Erdoğan'dan Özgür Özel'e 'Ara Seçim' Yanıtı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan dönüşü yaptığı değerlendirmelerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in ara seçim çağrısını reddetti. Erdoğan, Meclis tablosunun ara seçim gerektirmediğini belirterek, yeni sivil anayasa ve terörle mücadeledeki son durumu ele..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyaretinin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın gündemdeki önemli başlıklara ilişkin değerlendirmeleri arasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in "ara seçim" çağrısı, yeni anayasa ihtiyacı, kendi adaylığına ilişkin bakış açısı ve terörle mücadeledeki son durum ile DEM Parti'nin konumu yer aldı.
CHP'nin Seçim Çağrısına Net Yanıt
Gazeteciler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in "Meclis’te boş sandalye sayısının 30'a yaklaşması durumunda anayasal çerçevede ara seçim kaçınılmaz olur" şeklindeki çıkışını gündeme getirdi ve bunun erken seçim tartışmalarını yeniden alevlendirip alevlendirmediğini, ayrıca muhalefetin meclis üzerinden erken seçim stratejisi geliştirmesinin gerçekçiliğini ve demokratik teamüllere uygunluğunu sordu. Özel'in milletvekillerini istifa ettirme planları olmadığı yönündeki ifadesi de soruda belirtildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu soruya sert ifadelerle yanıt verdi. Erdoğan, "CHP’nin milletin verdiği ödevi yerine getirmek gibi bir niyeti hiç olmadı" diyerek, onların her seçim sonrası, yani kendi bakış açılarına göre her yenilgi sonrası, aradan bir zaman geçtikten sonra "erken seçim borazanını öttürmeye başladıklarını" belirtti. Erdoğan, "Fakat CHP budur. Hatırlayın, CHP'nin erken seçim olayı yeni bir tez değil. Yatıyorlar kalkıyorlar “erken seçim” diyorlar. Yani erken seçim olduğu zaman ne olacak? Bunlar iktidara mı gelecek?" şeklinde konuştu.
Özgür Özel'e seslenerek, "Şu anda elindeki boş veya dolu sandalye sana yeter. Tepe tepe kullan" diyen Erdoğan, CHP'nin erken seçim hesapları ile heba ettikleri vakitleri millete hizmete harcasalar belki milletin gönlüne girebilmenin bir yolunu bulabileceklerini ifade etti.
Erdoğan, ayrıca Özgür Özel'in anlattığı konunun erken seçim değil, ara seçim olduğunu ve ikisinin karıştırılmaması gerektiğini vurguladı. "Dahası şu anda TBMM’deki tabloya bakıldığında ara seçimi gerektiren bir durum da yoktur" diyen Erdoğan, milletin 2 sene önce vekilleri 5 yıl görev yapsınlar diye Meclis’e gönderdiğini hatırlattı. Sayın Özel’in anladığı manada erken seçimi bugüne kadar çok dillendirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı, "Türkiye’yi böyle bir badirenin içerisine sokmayız, sokamayız, buna gerek de yok" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Mevcut Durumu ve Yeni Anayasa İhtiyacı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin şu anda tarihinin "en istikrarlı, güçlü zamanlarını yaşadığını" söyledi. Tam bir birliktelik ruhuyla terörü bitirmenin arifesinde olduklarını, enflasyona karşı topyekûn mücadeleyi başarıyla yürüttüklerini ve dış politikada Türkiye'nin yıldızının giderek parladığını belirtti. Cumhur İttifakı olarak birilerinin keyfi için bu kazanımların zarar görmesine müsaade etmeyeceklerini ekledi.
Yeni anayasa ihtiyacına ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, Türkiye'nin değiştiğini, dünyanın değiştiğini ve yeni bir çağa doğru ilerlendiğini belirterek, bu kadar hızlı değişen dünyada "eski Türkiye’nin üstelik de darbenin şartlarında hazırlanmış, ne kadar değişiklik yapılırsa yapılsın darbeci zihniyetin satırlarında gezindiği bir anayasa ile bir yere varmak mümkün" müdür diye sordu.
Darbecilerin yazdığı anayasa ile toplumu birleştirmenin ne kadar zor olduğunu 40 yıldır yaşayarak gördüklerini ve bugün yaşanan birçok sorunun temelinde darbe anayasasının olduğunu bilmeyen olmadığını ifade eden Erdoğan, siyasi hayatı boyunca Türkiye’nin sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacı olduğunu dile getirdiğini ve bugün de aynı noktada olduğunu belirtti. Artık darbecilerin değil, sivillerin ortaya koyduğu bir anayasaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
AK Parti olarak bu konuda bir çalışma yaptıklarını ve bazı arkadaşlara görevler verdiklerini açıklayan Erdoğan, bütün meselenin acaba Cumhuriyet Halk Partisi’nin de kendileriyle ortak, müşterek bir sivil anayasa yapma yolculuğuna çıkıp çıkmayacağı olduğunu vurguladı. Erdoğan, CHP'ye "Gelin el ele verelim. Komisyonlarımızı kuralım ve bu komisyonlarla beraber sivil anayasayı bir an önce oluşturalım ve milletimize takdim edelim" çağrısında bulundu. Hem milli hem yerli bir anayasayı Türkiye’nin görmesini ve yaşamasını istediklerini belirten Erdoğan, bunun olmaması için hiçbir sebep olmadığını söyledi.
