Erdoğan'ın Koltuk Hırsı İçin Ortadoğu'da Dönen İhanet Projesi!
Eski AKP milletvekili Turhan Çömez, Büyük Ortadoğu Projesi'ni "ihanet" olarak nitelendirirken, 1 Mart Tezkeresi'nin reddedilmesinin ardından Türkiye'de tek adam rejimine geçişin perde arkasını ve Suriye'nin kuzeyinde kurulan de facto Kürt devleti için...
Türkiye siyasetinin önemli isimlerinden, eski Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Balıkesir Milletvekili ve şimdiki İyi Parti Grup Başkan Vekili Turhan Çömez, Ortadoğu'daki karmaşık dinamikler ve Türkiye'nin iç siyasetindeki kritik dönemeçlerle ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Can Ataklı'nın YouTube kanalında yayımlanan "TURHAN ÇÖMEZ:BOP IHANET PROJESİDİR!" başlıklı videoda, AKP'nin kuruluş döneminden itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doktorluğunu yapmış ve parti içindeki birçok olaya birebir şahit olmuş Çömez, adeta yakın tarihe ışık tutan açıklamalara imza attı.
"İhanet Projesi" Büyük Ortadoğu Projesi ve 1 Mart Tezkeresi'nin Perde Arkası
Turhan Çömez'in açıklamaları, 2011 yılına ve "Büyük Ortadoğu Projesi"ne (BOP) odaklanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o dönemde "Ben BOP'un eş başkanıyım" ve "BOP'la birlikte önemli bir misyonumuz var, biz misyon aldık" dediği günlerde, Çömez bu projeyi "bir ihanet projesi" olarak tanımladığını belirtiyor.
Tartışmaların odağında ise 1 Mart Tezkeresi yer alıyor. Bu tezkere, Amerika Birleşik Devletleri'nin 70.000 askerini Irak'taki gelişmeler için Türkiye'nin Güneydoğusu'nda konuşlandırmasını öngörüyordu. Çömez, tezkereyi duyduğunda "çıldırdığını" ve buna "mümkün değil" diyerek karşı çıktığını ifade ediyor. Çömez'e göre, benzer bir durum I. Dünya Savaşı öncesinde de yaşanmış ve Mustafa Kemal Atatürk'ün böyle bir olayı "reddettiği ve engellediği" biliniyor.
Tezkere oylanmadan önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın The Washington Post gazetesine bir mektup yolladığı ve "kahraman Amerikalı bay ve bayan askerlerin" görevlerini bitirip Güneydoğu'dan veya Irak'tan "kıllarına zarar gelmeden" geri dönmeleri için "duacı olduğunu" yazdığı iddia ediliyor. Ancak büyük bir şok yaşanıyor: 1 Mart Tezkeresi sadece 3 oyla reddediliyor. Çömez, o sırada İskenderun açıklarında 7 Amerikan gemisinin 70.000 askerle konuşlanmak için beklediğini, ancak tezkerenin geçmemesi üzerine geri dönmek zorunda kaldıklarını belirtiyor.
Tek Adam Rejimine Geçiş ve "Meclise Söz Geçirememe" Argümanı
1 Mart Tezkeresi'nin reddedilmesi, Amerika Birleşik Devletleri için büyük bir hayal kırıklığına neden oluyor. Çömez'in aktarımına göre, ABD'liler "Bu Atatürk'ün kurduğu meclisten biz böyle bir ihanet projesini ya da bizim askerlerimizin oraya konuşlanmasını sağlayamadık, giremedik Türkiye'nin içine" diyerek kendi aralarında bir karar alıyorlar. Bu kararın Türkiye'de "tek adam rejimi" kurulması yönünde olduğu iddia ediliyor. Gerekçe ise "bu meclisten bir şey geçiremiyoruz ama tek adam rejimi olursa biz istediğimizi Sayın sevgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a nasıl olsa yaptırırız" mantığına dayanıyor. Turhan Çömez ve bazı sağlıklı düşünen AKP'lilerin itirazlarına rağmen bu tek adam rejiminin "organize edildiği" belirtiliyor.
