Ekrem İmamoğlu Cezaevinden Seslendi: Erdoğan'ın Korkusu Ülkeyi Krize Soktu

Ekrem İmamoğlu Cezaevinden Seslendi: Erdoğan'ın Korkusu Ülkeyi Krize Soktu

Silivri Cezaevi'nde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan sert açıklamalar geldi. Tele1 yayınında yer alan değerlendirmelere göre İmamoğlu, Erdoğan yönetiminin demokrasi ve ekonomi karnesini eleştirirken, yeni infaz yasasıyla...

Türkiye'nin siyasi gündemi, yerel seçimlerin ardından yaşanan gelişmeler ve muhalif siyasetçiler üzerindeki baskılarla şekillenmeye devam ediyor. Bu sürecin en dikkat çekici figürlerinden biri olan, Silivri Cezaevi'nde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya üzerinden gönderdiği mesajlarla iktidarı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni sert bir dille eleştirdi. Tele1 YouTube kanalında yer alan bir yayında, İmamoğlu'nun bu mesajları ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İmamoğlu'nun adaylığına ilişkin stratejisi detaylı olarak değerlendirildi. Aynı yayın içerisinde, kısa süre önce meclisten geçen infaz yasası ile başlayan tahliyelere ve cezaevlerindeki duruma ilişkin de bilgiler paylaşıldı.

Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinden kamuoyuna duyurduğu en son mesaj, içinde bulunulan durumu özetler nitelikteydi: "ya adalet ya sefalet". İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ülkeyi getirdiği noktanın bu iki uç arasında sıkışıp kaldığını ima etti.Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz. Bu durumdan çıkış yolunun yine milletin elinde olduğunu vurgulayan İmamoğlu, vefat eden eski Başbakan Mesut Yılmaz'ı da rahmetle andı. Halk TV'nin sorularını cezaevinden yanıtlayan İmamoğlu, Erdoğan'ın demokrasi ve ekonomi alanındaki iki yıllık karnesini "zayıf" olarak değerlendirdi. Erdoğan'ın sık sık kullandığı "Millet iradesi her şeyin üstünde" sözünü hatırlatarak, Erdoğan'ın seçme ve seçilme hakkını kayyım atamalarıyla ayaklar altına aldığını öne sürdü.

İmamoğlu'na göre, Erdoğan'ın kendisiyle ve Türkiye'nin birinci partisi CHP ile rekabet etmekten, onlara karşı yenilmekten korktuğu için ülkeyi istikrarsızlık ve kaosa sürüklediğini iddia etti. Demirtaş, Yüksekdağ, Özdağ gibi isimleri anarak (kaynakta bu isimler muhalif siyasetçilerin cezalandırılması bağlamında geçiyor, ancak Kavala'nın durumu daha detaylı ele alınıyor) Türkiye'nin artık muhalif siyasetçilerin cezalandırıldığı, liderlerin hapsedildiği bir ülke haline geldiğini belirtti. Yasal yollarla hakkını arayan vatandaşların kriminalize edildiğini ve şiddetin normalleştiğini ekledi. İmamoğlu, ilk seçimlerde milletle beraber bu hükümete "tasdiknamesini verip göndereceklerini" söyledi. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarının da yok hükmünde sayıldığını, sadece AYM'nin değil, AİHM'in kararlarının da tanınmadığını ve Osman Kavala'nın AİHM'in ihlal kararına rağmen cezaevinden salıverilmediğini hatırlattı. https://www.avazturk.com İmamoğlu, rakip tasfiyesinin sadece kendisiyle sınırlı kalmadığını ve Erdoğan'ın sırf kendisiyle ve CHP ile rekabet etmekten çekindiği için bütün ülkeyi büyük bir siyasi, ekonomik ve sosyal krize soktuğunu tekrarladı.

Ekrem İmamoğlu'nun cezaevine konulması ve diğer taraftan diplomasının iptal edilmesi girişimlerinin, kendisinin cumhurbaşkanı adaylığını engellemek amacıyla yapıldığını öne sürüldü. Kaynağa göre, yarın bir gün tutuksuz yargılanması söz konusu olsa dahi, henüz diploma iptali ile ilgili net bir gelişme olmadığı ancak bu konunun önümüzdeki hafta netleşebileceği belirtildi. Mahkemenin yürütmenin durdurulması yönündeki talep için İstanbul Üniversitesi'nden ve YÖK'ten belge istediği ve bir aylık süre verdiği bilgisi paylaşıldı. Önümüzdeki günlerde bu konuda da bir karar verilmesi bekleniyor.

Peki, teknik bir nedenle Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olamazsa CHP'nin adayı kim olacak? Bu soruya CHP Genel Başkanı Özgür Özel Tele1 yayınında dikkat çekici bir yanıt verdi. Özel, Ekrem İmamoğlu'nun adaylığı noktasında artık sadece kendisinin adayı olmadığını, 15,5 milyon insanın adayı olduğunu belirtti. 23 Mart günü ön seçim ve dayanışma sandıklarında İmamoğlu'na oy verildiğini hatırlatan Özel, bu vakitten sonra İmamoğlu'nun adaylığını kendisinin de değiştiremeyeceğini, engel olamayacağını, kendisinin de engel olamayacağını ve kimsenin engel olamayacağını vurguladı. https://www.avazturk.com Ancak, aday gösterme günü geldiğinde adaylığının önüne bir engel çıkarsa, o gün geldiğinde duruma bakacaklarını söyledi. Özel, A, B, C, Z planlarının Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığı olduğunu net bir şekilde ifade etti.

Özgür Özel, eğer bir "teknik engel" varsa, o gün en yüksek oyu kimin aldığını belirleyip o adayı göstereceklerini belirtti. Bu kararı tek başına vermeyeceğini, anketlere bakacaklarını, anket sonuçlarını üyelere göstereceklerini ve ister üyeyle ister milletle bir daha sandık kurarak yeni adayı belirleyeceklerini söyledi. Özel'in altını çizdiği bir diğer önemli nokta ise, kimseyi kimsenin "yedeği" yapıp yedek aday üzerinden bir itibarsızlaştırma veya yıpratmaya aracılık etmeyeceğiydi. Mansur Yavaş gibi isimlerin "yedek" olarak anılmasının hem o kişiye hem de partiye zarar vereceğini düşündüğünü ima etti. https://www.avazturk.com Özgür Özel, kendi kişisel gelecek hedefinin ise seçim gecesi hayalindeki konuşmayı yapmak olduğunu, partinin bütün ışıklarının yandığını görmek ve ertesi sabah dünyanın en mutlu insanı olarak ayrılmak olduğunu belirtti. Bunun dışında kendine dair hiçbir hedefi olmadığını, tek hedefinin "doğru adayla Erdoğan'ı göndermek" olduğunu ifade etti.

Siyasi gündemdeki bu gelişmeler yaşanırken, cezaevlerinde de önemli bir hareketlilik başladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen ve dün Resmi Gazete'de yayınlanan infaz yasası (10. yargı paketi olarak biliniyor) ile tahliyeler başladı. Kaynağa göre bu yasa 19 bin 800 kişiye tahliye yolu açtı. Yasanın yürürlüğe girmesiyle cezaevleri önüne koşan aileler büyük sevinç yaşadı. Durumdan memnun olan aileler "çifte bayram" yaşadıklarını dile getirdi. https://www.avazturk.com Ankara'daki Sincan Cezaevi'nden tahliye olanlar davul zurna eşliğinde karşılandı. Antalya S Tipi Cezaevi önünde ise duygusal ve renkli anlar yaşandığı belirtildi.

Tahliye olan isimlerden Ümit Aytekin ise, yasanın daha kapsayıcı olması gerektiğini düşündüğünü belirtti. Rahmetli Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit Hanım gibi bir güce sahip olunup daha kapsamlı bir yasanın çıkarılmasını arzu ettiğini söyledi. Kendi 2 aylık cezası nedeniyle tahliye olmasına çok sevinmediğini, asıl olarak yıllarca eşine, çocuğuna, anasına, babasına hasret kalan insanları düşünmek gerektiğini ifade etti. Aytekin ayrıca, cezaevlerinde aşırı yoğunluk nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları da dile getirdi. 21 kişilik koğuşlarda 60-65 kişinin kaldığını, bu durumun banyo yapma, yatma, oturma gibi temel ihtiyaçları bile kısıtladığını anlattı. https://www.avazturk.com

Tele1 yayınında yer alan bu bilgiler, Türkiye'deki siyasi ve hukuki atmosferin yanı sıra cezaevlerindeki son durumu da gözler önüne seriyor. Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinden verdiği "ya adalet ya sefalet" mesajı, ülkenin geleceği ve yönetim biçimi üzerine tartışmaları derinleştirirken, infaz yasası ile başlayan tahliyeler ise farklı beklentileri ve cezaevlerindeki gerçekleri bir arada sunuyor. CHP'nin olası adaylık senaryolarına ilişkin paylaşılan stratejiler ise, siyasi arenadaki belirsizliklerin ve hesapların ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor.

Kaynak: Tele1 YouTube kanalı yayını, "ERDOĞAN'ı KIZDIRACAK SÖZLER! İmamoğlu'ndan dikkat çeken açıklama!" başlığıyla yayınlanan videodan alınan bilgiler. Yayın, Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel'in açıklamalarını ve infaz yasasıyla ilgili gelişmeleri aktarmaktadır.