Türkiye siyasetinin ve gündeminin önemli figürlerinden, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB’ye yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında gerçekleşen üçüncü dalga operasyonun ardından dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İmamoğlu'nun açıklamaları, özellikle soruşturma süreçlerinin işleyişine ve delil toplama yöntemlerine dair çok önemli ve sarsıcı iddialar içeriyor.

"Yalancı Şahitliğe Zorluyorlar" İddiası Gündeme Bomba Gibi Düştü

Ekrem İmamoğlu'nun kamuoyuna duyurduğu açıklamalarının en can alıcı noktası, soruşturma kapsamında tutuklu bulunan kişilere yönelik olduğu öne sürülen muameleydi. İmamoğlu, "Son günlerdeki gelişmeler gösteriyor ki, şimdi de bazı tutukluları şantaj ve tehditle yalancı tanıklığa zorlamaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı. Bu iddia, yargı süreçlerinde tanıklıkların nasıl elde edildiğine yönelik büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Daha Önceki "Çürütülen" İddialar Tek Tek Sıralandı

Açıklamalarında, İBB yönetimine karşı daha önce ortaya atılan ancak kendi tabirince doğruluğu kanıtlanamayan pek çok iddianın olduğunu hatırlatan İmamoğlu, bu iddiaların nasıl sonuçlandığını "İbretialem için paylaşın" diyerek anlattı. İmamoğlu'nun sıraladığı ve "fos çıktı", "yalan çıktı", "hayal ürünü çıktı" gibi ifadelerle değerlendirdiği eski iddialar ve İmamoğlu'nun bunlara verdiği yanıtlar oldukça detaylıydı.

İşte Ekrem İmamoğlu'nun gündeme getirdiği o eski iddialar ve onlara dair kendi değerlendirmeleri:

• "560 milyar yolsuzluk var" denildi, ancak İBB’nin 6 yıllık bütçesinin bile o kadar olmadığı açığa çıktı.
• "Terör bağlantısı var" iddiası fos çıktı.
• "Evlerde para var" denildi, çocukların kumbaraları çıktı.
• "Bedavaya villa aldı" iddiası, sadece bir kapora çıktı.
• "Belediyeden vinçle kasa çıkardılar" iddiasının yalan çıktığı belirtildi.
• "Cenaze aracıyla rüşvet parasını yurt dışına kaçırdılar" denildi, ancak araçların yurt dışına çıkamadığı açığa çıktı.
• "Lüks villa" dedikleri yerin aslında konut olduğu ortaya çıktı.
• "Çöp kamyonu ile para taşıdılar" iddiası, İmamoğlu'na göre iddianın kendisi çöp çıktı.
• "Parkelerin altına para koydular" iddiası hayal ürünü çıktı.
• "1200 telefon dağıttılar" iddiası yalan çıktı.
• "Kiptaş’tan daire dağıttılar" iddiası, yine yalan çıktı.
• "Lüks araçlar garajda" iddiasına karşılık, arabaların başkasının çıktığı belirtildi.
• "Şirkete ihale yağdırıldı" denildi, ancak şirketin hiç ihale almadığı açığa çıktı.
• "Sağlam delil var" denildi, ancak hayal mahsülü tanıklar çıktığı iddia edildi.
• "Ciddi belgeler var" denildi, belgelerin '''..duymuştum''' '''sanırım''' gibi ifadelere dayandığı öne sürüldü.
• "MASAK raporu var" denildi, İmamoğlu bunun 5 günde uyduruk rapor hazırlattıkları şeklinde açığa çıktığını belirtti. "Ciddi rapor var" denildi, ancak raporu imzalayacak uzman bulamadıkları ortaya çıktı.
• "Büyük yağma var" denildi, bunun kendi dönemlerindeki işler olduğu anlaşıldı.
• "Aynı kurumda çalışan kişilere neden birbirinizle görüşüyorsunuz" denilmesi, İmamoğlu'na göre güzel bir komedi çıktı.
• "Veriler çalınıyor" iddiası kuyruklu yalan çıktı.
• "İBB Berkay Gezgin’e para yolladı" iddiası yalan çıktı.
• "Hepsi zenginleşti" denildi, ancak mal varlıklarında artış olmadığı ortaya çıktı.
• "Valizlerde para taşınıyor" iddiasına karşılık, sinyal kesiciler çıktığı belirtildi.
• "Şikayet edenler CHP’li" denildi, ancak hepsinin kendi adamları çıktığı öne sürüldü.
• "Müdür bizi tehdit etti" iddiasının tam tersi çıktığı ifade edildi.
• "Kamuyu zarara uğrattılar" iddiası, yine tam tersi çıktığı belirtildi.
• Şikayetçilerin suç makinesi çıktığı, şahitlerin ise husumetli, kamudan rantları kesilen yağmacı çıktığı iddia edildi.
• "Gizli gizli niye görüştünüz" dedikleri insanların aslında orada olmadığı açığa çıktı.
• "Birilerinden rüşvet istediler" denildi, bunun da kendi dönemlerindeki işler olduğu anlaşıldı.
• "Naylon fatura işi yapıyorlar" denildi, bunu yapanların kendi adamları çıktığı belirtildi.
• Dosyada gizlilik var denilmesine rağmen her şeyi kendilerinin sızdırdığı ve bu durumun boy boy haberler olarak yayımlandığı öne sürüldü.
• "Bunlar dış destekli" denildi, ancak darbe öncesi kendilerinin dışarıdan icazet aldığı açığa çıktı.