Anayasanın ilk dört maddesi ile ilgili herhangi bir sorun olmadığını, AK Parti'nin ve hemen hemen birçok diğer siyasi partinin bu konuda bir sorunu olmadığını ifade eden Erdoğan, ortada ilk dört madde ile ilgili bir sorun olmadığına göre, sadece yol haritasını belirleyip süratle heyetlerini oluşturabileceklerini belirtti. Başbakanlığı döneminde de böyle bir çalışma yaptıklarını ve yine yapabileceklerini, bunun fazla vakit almayacağını söyledi. Yeni anayasayı kendileri için değil, ülke için istediklerini vurgulayan Erdoğan, "Benim tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim yok" dedi. Atılacak adımlarla ülkenin itibarını nasıl yükselteceklerinin derdinde olduklarını belirtti.
Erdoğan, konuşmasının bu bölümünde ekonomik gelişmelere de değindi. Milli gelirin hamdolsun güçlü bir konuma ulaştığını, göreve geldikleri zamanki rakamlarla şimdikileri karşılaştırdı. İhracatta 265-270 milyar dolar seviyelerinin yakalandığını, kişi başı milli gelirin o yıllara göre tavan yapmaya başladığını ve döviz rezervlerinin de tırmandığını, hazinenin bu noktada güçlü olduğunu ifade etti.
Terörle Mücadelede Son Durum ve DEM Parti Açıklaması
Uzun yıllar terör eylemleriyle büyük acılar yaşandığı ve şehit cenazelerine katıldığı hatırlatılan Erdoğan'a, terör örgütünün hem silah bırakma hem de fesih kararı aldığı bu süreçte izlenecek yol haritası, silah bırakma tarihinin netleşip netleşmediği ve duyguları soruldu. Erdoğan'ın Başbakanlığı dönemindeki "baldıran zehri de içerim" ifadesi de soruda yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu soruyu yanıtlarken, sorunun ortaya çıktığında doğan bebeklerin bugün 40 yaşın üzerinde olduğunu, birkaç neslin bu sorunun içine doğduğunu ve uzun yıllar çözümsüz kaldığını belirtti. İlk andan itibaren "samimiyetle, çözüm perspektifi ile meseleye yaklaştıklarını" ve Terörsüz Türkiye’nin ülkeyi nasıl şaha kaldıracağını bildiklerini ifade etti. Evlatlara bırakılacak en önemli mirasın Terörsüz Türkiye olacağını vurguladı.
Yıllarca süren acıların, kayıpların ve mücadelelerin ardından bu noktaya gelmenin gerçekten umut verici olduğunu söyleyen Erdoğan, şehit cenazelerinde hissettiği tarifsiz acıların gölgesinde bugün bu başarıyı görmenin kendisi için tarifsiz bir gurur kaynağı olduğunu dile getirdi. Terörle mücadelenin kahramanları güvenlik güçleriyle gurur duyduğunu, şehit ailelerinin metanetleri ile iftihar ettiğini belirtti. Her bir acının, her bir kaybın ardında güçlü bir dayanışma, sabır, dirayet ve kararlılık yattığını vurguladı. Özellikle Diyarbakır annelerini bir kenara koyamayacaklarını, ihmal edemeyeceklerini ve onların da artık gözü yaşlı değil, mutluluğu tatmalarını istediklerini ekledi.
Yakında annelerin evlatlarıyla kucaklaşacağına ve bu müjdelerin alınacağına inandığını ifade eden Erdoğan, bu konuları rahmetli Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan'ın ziyaretlerinde görüştüklerini söyledi. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve diğer kurumların iş birliği içinde, Terörsüz Türkiye ile ilgili çalışmaları kontrollü bir şekilde devam ettirdiğini belirtti. Başbakanlığı döneminde silahların gömülmesinden bahsettiğini hatırlatan Erdoğan, şimdi gelinen noktada bu ifadenin silahların bırakılmasına ve teslimine döndüğünü kaydetti.
Bu adımlar atıldığında şehitlerin de inşallah huzura kavuşacağını dile getiren Erdoğan, diğer taraftan, silah vesayetinden kurtuldukça, DEM Parti'nin de siyasi mücadelesini çok daha farklı bir şekilde sürdürme fırsatını yakaladığını söyledi. Mecliste 50’nin üzerinde milletvekilleri bulunduğunu belirten Erdoğan, siyaseti çok daha güçlü bir şekilde sürdürebilmesinin DEM'e yeni avantajlar sağlayacağını ve DEM'in de yeni dönemde farkını ortaya koymasının hem kendi tabanları için hem ülkemiz için hayırlı olacağını sözlerine ekledi.