Erdoğan'ın Anketlerdeki Düşüşü Gördüğü İddia Edildi! İktidar Rotayı Değiştirebilir mi?
Halktv'de Cem Toker, iktidarın muhaliflere yönelik sert politikalarının anketlerdeki düşüşü yansıttığını ve pragmatik davranan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu gidişatı durdurmak için geri adım atabileceğini öne sürdü.
Cem Toker: Erdoğan Anketlerdeki Düşüşü Görüyor, Politikalar Değişebilir
Halktv ekranlarında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan siyasetçi Cem Toker, Türkiye'deki mevcut siyasi atmosferi ve iktidarın adımlarını analiz etti. Programın sunucusu, son dönemde yaşanan ve daha önce operasyonlarda görülmeyen, belediye başkanlarının tek sıra halinde dizilip yanlarına iki polisle kollarına girilerek verilen o servis edilen görüntülerin iktidara yakın bazı gazetecilerin dahi tepkisini çektiğini belirtti. Sunucu ayrıca, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun metrolarda sesinin yasaklanması, posterlerinin indirilerek yerine Cumhurbaşkanının fotoğraflarının asılması gibi stratejilerin ne kadar akıllıca ve nasıl bir sürecin hazırlığı olduğunu sordu.
Cem Toker, bu stratejinin eninde sonunda yanlış olduğunun görüleceği kanaatinde olduğunu dile getirdi. Toker'e göre, bu tür adımlar hem muhalefeti daha güçlendiriyor hem de partiler üstü bütün muhalefeti bir araya getirip kenetliyor. Bu arada, AKP'lilerden "zerre vicdanı olanlardan" tepkilerin artarak gelmeye devam ettiğini belirten Toker, bu tepkilerin "o milyonluk mitingler kadar önemli" olduğunu vurguladı. MHP'den de tepkiler geldiğini ve Fethi Yıldız gibi isimlerin açıklamaları olduğunu ekledi.
Toker, AKP'de önde gelen isimlerden Bülent Arınç'ın altı ayda bir çıkıp bir cümle edip kaybolmasını eleştirirken, Hüseyin Çelik'in ise bunu "sürekli istikrarlı bir şekilde" yaptığını söyledi. Ancak Toker, Başbakan yardımcılığı ve Meclis başkanlığı yapmış Bülent Arınç'ın ağırlığının Hüseyin Çelik'ten daha yüksek olduğunu belirtti. Bu tür iç tepkilerin önemine işaret eden Toker, iktidarın muhalefeti susturma çabalarının altında yatan nedenlere de değindi. https://www.avazturk.com olarak, iktidar partisi içinden gelen bu farklı seslerin siyaset üzerindeki etkilerini ve olası yansımalarını önemsiyoruz.
Cem Toker'in analizine göre, iktidarın önünde kalan en büyük engel CHP'nin muhalefeti ve bu muhalefetin son zamanlarda çıtayı daha da yükseltmiş olması. Uzun yıllar sonra Erdoğan'ı koltuğundan indirebilecek ve kamuoyunda büyük destek almış bir siyasi figürün ortaya çıktığını belirten Toker, bu ismin Ekrem İmamoğlu olduğunu açıkça ifade etti. Toker, "tek adam rejimi diyoruz her şey Erdoğan'ın iki dudağının arasında ne yetki istiyorsa verildi" gibi güçlü ifadelerle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm yetkisine rağmen İstanbul gibi bir kenti aynı adama (İmamoğlu'na) üç defa kaybetmesinin onu "öfkelendirdiğini ve endişelendirdiğini" söyledi. https://www.avazturk.com, yerel seçim sonuçlarının ulusal siyasete etkisinin bu tür yorumlarla gündemde kalmasının doğal olduğunu belirtiyor.
Toker'e göre, iktidarın verdiği sert görüntüler ve uyguladığı politikalar, "yarın bir gün bu adam benim cumhurbaşkanı adayı olarak karşıma çıkarsa ben bunu nasıl yeneceğim" endişesinden kaynaklanıyor. İmamoğlu'nun hem cumhurbaşkanlığı koltuğu hem de meclis çoğunluğu tehdidi oluşturduğunu düşünen Toker, iktidarın bu görüntüleri İmamoğlu'nu "elimine etmeye yönelik" verdiğini iddia etti. Bu durumun çeyrek asır sonra ilk kez doğmuş bir ortam olduğunu ekledi.