"Ellerinde Sadece Zorla Alınmış Beyanlar Kaldı"

Tüm bu iddiaları "Hasılı kelam; 'örgüt' dediler örgüt çıkmadı, 'suç' dediler suç çıkmadı" şeklinde özetleyen Ekrem İmamoğlu, gelinen noktada durumun vahim bir hal aldığını öne sürdü. İmamoğlu'na göre, daha önce "Daha neler neler var, turpun büyüğü, dananın kuyruğu, ahtapotun kolları var" şeklinde konuşanların, artık ellerinde sadece tehditle ve şantajla aldıkları tutuklu beyanları kaldığı iddia edildi.

"Bu Millet Zorla Alınmış Beyanlara Kanmaz!"

Ekrem İmamoğlu, açıklamasında millete seslenerek bu yeni duruma karşı uyarılarda bulundu. İmamoğlu, "Bu millet sizin uyduruk dosyanıza nasıl kanmadıysa, tutuklayıp hiç utanmadan çoluğu çocuğuyla, malı mülküyle tehdit ettiklerinizin zorla alınmış beyanlarına da kanmaz" dedi.

Açıklamasının sonunda "SEN HERKESİ KÖR, ÂLEMİ SERSEM Mİ SANIRSIN?" başlığıyla dikkat çeken bir alıntıya yer veren İmamoğlu, bu dizelerin 155 yıl önce "sizin için yazılmış" olduğunu belirtti. Alıntı şöyleydi: "Hâlî ne zaman kaldı cihân ehl-i tama’dan, Sen zâtını bu âleme elzem mi sanırsın? En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun, Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?".

Ekrem İmamoğlu'nun bu çarpıcı ve detaylı açıklamaları, İBB'ye yönelik soruşturmaların seyrine ve Türkiye'deki siyasi ve hukuki süreçlere dair yeni tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor. Yaşanan bu gelişmeler ve İmamoğlu'nun ortaya attığı iddialar, kamuoyu ve medya tarafından yakından takip edilmeye devam edecektir. Türkiye'nin önemli gündem maddelerini okuyucularına hızla ulaştıran avazturk.com gibi platformlar, bu sürecin tüm detaylarını takip etmeyi sürdürmektedir.