunda "Matine Suar" yani sürekli olarak o kadar büyük bir baskı uyguladıklarını belirtiyor ki, "ABD'yi tekrar İran'a saldırtmadan, yani bölgemizi savaş cehennemine döndürmeden duracak gibi değiller". Tuna, Trump'ın "İran'ın nükleer kapasitesini yok ettik" açıklamasının karşısına, Washington Post gibi medya organlarının isimsiz İranlı yetkililere dayandırarak saldırının "beklenen kadar yıkıcı olmadığı" yönünde bir söylem yerleştirdiğini aktarıyor. İngiliz The Sun gazetesi gibi medya kuruluşları da İran'ın nükleer santrallerinde tamir faaliyetlerine başladığını iddia ederek, söz konusu saldırının yeterli yıkıcılıkta olmadığı algısını yaymaya çalışıyorlar. ABD Başkanı Trump'ın bocalasa da İsrail adına İran'la savaşmak istemediği için direndiğini belirten Salih Tuna, bu direnişin daha ne kadar süreceğinin belirsiz olduğunu ifade ediyor. Tuna'nın dikkat çekici yorumu ise, "bereket versin küreselciler bizim kül yutmazlar kadar zeki değiller" şeklinde. Zira eğer olsalardı, Trump hiç direnemezdi ve onu "İran'la danışıklı dövüş yaptın" diyerek işini bitirirlerdi.
Salih Tuna, küreselcilerin bu kadar zeki olup olmadıklarını sorgularken, belki de bizimkiler kadar zeki olmalarına rağmen "danışıklı dövüş" gibi iddiaların alıcısının olmayacağını düşünerek kendi kendilerini iptale uğratmak istemediklerini düşünüyor. Ancak Tuna'nın özellikle vurguladığı ve tüm dünyanın kulak vermesi gereken en önemli gerçek ise, İsrail terörüne karşı direnişi "danışıklı dövüş" olarak tanımlayan, Leman'ın karikatüristi O.E.K. ve Habi gibi isimlerin sahip olduğu "sakat bakış açısının" ne kadar utanç verici olduğudur. Tuna, bu kişilerin "İsrail ile aynı kültür kodlarına sahip iki semavi din mensubusunuz ama birbirinize saldırıp duruyorsunuz" demeye getirdiklerini belirtiyor. Oysa Salih Tuna, İsrail terörüne karşı çıkmak için Müslüman olmanın gerekmediğini, insan olmanın yeterli olduğunu haykırıyor. Dünyanın dört bir yanındaki vicdanlı Hristiyanlar, ateistler, deistler ve ırkçı siyonizm karşıtı Yahudiler, her şeyden evvel insan oldukları için "Free Palestine!" diye haykırıyorlar. Yani bu küresel gerilimin, tüm siyasi ve jeopolitik hesapların ötesinde, aslında insanlık vicdanının bir sınavı olduğu gerçeğiyle yüzleşmemiz gerektiğini son paragrafta tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.