Gözlerden Uzak Büyük Kentsel Dönüşümün Şok Detayları!

Gözlerden Uzak Büyük Kentsel Dönüşümün Şok Detayları!

İstanbul'da devasa bir projenin perdesi aralandı! Halkın iradesine rağmen başlayan bu gizemli inşaat furyası, şehrin geleceğini nasıl şekillendirecek? Betonun suyu nasıl yendiğini ve sürpriz sonu öğrenmek için hemen tıklayın!

Türkiye'nin göz bebeği İstanbul, son dönemde yaşanan ve kamuoyundan uzak tutulmaya çalışılan devasa bir kentsel dönüşüm ve inşaat projesiyle karşı karşıya. Mehmet Tezkan'ın çarpıcı değerlendirmelerine göre, bu proje sadece bir altyapı hamlesi olmanın ötesinde, şehrin demografik ve sosyolojik yapısını derinden etkileyecek, çok katmanlı bir operasyonun habercisi. Haberimizin devamında, sizi şaşırtacak pek çok detayı bulacaksınız; projenin ardındaki acelecilikten, halkın iradesinin nasıl hiçe sayıldığına kadar tüm bilinmeyenleri mercek altına alıyoruz.

Mehmet Tezkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kanal İstanbul projesini "yapacağım demekle kalmayıp, yaptığını" ifade ediyor. Tezkan'ın aktardığına göre, kanal kazılmadan dahi, kanalın hemen yanı başına iki milyon kişinin yaşayacağı devasa bir yerleşim alanı inşa etme kararlılığı mevcut. Bu durum, tam anlamıyla yeni bir kent kurma hedefi olarak nitelendiriliyor ve bu yeni kentin Sazlıdere Barajı'nın kıyısında yükseldiğini belirtiyor. İnşaatların hızla ilerlediğini vurgulayan Tezkan, şimdiden 30 bin konutun yapıldığını, üzerine 8 bin konutluk yeni bir projenin eklendiğini ve toplamda yaklaşık 40 bin konutun inşa halinde olduğunu söylüyor. Bu bölgelerin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hapse atılmasından önce yeşil alanlar olduğunu, hayvancılık ve arıcılıkla uğraşan insanların yaşadığını belirten Tezkan, şimdi ise her yerin betonlaştığını dile getiriyor. Mehmet Tezkan, "Su betona yenildi… Beton sudan daha makbul sayıldı…" diyerek bu değişimin ironisini gözler önüne seriyor. İnşaatların hızla yükseldiğini, her gün yeni binaların temelinin atıldığını ve bazı binalarda sadece üç ay içinde altıncı kata ulaşıldığını aktarıyor. Bu süreçte gözle görülür bir "acele hali" ve "telaş hali" olduğunu da ekliyor.

Mehmet Tezkan'ın açıklamalarına göre, bu yeni konut projeleriyle birlikte, yedi viyadüklü devasa bir otoyolun yapımına da hız verilmiş durumda. Tezkan, bu konutlarda insanların oturabilmesi için otoyolun bitmesinin şart olduğunu, zira başka bir yolun olmadığını ifade ediyor. Üstelik bu otoyolun paralı olacağını, yani insanların evlerine gitmek için dahi para ödemek zorunda kalacaklarını belirtiyor. Ancak, projenin "sosyal konut" ve "dar gelirli vatandaşlar için" olarak pazarlandığını da ekliyor. Peki, kanal açılmadan neden bu kadar büyük konutlar ve otoyol inşaatı tam gaz devam ediyor? Mehmet Tezkan, bunun birkaç nedeni olduğunu açıklıyor. Birincisi, Türkiye'deki hiçbir konsorsiyumun o kanalı açmaya yetecek gücü olmadığını söylüyor. İkincisi, yabancı sermayenin, hatta Arap sermayesinin bile projeden uzak durduğunu belirtiyor; bunun nedeninin ise kanala muhalefetin, halkın ve İstanbul'un karşı çıkması olduğunu vurguluyor. Tüm bu gelişmeleri ve çok daha fazlasını derinlemesine analiz eden bilgilere ulaşmak için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Mehmet Tezkan'ın işaret ettiği üçüncü ve belki de en kritik neden ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidarda kalma ihtimalinden çok daha fazla gitme ihtimalinin olması. Tezkan, Kanal İstanbul'a halkın ve İstanbul'un karşı çıktığını nereden bildiğini soranlara yanıtının "belgeli" olduğunu söylüyor: 31 Mart seçim sonuçları. İmamoğlu'nun kampanyasını "ya kanal ya İstanbul" diyerek yürüttüğünü ve seçmenin "İstanbul" dediğini, Marmara'dan Karadeniz'e kanal açılmasına karşı çıkan İmamoğlu'nun yüzde 51,14 oy aldığını aktarıyor. İstanbulluların kanala karşı olduğunun bir başka göstergesinin de AKP'nin adayı Murat Kurum'un seçim kampanyası boyunca "Kanal İstanbul'u yapacağız" dememesi, hatta "gündemimizde yok" demekle yetinmesi olduğunu belirtiyor. Ancak Mehmet Tezkan, "meğer gündemlerinde varmış. İnanmayan Sazlıdere Barajı'nın kıyısına gitsin baksın!" diyerek bu gizli ajandayı ifşa ediyor.

Mehmet Tezkan, seçmenin onay vermediği bu projenin "Ankara’dan emirle" uygulamaya konulduğunu ifade ediyor. İktidarın, iktidarı destekleyenlerin, Saray'a yakın medyanın ve Saray'ın yazar çizerlerinin yıllardır "milli irade" nutukları attığını, milli iradenin önüne hiçbir gücün geçemeyeceğini söylediklerini hatırlatıyor. "Erdoğan yıllarca en büyük anket seçimdir demedi mi?" diye soran Tezkan, onun bu sözüne rağmen İstanbullu seçmenin "istemiyoruz" demesine aldırmadığını vurguluyor. Son olarak, Mehmet Tezkan'ın dile getirdiği sarsıcı gerçek şudur: "Siz istemeseniz bile Saray’ın iradesi sizin iradenizden üstün mantığıyla kazmayı vurdurdu… İstanbul’un iradesi çöpe atıldı…". Bu durum, siyasi arenada "milli irade" kavramının nasıl yorumlandığına dair çarpıcı bir örnek teşkil ediyor ve gelecekteki siyasi hamlelerin de bir habercisi olarak algılanabilir. Bu ve benzeri tüm siyasi analizler, perde arkası gelişmeler ve Türkiye gündemine dair derinlemesine bilgilere ulaşmak için https://www.avazturk.com adresini mutlaka ziyaret edin.