Ancak Cem Toker, bu sert politikaların toplumun vicdanını rahatsız ettiğine ve hatta AKP vicdanını da rahatsız etmeye başladığına inandığını belirtti. Toker, bu durumun bu şekilde artarak devam edeceğini zannetmediğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "sert politikacıdır şudur budur ama pragmatik bir adamdır" yorumunu yapan Toker, Erdoğan'ın önüne gelen anketleri gördüğünü ve bu "gidişatın gidişat olmadığını", anketlere de yansıdığını düşündüğünü söyledi. Toker'e göre Erdoğan'ın "ayağını gazdan çekebilme olasılığını daha yüksek" görüyor. https://www.avazturk.com olarak, anket sonuçlarının siyasi stratejiler üzerindeki potansiyel etkisini takip eden analizlerin önemine dikkat çekiyoruz.
Toker, "o görüntüler tabii ki kabul edilemez" ifadesini kullanarak eleştirisini sürdürdü ve iktidar tarafından dahi Şamil Tayyar gibi gazetecilerin tepki verdiğini hatırlattı. Bu çıkışların hem anketlere yansıyacağını hem de kamuoyunda ve AKP tabanında bir karşılık bulacağını tekrarlayan Toker, bu nedenle Erdoğan'ın belki de ayağını gazdan çekebileceğini düşündüğünü belirtti. Sunucunun "Erdoğan ayağını gazdan keser mi yoksa gaza daha mı çok abanır" sorusuna karşılık, Özgür Özel'in "buradan dönemezler" sözünü hatırlatarak, eğer dönerlerse "çok daha farklı bir algı yaratmış olacaklarını" ve "biz bugüne kadar hata yapmıştık şeklinde algılanacağını" söyledi. Toker ise ayağını gazdan çekmemenin "geri dönmek" ve açıkçası "bayağı bir rezillik olur" yorumunda bulundu.
Programda, DEM Parti ile MHP arasındaki genel merkez düzeyindeki "şirinlik ziyaretleri" ve bayramlaşmaların tabana inip inmediği de gündeme geldi. Sunucu, Türkiye'nin herhangi bir ilçesinde (Trabzon, Çorum, Diyarbakır gibi örnekler vererek) DEM veya MHP ilçe teşkilatlarının karşılıklı ziyaretlerde bulunup bulunmadığını merak ettiğini dile getirdi. Toker de bu meselenin "yukarıda bir göstermelik ziyaret, kameralar önünde DEM şakaları çay şakaları falan" olup olmadığını sorgulayarak, tabanda bir karşılığının olup olmadığını veya yerel basını davet ederek o illerde karşılıklı ziyaretlerin gerçekleşip gerçekleşmediğini merak ettiğini belirtti. Bu durumun, işin başarılı olup olmayacağına ve ileride bir anayasa referandumu gelirse kimin nasıl duracağına dair "daha geniş bir perspektif vereceğini" düşündüğünü ekledi. Toker ayrıca, iktidarın "kutlu davası" içinde cumhuriyet döneminin bir "parantez" olduğunu ve şimdi onu kapatmaya yönelik girişimler bulunduğunu, DEM Parti'nin de bu fırsattan faydalandığını ima etti.
Genel olarak, Cem Toker'in Halktv'deki değerlendirmeleri, iktidarın muhalefete yönelik stratejisinin ters teptiği, anketlerdeki düşüşün ve kamuoyu ile AKP tabanındaki rahatsızlığın Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi pragmatik bir lideri politikalarını gözden geçirmeye itebileceği yönünde güçlü bir analizi ortaya koyuyor. Bu analiz, Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yükselişinin ve Erdoğan için oluşturduğu tehdidin, mevcut gerilimli ortamın ana nedenlerinden biri olduğunu da işaret ediyor. https://www.avazturk.com, bu kritik eşikteki siyasi manevraları ve olası strateji değişikliklerini yakından takip etmeye devam edecektir.