Erdoğan'dan sert tepki: Kalemini kırarız

Erdoğan'dan sert tepki: Kalemini kırarız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşuyor. Güngören Belediyesi'ndeki olaya değinen Erdoğan, "İnsan gönlünü kıranların biz de partideki, görevleriyle ilgili kalemini kırarız" dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

AK Parti maziden atiye yolculuğumuzun altın halkalarından biridir.

Bugün başka yarın bir başka olmamalıyız. Bunu yapanları görüyoruz.

Kendi nefsinin peşine düşen sadece kendi ajandasına kariyerine odaklanan kişilerden dava adamı olmaz.

Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz. Bize Yunus'un ifadesiyle ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm diye bu anlayıştaki insanlar lazım.

Başkandan şoföre tuvalet önünde 'selam' nöbeti!

Hele hele bulunduğu makamının gücüne güvenerek vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada işi olmaz.

Yolsuzluğu çalıp çırpmayı hiç saymıyorum bile. Bu tip insanların kapımızdan bile girmesi bizim için züldür.

Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Unutmayın kibir en büyük isyandır.

İnsan gönlünü kıranların biz de partideki, görevleriyle ilgili kalemini kırarız.

Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Unutmayın kibir en büyük isyandır.

İnsan gönlünü kıranların biz de partideki görevleriyle ilgili kalemini kırarız.

Yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmeyenler sadece varlık sebeplerini inkar etmekle kalmaz kendi hüsranlarını da hazırlarlar.

Ülkemizde kimi konuların bilinçli bir şekilde ö plana çıkartıldığını görüyoruz. Dolaylı yoldan bizi başarısız gösterme çabalarına karşı dikkatli olmalıyız.

İstisnai hadiselerin her gün herkesin başına geliyor gibi gösterilmesinin iyi niyetli o0lmadığı bellidir. Medya kuruluşlarımızı da bu konuda dikkatli ve bilinçli hareket etmeye davet ediyorum.

Bizi kendi kısır gündemlerinin içine düşürme tuzağına asla düşmemeliyiz. AK Parti gündem takip etmez gündem belirler.

İstanbul Türkiye'nin kaderini belirlemede bir numaralı şehrimizdir. İstanbul'un nabzını iyi tutarsak zaten Türkiye'yi de yakalamış oluruz.

İstanbul'dan ses çıktığı zaman 81 vilayette bunun dalgalandığını görürüz.

Türkiye son on yılda tarihinin en büyük sıçramalarını yaşarken aynı zamanda tarihinin en büyük saldırılarını da yaşamıştır.

Son dönemde sürdürdüğümüz harekatlar ve Akdeniz'de attığımız adımlar ülkemize karşı adeta bir öfke patlamasına yol açtı.

Suriye'de devam etmekte olan süreç Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından önemlidir.

Bize söyledikleri şu: Buradan ne zaman çıkacaksınız.

Bizim de kendilerine söylediğimiz şu: Sizin orada ne işiniz var?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Teşkilatı Toplantısında konuştu. Erdoğan'ın İstanbul'da Şehir Üniversitesi meselesi hakkında şunları söyledi;

ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ AÇIKLAMASI

Son dönemlerde İstanbul'da Şehir Üniversitesi meselesi ortaya çıkardılar. Ve bu Şehir Üniversitesi meselesinin özellikle siyasi ayağında bizim olduğumuzu, bir siyasi ayağında da malum zatın olduğu söyleniyor. Şunu çok açık ve net söylemek durumundayım: Her şeyden önce Şehir Üniversitesi tahsisini başbakanlık dönemimde yapan benim.

Tahsisini yapan ben olduğuma göre, daha sonra malum zat başbakan olunca, bu tahsisi Şehir Üniversitesi'ne mülkiyete dönüştürmüştür. Türkiye'de hiçbir üniversiteye tapu ile mülkiyet devri yoktur, olmamıştır. Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyorlar değil mi? Öksüz yetimin hakkının kalkıp kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle Özelleştirme Yüksek Kurulunun Başkanı sıfatıyla bunu sağlıyor. Peki yanında kim var? O da bir başka isim, Sayın Babacan var. Başka kim var? Mehmet Şimşek var. Başka kim var, Feridun Bilgin var. Hani bunlar dürüsttü?

Dürüstlüğü bunlar kimseye bırakmıyordu. Ben bunu niye anlatıyorum, kim ne olduğunu yaptıklarını öğrenin diye. Ve bunlar Halk Bankasını da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bank'tan bunlar kredi talebinde bulunuyorlar. Halk Bankası bunlara ciddi bir kredi veriyor. Fakat ödeme planlarında maalesef bunlar Halk Bankası'na ödemelerini yapmıyorlar. Tabii ödemelerini yapmayınca Halk Bankası da kendilerini sürekli olarak uyarıyor. Şu anda Halk Bankası'na olan borçları 417 milyon noktasında. Şimdi yapılandıralım diyorlar.

Alacağımız öğrencilerin yapacakları ödemelere ipotek koyun diyorlar. Sen zaten mevcut kotanı doldurmamışsın. Mevcut kotanı doldurmadan, üstelik yeni alacağın öğrencilerle ilgili böyle bir kotayı nasıl oluyor da bankaya teminat olarak veriyorsun?

Tabii halef-selef olduğumuz cumhurbaşkanı bizi aradı. Siz bu işi arzu ederseniz halledersiniz dedi. Kendisine dedim ki: Temenni ederdim ki, siz benim yerimde olun. Biz geçmişte bankaların nasıl iflas ettiğini biliyoruz. 17 yıldır bizim dönemimizde bankaların hiçbirisi kasayı boşaltmadı. Biz de kasayı boşaltamayız.

İşin başından itibaren Ülker Grubu buraya ciddi destekler verdi. Daha sonra Ülker Grubu da buradan çekildi. Ülker Grubu orada bizim verdiğimiz desteklerle ilgili de bizim bu noktadaki desteğimizi açık/net söyledi.

Buranın hamisi Marmara Üniversitesi'dir. Marmara Üniversitesi Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden bir tanesidir. Şimdi de Marmara Üniversitesi borçları ödesin diyorlar.

Hani dürüsttünüz? Siz dürüstseniz bu ülke batmış, yanmış.

Dün MKYK'da bu konuyu görüştük. Bu konuyla ilgili kararlı şekilde davranmaya devam edeceğiz. Bu işin Danıştay'a müracaatını yapan da CHP'nin yanından hiçbir zaman ayrılmayan Mimar ve Mühendisler Odası'dır. Şu anda bunları ziyaret edenler de CHP'nin ileri gelenleri. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Ama gerçekleri bilelim. Bunu özellikle tabanımıza anlatalım.