Gazili olmak bir ayrıcalıktır

Orta ölçekli bir Anadolu Üniversitesi’nin neredeyse bütün branşlarını dolduracak kadar akademisyenin ihraç edildiği ülkemizde, ısrarla takip ettiğim Gazi Üniversitesi dosyasında da birkaç sorunun cevabını arayalım. Böylece hem YÖK hem de Rektörlük belki bir şeylerin ters gittiği hususunda fikir sahibi olabilirler!

Başlayalım;

1) FETÖ işbirlikçisi kumpas savcısı Ferhat Sarıkaya’ya meslekten ihraç edildiği dönemde sahip çıkılmasını isteyen Fetullah Gülen’in bu emrini yerine getiren, FETÖ davasında tutuklu yargılanan Mehmet Saltan’ın (Üniversitenin Personel Dairesi eski başkanı) ihracının neden benim maaş bordrosuyla yaptığım suç duyurusundan (darbeden 3 ay sonra) sonra yapılmıştır.

Daha doğrusu bir memurun ihracı için yasal süre geçtikten sonra geriye dönük ihraç edilmesinin bir sebebi var mıdır? Mehmet Saltan aynı zamanda ÖSYM’den çalınan soruları dağıtan kişi olmakla da yargıya hesap veriyorken YÖK’ün bu iddialardan bihaber olduğu ya da kulağının üstüne yattığı doğru mudur?

Yarın bir gün kendisi geriye dönük ihraç usule aykırıdır diye dava açarsa kazanabilsin diye mi bu hinlik yapılmıştır?

2) Üniversite kadrosunda olup da FETÖ üyeliğinden gözaltına alındıktan sonra adli kontrolle serbest bırakılıp üniversitenin gözden uzak yerleşkelerinde görevlendirilmiş biri/leri var mıdır? Eğer görevlendirilmişlerse haklarında hiçbir iddia ve/veya delil hatta suçlama dahi olmaksızın ihraç edilmiş akademisyenlere haksızlık edilmemiş midir?

3) MİT tırları kumpasının tertipçisi ve imamı olarak yargılanan Mehmet Yıldırım’ın üniversiteden de ev arkadaşı olduğu ve bylock kullandığı iddiasıyla tutuklu yargılanan birinin eşi hala üniversite de aktif görevde midir? Açıkçası ben bu durumu ve ismi asla zikretmem çünkü belki Hanımının hiçbir şeyle alakası yoktur ama ikinci sorumun devamında kastettiğim ihraçlara haksızlık söz konusu değil mi?

4) Mediko üzerinden öğrencilere verilen ve kantin alışverişlerinde kullanılan öğrenci kartlarından mezun öğrencilerin teslim ettikleri kartların şifrelerinin kırılarak kullanıldığı, ortaya çıkınca da üniversite yönetimince üstünün örtüldüğü doğru mudur?

5) Terörle Mücadele Şubesinin (TEM şube)  üniversite içinde ki çalışmalarının bizzat rektör tarafından engellendiği iddialarının bir gerçekliği var mıdır?

Haydi şöyle yapalım. İkinci ve ayrıntılı yazı için 24.01.2018’i bekleyelim. İlgililer, bilgililer ve yetkililer belki gazeteye bir açıklama yapar. Yok yapmazlarsa en ayrıntılı halini isim isim yazarım sonra YÖK başkanı ile Rektör mutlaka kamuoyunu bilgilendirmek isteyeceklerdir “Destansı”(!) Fetö mücaldeleleri hususunda...

Önceki ve Sonraki Yazılar