Sınırların Delik Deşik Edilmesi ve Göçmen Akışı
Sürecin devamında, "Oto sözleşmesi" adı altında Güneydoğu Anadolu'da mayınların kaldırılması kararı alınıyor. Çömez, Suriye sınırındaki tüm mayınların temizlendiğini, bunun amacının Suriye veya Irak'tan "çoluklu çocuklu değil, sadece genç erkeklerden oluşan" kişilerin "rahatça ülkeye girip çıkması", yani Türkiye'nin sınırlarının "delik deşik olması" ve kimin girip çıktığının takip edilememesi olduğunu iddia ediyor.
Değişen İlişkiler ve Trump'tan Gelen Emir
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Esad arasındaki ilişkinin "arkadaş ve kardeş"likten "düşman"lığa evrildiği belirtiliyor. Bu süreçte ABD eski Başkanı Trump'tan Türkiye'ye "Kobani ile anlaş" emrinin geldiği de Çömez'in iddiaları arasında yer alıyor.
Kürt Devleti Projesi ve Türkiye'nin Rolü
Turhan Çömez, tüm bu gelişmelerin sonucunda Suriye'nin kuzeyinde kurulmakta olan bir Kürt devleti ile Irak'ın kuzeyindeki Kürt devletinin birleşeceğini ve bunların Akdeniz'e ulaşacağını öne sürüyor. Ona göre, "birinci aşama" bitti ve paralel olarak Kıbrıs'ta da istenilenlerin alındığı, Erdoğan'a "dediğimi yapacaksın" dendiği ve Erdoğan'ın da "peki" dediği aktarılıyor.
Çömez, Irak'ın kuzeyinde "karış karış gezmiş" biri olarak, orada Türkmen nüfusun tasfiye edildiğini, demografik yapının bozulduğunu ve oradaki Kürt nüfusa "devlet kurabilmesi için Türkiye tarafından enerji verildiğini", birçok briket bina yapıldığını ve "de facto bir devlet" kurulduğunu ifade ediyor. Benzer bir durumun Suriye'nin kuzeyinde de yaşandığını belirten Çömez, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine tam 120.000 konut yaptığını, bu konutların Hatay'daki vatandaşlar hala konteynerda yaşarken inşa edildiğini ve "göçmenler veya sığınmacılar gidecek" denilmesine rağmen kimsenin gitmediğini söylüyor. Çömez'e göre bu konutlar, "orada kurulacak olan de facto bir terör devletinin unsurlarına" yapıldı.
Erdoğan'ın Koltuk Hırsı ve Anayasa Değişikliği Talepleri
Turhan Çömez'in açıklamalarına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm bu olaylardaki muradı ve süreci kabul etmesinin temel nedeni "koltuk" hırsı. Çömez, Erdoğan'ın "Şu koltuk var ya şu koltuk, ölüyorum ben bu koltuk için, bu koltuk olmazsa olmaz, ne pahasına olursa olsun ben ölene kadar bu koltukta oturmak istiyorum" dediğini aktarıyor. Bu amaçla Amerika'ya ve kendi partisine "eyvallah" dediğini, Anayasa'nın 101. maddesinin değiştirilerek yeniden aday olmasının önünün açılmasını istediğini belirtiyor. Bu olmazsa da, 2028'deki normal seçim vaktinden birkaç ay önce erken seçim yapılmasını istediği iddia ediliyor. Çömez'e göre, AKP'nin de Amerika'nın da isteği budur.
Turhan Çömez, Balıkesir'de 22. dönemde Adalet ve Kalkınma Partisi'nden, 28. dönemde ise İyi Parti'den milletvekilliği yapmış biri olarak bu olayları "birebir yaşamış" ve bu bilgileri "bas bas bağırarak" anlattığını belirtiyor. Bu açıklamalar, Türkiye'nin son yirmi yılına ve Ortadoğu'daki geleceğine dair yeni tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor.