Gazze'deki İnsani Felaket

Gazze'deki İnsani Felaket

Gazze'de açlık çığlıkları yükselirken, havadan atılan yardımların ardında yatan sır perdesi aralanıyor! Bu "yardım" operasyonlarının gerçek amacı ne? Kamuoyundan gizlenen tüyler ürpertici detaylar ve insani krizin görünmeyen yüzü sizi bekliyor...

Gazze Şeridi'ndeki derinleşen insani krize ve uluslararası yardım çabalarının tartışmalı yönlerine ışık tutan çarpıcı bir analiz sunuyor. Bölgedeki durum her geçen dakika kötüleşirken, İsrail ve diğer bazı ülkeler Gazze üzerine havadan yardım paketleri bırakarak uluslararası tepkileri dindirmeye çalışıyor. İsrail ordusu, insani yardım konvoylarının güvenli geçişini sağlamak için koridorlar açacağını ve belirli bölgelerde günlük "taktiksel duraklamalar" ilan ettiğini belirtiyor. Ancak Birleşmiş Milletler ve sahadaki insani yardım kuruluşları, bu yöntemlerin ne kadar etkili ve samimi olduğu konusunda ciddi şüpheler taşıyor. Makalemizin ilerleyen bölümlerinde, bu "yardım" operasyonlarının ardındaki karmaşık gerçekleri, uzman görüşlerini ve bölge halkının yaşadığı dramı tüm açıklığıyla ortaya koyacağız. Haberin devamı için nefesinizi tutun!

Gazze'deki insani krizin kritik seviyelere ulaşmasıyla birlikte, İsrail hükümeti üzerindeki uluslararası baskı da her geçen gün artıyor. İnsani yardım kuruluşları, durumun "kritik seviyelere" ulaştığını belirtirken, BM, bölgede "kitlesel açlık" yaşandığı iddialarını dile getiriyor. Bu baskılar karşısında, İsrail ordusu uluslararası kuruluşlarla koordinasyon içinde Gazze üzerine gıda paketleri bırakmaya başladığını açıkladı. Ancak BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA), bu eylemin "verimsiz" olduğunu ve hatta "açlıktan ölmekte olan sivilleri öldürebileceğini" belirtiyor. Gazzeliler de bu görüşe katılıyor. Bir Gazzelinin ifadesiyle, "Yardım havadan atıldığında yaralanmalara ve hasara neden oluyor. Sokakta katliamlara yol açıyor. Sabah uyanıp yardım almaya çalışıyoruz, ancak bunu UNRWA gibi meşru bir yoldan almalıyız. Buraya ölmeye geliyoruz, insanlar burada her gün ölüyor. Bir, iki ya da on kutu bırakılırsa herkes ulaşamıyor, insanların sadece yüzde 1 veya 2'si yardıma ulaşıyor". Bu yürek burkan tablo, havadan yardımların ne denli yetersiz ve tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor.

UNRWA İletişim Direktörü Juliet Tuma, Amman'dan yaptığı açıklamada, havadan yardımların "kesinlikle gereksiz", "çok verimsiz" ve "son derece pahalı" olduğunu vurguluyor. Tuma'ya göre, nüfus için çok daha kolay, güvenli, hızlı ve onurlu bir yol var: Karayoluyla yardım. Kendisi, "Yılın başında, ateşkes sırasında UNRWA dahil olmak üzere insani yardım topluluğunun geri kalanıyla birlikte 500 ila 600 kamyon gıda, tıbbi malzeme ve hijyen malzemesi getiriyorduk. Buna geri dönmeliyiz, havadan yardımlar gerçekten gerekli değil" ifadelerini kullandı. Daha da önemlisi, UNRWA'ya ait 6.000 tırın halihazırda Ürdün ve Mısır'da bekletildiğini, gıda, ilaç, tıbbi malzeme ve hijyen malzemeleriyle dolu olduğunu ve İsrail hükümetinden "yeşil ışık" beklediğini belirtti. UNRWA'nın 2 Mart'tan bu yana bu yardımları Gazze'ye sokmasının yasaklandığını ekledi. Juliet Tuma, havadan yardımların verimsizliğinin sadece maliyetle sınırlı olmadığını, aynı zamanda yalnızca "güçlü ve sağlıklı" olanların bu malzemelere ulaşabildiğini, yaşlı, genç ve zayıf insanların dezavantajlı durumda kaldığını da belirtti. Ayrıca, bu yardımların kimin eline geçtiği konusunda da "hiçbir izleme olmadığını" ve "Filistinli silahlı gruplara gidebileceğini" bunun da "yardım saptırmasına" yol açabileceğini ifade etti. Unutmamalıyız ki, https://www.avazturk.com olarak, bu tür insani krizlerde şeffaflık ve doğru yöntemlerin hayati önem taşıdığını her zaman vurguluyoruz.

