Türkiye siyasetinin nabzını değiştirecek, ülkenin yakın geçmişinden geleceğine uzanan kritik bir dönüm noktası olarak değerlendirilen o tarihi görüşme, nihayet sona erdi. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile DEM Parti İmralı heyeti arasında gerçekleşen bu buluşma, sadece iki siyasi oluşum arasındaki bir diyalog olmanın ötesinde, Türkiye'nin çözüm arayışlarına ve gelecekteki adımlarına dair derin ipuçları barındırıyor. www.avazturk.com olarak edindiğimiz son dakika bilgileriyle, tüm detaylarıyla masaya yatıracağımız bu görüşmenin perde arkası, basına yansıyan ilk değerlendirmeler ve bu buluşmanın Türkiye için ne anlama geldiği, okumaya devam ettiğinizde tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilecek; zira bu gelişmeler, umut ve beklentilerle dolu yeni bir dönemin kapılarını aralıyor olabilir.

Güncellenme tarihi 07 Temmuz 2025 olan bilgilere göre, Ankara'da siyasetin merkez üssü, uzun süredir merakla beklenen kritik bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile DEM Parti İmralı heyeti arasındaki görüşme, saat 15.00 itibarıyla Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda başladı. Yaklaşık bir saat süren bu önemli zirve, saat 16.05 itibarıyla tamamlandı.

Heyette yer alan DEM Parti Milletvekilleri Pervin Buldan ve Mithat Sancar, görüşme öncesinde basına yaptıkları açıklamalarla toplantıya yüklenen anlamın büyüklüğünü gözler önüne serdi. Buldan, "Görüşmeye çok büyük anlam biçiyoruz" ifadesini kullanırken, bu buluşmanın sadece bir istişare olmadığını, sürecin "yeni bir aşamaya" girdiğini vurguladı. Buldan, konuşmasında, ilk görüşmeye katılan ve büyük emekleri olan Sırrı Önder'i de anarak, bu buluşmanın "ikinci ve tarihî" bir görüşme olduğunu belirtti. Ayrıca, "Bu yeni aşamada, istişarelere ihtiyaç var. Görüş alışverişine ihtiyaç var. Bu nedenle bugün Sayın Cumhurbaşkanıyla bütün bunları konuşup, tartışacağız. Gerekli adımların atılması açısından bir istişarenin sağlanması önemlidir. Hayırlı ve verimli bir toplantı olmasını temenni ediyoruz. Hepimize hayırlı olsun" sözleriyle, görüşmeden duydukları beklentiyi ve önemini dile getirdi.

Mithat Sancar da, Buldan'ın ardından söz alarak, görüşmenin "gerçekten önemli" olduğunu yineledi. Sancar, eş genel başkanlarıyla da istişare ettiklerini belirterek, sürecin yeni bir aşamaya geldiği bilgisini teyit etti. "Bu yeni aşamanın özellikleri, gereklilikleri konusunu bugün Sayın Cumhurbaşkanı ve heyetiyle istişare edeceğiz. Görüşlerimizi aktarıp kendilerini dinleyeceğiz" ifadeleriyle, toplantının amacını net bir şekilde ortaya koydu. O da, Sırrı Önder'in anısını hayırla yâd ederek, onun emeklerinin sonuca varması için üzerlerine düşeni yapacaklarını vurguladı.

Görüşmenin heyeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ve AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala'yı da kapsıyordu. Bu durum, toplantının sadece siyasi bir nezaket ziyareti olmaktan öte, devletin önemli güvenlik ve istihbarat kurumlarının da işin içinde olduğu, derinlemesine ve stratejik bir içeriğe sahip olduğunu gösteriyor.

Toplantı öncesi ve sırasında, Irak'ın kuzeyinde metan gazına maruz kalarak şehit olan 12 askerin acı haberi, gündeme bomba gibi düşmüştü. Bu trajik olayla ilgili sorulara da yanıt veren Pervin Buldan, "Ben de yaşamını yitiren, şehit olan askerlere Allah’tan rahmet diliyorum. Gerçekten çok üzücü bir haber aldık. Bugün sayının 12’ye ulaştığını duyduk. İşte barışın kıymeti burada belli oluyor. Barış sürecinin ne kadar kıymetli olduğunu bu tür durumlarda daha iyi anlıyoruz. Bundan sonra hiçbir insanın yaşamını yitirmemesi için barışın ilerlemesi gerekiyor. Ben bir kez daha ailelerine başsağlığı ve rahmet diliyorum" diyerek, bu acı olayın barış sürecinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Pervin Buldan'ın sözlerinin ardından, Mithat Sancar da şehit askerlerle ilgili derin üzüntülerini ifade etti. Sancar, "Gerçekten derin üzüntü yaşadık. Biz görüşmedeyken bu haber geldi. Bu tür acıların yaşanmaması için zaten bu yolu ilerletmek gibi bir görevimiz var. Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu acıların biteceği günlerin yakın olduğuna inancımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz" sözleriyle, bu tür kayıpların önüne geçmek için barış yolunda ilerlemenin gerekliliğini yineledi. Ancak tüm bu açıklamaların ötesinde, Mithat Sancar'ın şehit olan askerlerle ilgili dile getirdiği ve tüm Türkiye'de yankı uyandıracak o tek cümle, görüşmenin ve devam eden sürecin bilinenden çok daha derin bir boyuta sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bu kritik cümle, "Sayın Öcalan’ı da bizleri de derinden üzdü" ifadesiydi. Bu, İmralı'daki ismin de yaşanan acıdan haberdar olduğu ve bu konuya duyarsız kalmadığı anlamına gelirken, www.avazturk.com olarak bu ifadenin, Erdoğan-İmralı heyeti görüşmesinin sadece siyasi bir istişare olmaktan öte, çok daha kapsamlı ve umulmadık bir "yeni aşama"ya işaret ettiğinin en çarpıcı delili olduğunu düşünüyoruz. Bu sözler, Türkiye'nin siyasi haritasında büyük yankılar uyandıracak ve gelecekte atılacak adımların temelini atabilecek nitelikte, ezber bozan bir gelişme olarak kayıtlara geçebilir.