Erdoğan'dan Kamu Bürokrasisine Sert Mesaj
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etik Eğitimi Protokolü İmza Töreni'nde kamu görevlilerine hitap etti. 'Kamunun yararı diğer her şeyin üzerindedir' diyerek net bir duruş sergileyen Erdoğan, liyakat, adalet ve şeffaflığın önemini vurguladı, görevi kötüye kullananlar
Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "Etik Eğitimi ve Etik Eğiticisi Yetiştirilmesi İşbirliği Protokolü İmza Töreni", kamu yönetimi ve bürokrasisi açısından önemli mesajlara sahne oldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Kamu Görevlileri Etik Kurulu arasında imzalanan bu protokole şahitlik eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, törende yaptığı konuşmada kamu görevlilerine yönelik net ve kararlı ifadeler kullandı. Sözlerinde etik değerlerin, kamu yararının ve liyakat esasının vazgeçilmezliğini sert bir dille vurgulayan Başkan Erdoğan, görevi kötüye kullananlara karşı gösterilecek tavizsiz tutumun altını çizdi.
26 Mayıs 2025 Pazartesi günü gerçekleşen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm kamu görevlilerinin Etik Günü'nü ve Etik Haftası'nı kutlayarak başladı. Yurt içinde ve dışında fedakarca hizmet eden tüm kamu çalışanlarına teşekkürlerini ileten Erdoğan, yeni imzalanan işbirliği protokolünü "fevkalade anlamlı ve isabetli" olarak nitelendirdi. Bu protokolün, eğitim ve farkındalık faaliyetleriyle nitelikli etik eğiticileri yetiştirmeyi öngördüğünü ve kamuda etik bilincin yaygınlaştırılması noktasında önemli bir rol üstleneceğini belirtti.
Etik Kurulu'nun Başarılı Çalışmaları ve Sayılarla Eğitimler
Konuşmasında, 2004 yılında kamu hizmetlerinin kalitesini artırmak ve etik değerleri güçlendirmek amacıyla ihdas edilen Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun çalışmalarına da değinen Başkan Erdoğan, Kurul'un son dönemde etkin ve başarılı çalışmalar yürüttüğünü ifade etti. İnceleme ve araştırma faaliyetlerinin yanı sıra farklı kurumlarla yapılan işbirlikleriyle, eğitim, seminer, konferans ve paneller aracılığıyla ülkede etik bilincin yerleşmesine katkı sağlandığını vurguladı.
Erdoğan, bu noktada çarpıcı bir rakam paylaşarak, yalnızca geçtiğimiz yıl (2024) Kamu Görevlileri Etik Kurulu tarafından toplam 228 bin 922 kamu görevlisine etik merkezli eğitimler verildiğini açıkladı. Değerlerin, ilkelerin, kural ve standartların tam anlamıyla benimsenmesi ve tatbik edilmesi için düzenlenen bu çeşitli faaliyetleri, kamu hizmetlerinde etkinlik, verimlilik ve şeffaflık açısından çok değerli gördüğünü söyledi. Kurul Başkanı Zerrin Güngör ve tüm mensuplarına emekleri için teşekkürlerini sundu.
Tarihi Perspektiften Kamu Yönetimi ve "İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın" İlkesi
Türkiye Cumhuriyeti'nin köklü bir devlet geleneğine sahip olduğunu hatırlatan Erdoğan, devlet tecrübesinin 2 bin yılı aşan bir geçmişe dayandığını belirtti. Bu köklü geçmişin iki temel gerçeği ortaya koyduğunu söyledi: Birincisi, ataların güçlü bir kurucu iradeye ve bağımsızlık ruhuna sahip olması; ikincisi ise devlet ve idare anlayışındaki insanı merkeze alan yaklaşım. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesinin ve "halka hizmet, hakka hizmettir" düsturunun asırlardır yönetim anlayışına yön verdiğini ifade etti. Tarihin akışında kurulan tüm devletlerin iyiliğin, adaletin, refahın, huzurun, erdem ve inancın sembolleri olduğunu belirten Erdoğan, bugünkü etik vasıfların milli seciyede bu kavramlarla şekillendiğini dile getirdi.
Kamunun Yararı Her Şeyin Üzerindedir: Liyakat ve Adalet Vurgusu
Başkan Erdoğan, devlet yönetimi ve kamu hizmetindeki istikrarın sağlanmasında bilgi, ahlak, ehliyet ve liyakata verilen önemin büyük rol oynadığını net bir şekilde ortaya koydu. Bu konuda Nizamülmülk'ün Siyasetname eserinden ve Kur'an-ı Kerim'den alıntılar yaparak sözlerini temellendirdi. Nizamülmülk'ün, şahsiyetsiz ve faziletsiz kişilerin büyük işlere atanmasının, liyakatli kişileri kenara itmek anlamına geldiği uyarısını hatırlattı. Kur'an-ı Kerim'deki emanetleri ehline vermeyi ve insanlar arasında adaletle hükmetmeyi emreden ayeti de konuşmasında paylaştı.
