Erdoğan, Afyon Kampı'nda, 'değişim' parantezini daha da genişletti!

AK Parti Afyon Kampı’nda net konuştu Erdoğan: “… bir süredir teşkilatlarımızda ve belediyelerimizde yenilenme ihtiyacını söyledim, söylüyorum. Belediyelerde benzer adımları atmanın hazırlığı içindeyiz. Bu milletimizin talebidir. Bu yenilenme sürecini kendi irademizle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz.”

Erdoğan’ın bu tespitlerinin, keyfiyete dayalı bir iradenin söze dökülmüş hali olmadığı kesin. AK Parti’nin başına yeniden geçtiği günden bu yana, Türkiye’nin dört bir yanında tabanla doğrudan diyalog kuranların hazırladığı raporlar, 7 Haziran ve 1 Kasım sonuçları ile 16 Nisan referandumu ve kamuoyu yoklama sonuçlarının bileşenlerinden çıkan bir tabloya göre saptanmış tespitlerdi bunlar.

Erdoğan’ın, 2002’den bu yana sandıktan zaferle çıkmasının arkasındaki en önemli unsur olan topluma dokunma ve toplum beklentilerini doğru okuma özelliğini de ekleyelim. İşte bu yüzden de, “Eğer bunu biz kendimiz yapmazsak milletimiz sandıkta yapar” uyarısını ekledi tespitlerine.

Erdoğan, bizi haklı çıkarırcasına, söz konusu tespitlerin zeminine, “Ziyaret ettiğim tüm illerde bu gerçeği tüm çıplaklığıyla görüyoruz” ifadeleriyle işaret edip, “Milletle zıtlaşma olmaz, hele kavga hiç olmaz” sözlerinin de altını çiziyordu.

Anlayacağınız, AK Parti’deki değişim süreci sadece “metal yorgunluğu, defolular ya da FETÖ ile en ufak ilişkisi olanlar” parantezinde yürümeyecek.

Sadece AK Parti tabanının değil; toplumun talep ve beklentileri çerçevesinde de devam edecek bu değişim hamlesi.

Sakın sosyal medya üzerinden yaratılan “kontrollü destek” algıları, kimi Belediye Başkanları adına kalem oynatan gazetecilerin operatif yazıları yanıltmasın sizi…

Erdoğan’ın önündeki veriler çok somut. Hangi Büyükşehir’de değişime gidilmezse “milletin o değişimi sandıkta yapacağına” dair sosyolojik gerçekliklerle desteklenmiş raporlarlar masasında.

Bunun yanında, Erdoğan’ın “asıl hedefleri bendim” dediği 7 Şubat MİT Operasyonu akabindeki 17/25 Aralık gibi 15 Temmuz’a kadar gelen süreçteki bir çok badirede sükut ederek FETÖ’nün karanlık operasyonlarında ikrar duruşu sergileyenler de değişim sürecinden etkilenecekler listesinde.

Düşünsenize; çetin bir savaşın yaşanacağı aşikar olan 2019’a, 17/25 Aralık operasyonuna yönelik hazırlık sürecinin neredeyse karargah merkezine dönüşen bir Belediye Başkanıyla aynı safta yürümek güvenli olabilir mi?

Ya da; FETÖ’nün 15 Temmuz’a gelinceye kadar yaptığı hazırlıklara, 17/25 sonrası başlatılan mücadeleye rağmen örgüt tabanının dinamik tutulmasına, finansal akışının inşaat katsayısı ve emsal artırımları ile desteklenmesine hizmet etmiş Belediye Başkanlarıyla 2019’a giden çetin yollar aşılabilir mi?

Parti içinde paralel bir network kuranları da es geçmeyelim. Başkanı olduğu il ya da Büyükşehir’de, İl ve İlçe Belediye Başkanları ve milletvekilleri hatta kimi Bakanları kontrol altına tutarak, paralel bir irade oluşturan Belediye Başkanları da değişim rüzgarıyla savrulacak muhtemelen.

Yine söylüyorum; sakın besleme yazarlar ve sosyal medya ordularının yarattığı algının esiri olmayın. Lider’in değişim mesajı çok açık. Buna rağmen, değişimin muhatapları için embeded yazarlar ile sosyal medya beslemelerinin “dava adamı” duygusuz “kardeşlik” algısına yenilirseniz, Davutoğlu’nun “deport” edildiği süreçte hayal kırıklığı yaşayanların akıbeti sizi bekliyor demektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar