Ekrem İmamoğlu'nun Babasının Evinde Skandal Arama
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun babası Hasan İmamoğlu'nun Balıkesir'deki evinin çevresinde başlatılan ve üç gün süren metal dedektörlü arama çalışmaları Türkiye'yi şoka uğrattı! Jandarma ve savcı eşliğinde gerçekleştirilen bu hukuk
Türkiye siyaseti, son dönemde yaşanan gelişmelerle adeta nefes darlığı çekiyor. Ülke genelinde siyasi gerilimin tırmandığı, muhalif seslerin baskı altına alındığı iddialarının giderek daha fazla dile getirildiği bir süreçte, Halk Cumhuriyet Partisi'nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ailesine yönelik atılan adımlar, kamuoyunda infiale yol açtı. Hukukun üstünlüğü ve adaletin tecellisi konularında artan şüpheler, yaşanan her yeni olayla daha da derinleşirken, bu son gelişme, iktidar-muhalefet çekişmesinin ulaştığı boyutu gözler önüne serdi ve akıllarda sayısız soru işareti bıraktı. Ülkenin dört bir yanında vatandaşlar, bu gelişmeler karşısında adeta donup kalırken, yaşananların sıradan bir hukuki süreçten çok öteye geçtiği düşüncesi yaygınlaşmaya başladı.
Son dakika gelişmesi olarak duyurulan bilgilere göre, Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu'nun Balıkesir-Edremit’te bulunan evinin çevresinde, 20 Haziran tarihinde olağan dışı bir arama operasyonu başlatıldı. Tam üç gün boyunca, farklı saatlerde ve ısrarlı bir şekilde devam eden bu arama çalışmaları, jandarma ekipleri ve bir savcı eşliğinde, adeta bir hazine avcısı edasıyla metal dedektörler kullanılarak gerçekleştirildi. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu olayın ardından, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de duruma kayıtsız kalmayarak bir açıklama yaptı. Özel, arama yapılan alanın aslında önceki yıllarda belediyeye terk edilmiş bir kamuya açık alan olduğunu vurguladı. Bu durum, aramanın hukuki temelini ve ardındaki niyeti sorgulatır nitelikteydi.
Yaşanan bu akıl almaz olayın ardından, ANKA Haber Ajansı’na konuşan Hasan İmamoğlu, sessizliğini bozdu ve kamuoyuna şok edici açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, evinin çevresinde gerçekleştirilen bu aramanın "kanunsuz, insanlık dışı" ve hatta "suçlayıcı meseleleri aramak" olduğunu dile getirerek, olayın ardındaki asıl amacın bir suç bulmak değil, "suç yaratmak" olduğunu net bir şekilde ifade etti. Bu tür olayların sadece kendilerine özel olmadığını, "her yerde yapıyorlar" sözleriyle Türkiye genelindeki baskı atmosferine dikkat çeken İmamoğlu, vatandaşın da aynısını düşündüğünü belirtti. Bu yaşananların tamamen "siyasi baskı" ve "siyaseten yok etme çabası" olduğunu savunan Hasan İmamoğlu, Türkiye'de artık "seçim kazanmanın ayıp, günah olduğu bir şekilde yaşıyoruz" diyerek ülkenin içinde bulunduğu siyasi tabloya çarpıcı bir gönderme yaptı. Ülkemizdeki basın ve ifade özgürlüğü tartışmaları, bu tür olaylarla sık sık gündeme gelmekte olup, daha fazla bilgi ve analize ulaşmak için genel siyasi gelişmeleri yakından takip eden web siteleri, örneğin https://www.avazturk.com gibi platformlar ziyaret edilebilir.
Bir baba olarak yaşadıklarını dile getiren Hasan İmamoğlu, "Her anne her baba ne düşünüyorsa misliyle fazlasını düşünüyorum" diyerek derin üzüntüsünü ve endişesini paylaştı. Bu tür baskıların insanları "çaresiz bırakıp çare arayış durumuna sokmaktan başka bir şey yapmadığını" belirten İmamoğlu, yine de kararlı duruşunu sergiledi ve "Ama biz mecburuz dayamaya. Onlar, bunun cezasını çekene kadar, onu görene kadar yaşama mecburiyetinde hissediyorum kendimi" ifadeleriyle mücadelesini sürdüreceğinin sinyallerini verdi. Arama yapılan alanın kendisine ait olmadığını bir kez daha vurgulayan İmamoğlu, buranın imar kanunu gereği seneler önce belediyeye terk edilmiş, tamamen kamuya ait bir yeşil alan olduğunu açıkladı. Hatta o bölgede olduğu iddia edilen bir **'kuyu'**dan da bilgisinin olmadığını, bunu dahi arama yapanlardan öğrendiğini dile getirdi.
Hasan İmamoğlu, evinin çevresindeki aramaları bizzat gördüğünü ve jandarma komutanıyla aralarında geçen kısa diyaloğu aktardı: "Jandarma komutanı gördü beni. ‘Ne arıyorsunuz’ dedim. ‘Seni arıyoruz’ dedi. ‘Ben buradayım’ dedim. O da ‘Şaka yaptım, taş toprak arıyoruz’ dedi. ‘Hayırlı olsun’ dedim ve geçtim evime.". Bu olay karşısında yaşadığı şaşkınlığı ve tepkisini "İnsanlara bu kadar eziyet etmek günahtır" sözleriyle ifade eden İmamoğlu, hayatı boyunca hiçbir kanunsuz iş yapmadığını da özellikle vurguladı. Ancak bu olay, Türkiye'de siyasetin ve hukukun ne kadar iç içe geçtiğini, adalet arayışının ne denli zorlu bir sürece evrildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Hasan İmamoğlu'nun bu hukuksuzluğa karşı duruşu ve kamuoyuna yönelik net mesajları, sadece kişisel bir mağduriyetin ötesinde, ülkenin genel demokrasi ve adalet sorunlarına dair bir çığlık olarak yankılanırken, bu skandal arama operasyonunun asıl sonucunun, "suç yaratmaya çalışanların" kendilerinin hesap vereceği bir sürecin başlangıcı olacağı, kamu vicdanında büyük bir beklenti yarattı. İmamoğlu'nun son sözleri ise adeta bir yemin niteliğindeydi: "İnşallah bunun da hesabını soran çıkar, çıkacaktır da.".