Hazine Bakanı Şimşek'e İktidar Medyasından Eşi Benzeri Görülmemiş Bir Vuruş

Hazine Bakanı Şimşek'e İktidar Medyasından Eşi Benzeri Görülmemiş Bir Vuruş

İktidara yakın Yeni Şafak gazetesi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ekonomi politikalarını hedef alan sert manşetlere devam ediyor. "Faiz-Döviz-Enflasyon" sistemini 'soygun düzeni' olarak niteleyen gazete, Merkez Bankası'nı suçlarken...

Bu, Türkiye ekonomisinin kalbinde yer alan, milyonlarca vatandaşı doğrudan etkileyecek ve iktidar kulislerini hareketlendiren, devam eden bir haber makalesidir. Ortaya atılan iddiaların boyutu, sadece ekonomik tartışmaların ötesine geçerek, siyasetin en üst katmanlarında bir güç mücadelesinin sinyallerini veriyor ve bu durum, nefesleri kesen bir gerilime sahne oluyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, göreve geldiği günden bu yana "rasyonel politikalara dönüş" mottosuyla uyguladığı Ortodoks ekonomi politikalarıyla gündemdeydi. Ancak son zamanlarda, iktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinden gelen eleştiri okları, bu politikaların içeride bile tam bir mutabakatla karşılanmadığını gözler önüne seriyor. Gazete, adeta her gün yeni bir manşetle Bakan Şimşek'in uyguladığı ekonomi modelini ve Merkez Bankası'nın faiz kararlarını hedef alarak, iktidar içindeki olası bir görüş ayrılığının şiddetini açıkça sergiliyor. Bu keskin eleştiriler, ekonomi çevrelerinde ve siyasi kulislerde büyük yankı uyandırırken, "Acaba iktidar içinde bir çatlak mı var?" sorularını daha yüksek sesle sordurmaya başlıyor.

Yeni Şafak gazetesi, bu tartışmayı yeni bir boyuta taşıyarak 17 Temmuz 2025 tarihinde "Dünyada eşi benzeri olmayan soygun düzeni: Faiz-Döviz-Enflasyon" manşetiyle okuyucularının karşısına çıktı. Bu çarpıcı başlık, ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerin artık sadece birer 'yorum' olmaktan çıkıp, çok daha ağır bir 'suçlama' seviyesine ulaştığını gösteriyor. Haberde Merkez Bankası’nın faizleri %46’da tutmasının yatırım, üretim ve istihdama darbe vurduğu iddia ediliyor. Merkez Bankası’nın bu kararı, “Faiz düşerse döviz kurları fırlar” gerekçesiyle savunulsa da, Yeni Şafak bu savunmayı yetersiz buluyor. Gazete, dövizdeki oynaklığı engellemek için spekülatörleri durdurmanın yeterli olacağını belirtiyor ve bu doğrultuda bireylerin yüksek miktarlardaki döviz alım-satımının ticari kazanç sayılıp vergilendirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu iddialar, özellikle https://www.avazturk.com gibi bağımsız ve objektif habercilik yapan platformlar aracılığıyla geniş kitlelere ulaşarak, kamuoyunda hararetli bir tartışma başlatmış durumda. Gazetenin bu eleştirileri, yalnızca politika önerisi olmakla kalmıyor, aynı zamanda mevcut ekonomik modelin temelini sarsan bir meydan okuma niteliği taşıyor.

İktidar medyasının bu denli sert eleştirileri, sadece ekonomi politikalarıyla sınırlı kalmayıp, hükümetin genel stratejisi üzerinde de derinlemesine bir sorgulamayı beraberinde getiriyor. Yeni Şafak'ın Merkez Bankası'nı doğrudan hedef alması ve "soygun düzeni" gibi ağır bir ifade kullanması, bu eleştirilerin sadece basit bir fikir ayrılığı olmadığını gösteriyor. Bu durum, hükümetin ekonomi yönetimine duyulan güveni sarsarken, içerideki farklı grupların güç mücadelelerini de açığa çıkarıyor. Faizlerin yüksek tutulmasının ardındaki enflasyonla mücadele gerekçesinin, Yeni Şafak tarafından yatırım ve istihdama darbe vurmak olarak yorumlanması, ekonomi yönetiminin iki ucu keskin kılıçla dans ettiğini ve içeriden de büyük bir baskı altında olduğunu kanıtlıyor. Dövizdeki oynaklığın engellenmesi için bireysel alım-satımların vergilendirilmesi önerisi ise, piyasaları derinden etkileyebilecek radikal bir adım olarak dikkat çekiyor.

Bu durum, iktidar içindeki gizli bir hesaplaşmanın yüzeye vurmuş hali olarak yorumlanabilir. Mehmet Şimşek'in Ortodoks politikaları, bir kesim tarafından gerekli görülürken, diğer bir kesim ise bu politikaların büyümeyi engellediği ve toplumsal maliyetinin yüksek olduğu düşüncesinde. Yeni Şafak'ın manşetleri, tam da bu ikinci kesimin sesini yükselttiğini ve ekonomik gidişata farklı bir yön verilmesi için iktidar üzerinde baskı kurduğunu gösteriyor. Bu gelişmeler, sadece ekonomi sayfalarını değil, siyasi kulisleri de hareketlendiriyor ve akıllara "Mehmet Şimşek'in pozisyonu sallantıda mı?" sorusunu getiriyor. Bu keskin eleştirilerin ardında yatan asıl güç odağı ve amacı ise, tüm Türkiye'nin merakla beklediği büyük bir siyasi hamlenin habercisi olabilir. Çünkü Yeni Şafak'ın bu manşetleri, sadece ekonomik bir eleştiri değil, aynı zamanda iktidarın gelecekteki ekonomi rotasını ve belki de kabine yapısını kökten değiştirebilecek bir deklarasyon, yani Merkez Bankası'nın mevcut faiz politikasından vazgeçilmesi ve faizlerin derhal indirilmesi yönünde iktidar içi bir "ültimatom" niteliği taşıyor!