DW Kudüs muhabiri Emily Gordin de benzer bir görüşü dile getirerek, İsrail'in havadan yardım bırakmasının "oldukça riskli" olduğunu ve insani yardım kuruluşlarının bu yöntemlerin "hiç de yardımcı olmadığını" söylediğini belirtti. Gordin, UNRWA'nın onlarca yıldır Filistinlilere yardım sağlama yöntemlerinin bir kenara bırakıldığını ve İsrail hükümetinin UNRWA'nın yardımlarının Hamas'ın eline geçtiği iddialarının "sistematik bir sorun olduğunun kanıtlanmadığını" ve "somut bir kanıt sunulmadığını" ekledi. Bu bağlamda, Gazze'ye giren yardımların "okyanusta bir damla" olduğunu ve "bir milyondan fazla çocuğu içeren açlıktan ölmekte olan nüfus için" kesinlikle yeterli olmadığını vurguladı. IDF'nin açıkladığı "taktiksel duraklamalar" (Deir al-Balah, Gazze Şehri'nin kuzeyi ve al-Mawasi kampı dahil üç farklı bölgede günde yaklaşık 10 saat) ve insani yardım için güvenli geçiş sağlama girişimleri ile Birleşik Arap Emirlikleri'nin girişimiyle bir su boru hattı inşa etme çabaları gibi bazı olumlu gelişmeler olsa da, Emily Gordin tüm bunların ancak "insani felaketi çözme çabalarının bir başlangıcı olarak tanımlanabileceğini" belirtiyor.

Peki, bu gösterişli havadan yardım operasyonlarının ardındaki asıl gerçek ne? UNRWA İletişim Direktörü Juliet Tuma'nın çarpıcı ifadesiyle, bu airdroplar "gerçeklikten bir dikkat dağıtma", "zulümden bir dikkat dağıtma" ve "Gazze'de şu anda yaşanan açlıktan bir dikkat dağıtma"dır. Temelde, bu yöntemler uluslararası kamuoyuna "bir şeyler yapıldığı" imajını vermek, ancak Gazze'ye insani yardımın en etkili ve güvenli yolu olan karayolu erişiminin önündeki engelleri sürdürmek için kullanılıyor. Asıl çözüm, UNRWA gibi köklü ve organize insani yardım kuruluşlarının Ürdün ve Mısır'da bekleyen binlerce tırına izin verilmesi ve Gazze'ye ölçekli yardım ulaştırmalarına olanak tanınmasıdır. Bu haber makalesi, https://www.avazturk.com olarak, insani yardımın bir politika aracı olarak kullanılmasının trajik sonuçlarını ve gerçeklerin üzerindeki örtüyü kaldırma kararlılığımızı bir kez daha vurgulamaktadır.

sakın ankaragündem adlı sözde haber sitesine asla GİRMEYİN. Manşet resminde de gözüktüğü gibi tüm haberleri birebir çalıntıdır. Bu haber makalesi yalnızca https://www.avazturk.com sitesine aittir.