Ehliyet, liyakat, adalet ve huzurun, özellikle devlet işlerinde birbirini besleyen kardeş kavramlar olduğunun altını çizen Erdoğan, burada verilen en küçük bir tavizin bile kartopu gibi büyüyerek yıkımlara yol açabileceği konusunda uyardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevkisi, konumu, unvanı ne olursa olsun tüm devlet hizmetinde bulunanlara şu hatırlatmayı yaptı: "Bu makamların her biri gelip geçicidir. Bu görevler, bu yetkiler bize milletin emanetidir. Asıl olan halka samimiyetle hizmet ederek hakkın rızasını kazanmak, milletimizin hayır duasına mazhar olabilmektir." Ardından sözlerinin en can alıcı kısmına geldi ve kararlı mesajını verdi: "Kamunun yararı diğer her şeyin üzerindedir."
"Görevi Kötüye Kullananın Gözünün Yaşına Bakmayız, Bakmadık!"
Kamu yararını bu denli merkeze alan bir anlayışla, görevini ve yetkisini kötüye kullanan, milletin beklentilerine cevap veremeyen, çözümün değil sorunun parçası olan, devletin saygınlığına ve itibarına zarar veren, kamunun mallarını ve kaynaklarını israf eden, beytülmale el uzatan kimsenin gözünün yaşına bakmadıklarını ve bundan sonra da bakmayacaklarını sert bir dille ifade etti.
Koltuğundan güç devşirerek hizmet etmekle yükümlü olduğu vatandaşa zulmeden hiç kimseye müsamaha göstermeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, devletin anlamının düzen, nizam, intizam ve vatandaşına hizmet eden mekanizma olduğunu belirtti. Yasalara uygun olmanın her zaman etik ve meşru olmak anlamına gelmediğini, vicdanın da yasalar kadar önemli olduğunu hatırlattı. Hiç kimsenin mevzuattaki boşluklardan faydalanarak "ben yaptım oldu" diyerek milletin tek bir ferdinin bile hakkını çiğnemesine müsaade etmeyeceklerinin altını çizerek, kamu personelinden azami hassasiyet beklediğini dile getirdi. Kamu yararını ön planda tutan, hukuka ve etik ilkelere uyan, vatandaşın derdine derman olmaya çalışan her kamu görevlisinin bu milletin başının üstünde yeri olduğunu söyledi.
Bürokratik Oligarşiden CİMER'e: Hizmette Dönüşüm
Geçmişte bürokratik oligarşiden, "bugün git yarın gel" anlayışından, "hamili kart yakınımdır" zihniyetinden, kibir abidelerinden ve FETÖ gibi ihanet çetelerinin devlet kadrolarına sızmasından çok çektiklerini anlatan Başkan Erdoğan, milletten aldıkları destekle tüm bu zorlukların üstesinden geldiklerini belirtti.
23 yıllık iktidarları boyunca kamu hizmetlerini iyileştirmek, standartları yükseltmek ve erişimi kolaylaştırmak için çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, Anayasa, yasa ve mevzuat düzenlemeleriyle kamuda verimliliği artırdıklarını söyledi. Yeni kurumlar ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) gibi mekanizmalarla hak arama ve bilgi edinme yollarını genişlettiklerini vurguladı. 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde başlattığı 'beyaz masa' uygulamasının daha modern halinin CİMER ile ülke geneline yayıldığını belirtti.
CİMER'e 2024 Yılında 4 Milyon 590 Bin Başvuru
Vatandaşla devlet arasında köprü kuran CİMER'e 2024 yılında tam 4 milyon 590 bin başvuru yapıldığını açıklayan Erdoğan, CİMER'in katılımcı yönetim anlayışının bir simgesi olduğunu ve aynı zamanda kamuoyunun yakından takip ettiği birçok suç örgütünün çökertilmesinde rol oynadığını kaydetti.
Millet ile devlet arasına örülmüş duvarları yıkarak siyasetin bürokratik kapasitesini güçlendirdiklerini, millet iradesinin önündeki engelleri kaldırdıklarını belirten Erdoğan, yıllarca vesayet ve bürokratik oligarşiye davetiye çıkaran siyasi istikrar eksikliğine çözüm bulduklarını ifade etti. Temsilde adaleti ve yönetimde istikrarı hakim kıldıklarını söyleyen Erdoğan, bundan sonra da aynı azimle çalışmaya devam edeceklerini vurguladı. "Türkiye Yüzyılı" hedeflerini bilgili, vicdanlı, ahlaklı ve vizyon sahibi kamu personeliyle hayata geçirmeyi sürdüreceklerini belirterek konuşmasını tamamladı.
Konuşmaların ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Zerrin Güngör, işbirliği protokolüne imza attılar. Bakan Göktaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a engelli gençlerin yaptığı semazen temalı bir keçe tablo hediye etti. Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş ve çok sayıda ilgili katıldı.