Türkiye siyasetinin derinliklerinden yankılanan bir skandalın perdesi aralanıyor ve bu haber, okuyucuyu koltuğuna bağlayacak, zira beklediğinizden çok daha fazlası var ve detaylar daha yeni başlıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) AKP dönemindeki icraatlarına dair akıl almaz bir iddiayı belgelerle ortaya koyarak kamuoyunu derinden sarstı. Yavuzyılmaz'ın "kayıp helikopter" olarak nitelendirdiği bir hava aracıyla ilgili çarpıcı gerçekler, ülkenin gündemine adeta bomba gibi düştü ve bu olayın yankıları, uzun süre dinmeyecek gibi görünüyor.

Deniz Yavuzyılmaz, kamuoyuna yaptığı açıklamada, elindeki belgeleri sunarken adeta bir ifşaat bombası patlattı. Yavuzyılmaz, ekranlardan veya basın toplantılarından yankılanan sözleriyle şunları kaydetti: "AK Parti’den dev kampanya! Araba fiyatına helikopter! AK Parti dönemi İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki kayıp helikopterin izini bulduk". Belgelerde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 6 Aralık 2017 tarihinde, Bell 206 Jet Ranger marka bir helikopteri satışa çıkardığı belirtilirken, Yavuzyılmaz'ın ifadesiyle bu satışın "kelepir bir fiyata" gerçekleştiği vurgulandı.

Peki, milyarlarca liralık bir hava aracı olan bir helikopter, böylesine bir kamu kurumundan ne kadara satıldı dersiniz? Yavuzyılmaz'ın gösterdiği ve kamuoyuyla paylaştığı belgeler, helikopterin satış fiyatının sadece 510.000 TL + KDV olduğunu gözler önüne serdi. Bu rakam, Yavuzyılmaz'ın da vurguladığı gibi, "helikopter adeta araba fiyatına satılmış!" yorumlarına neden olurken, olayın vahameti, Türkiye ekonomisinin genel durumu hakkında https://www.avazturk.com adresinde de sıkça dile getirilen kaygılarla çarpıcı bir şekilde örtüşüyor ve vicdanları derinden yaralıyor. Kamuoyunda bu denli büyük bir şaşkınlık yaratan bu durum, sadece bir satış işleminden çok daha fazlasını işaret ediyor.

Bu satışta, görünüşte bir ihale yapılmış olmasına rağmen, CHP'li Yavuzyılmaz'ın dikkat çeken bir başka ifadesi, olayın şaibeli yönüne ışık tuttu: "Güya ihalesi yapılmış helikopterin, bu satışında büyük bir gariplik var!". Bir Bell 206 Jet Ranger gibi değerli ve hayati öneme sahip bir helikopterin, piyasa değerinin fersah fersah altında, akıl almaz bir bedelle el değiştirmesi, akıllara hemen yolsuzluk iddialarını getirdi ve kamuoyunda büyük bir soru işareti yarattı. Bu durum, "ispatlı yolsuzluğa gözler kapalı" ifadesini akıllara getirerek, olayın sadece basit bir ekonomik işlem olmadığını kanıtlar nitelikte.

Ve nihayet, bu şok edici satışın ardındaki asıl acı gerçek ve en kritik soru tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor: İstanbul gibi dev bir metropolün belediyesi, milyar dolarlık bir değer taşıyan hava aracını neden 'kelepir' fiyata satma gereği duydu ve bu satışın ardında yatan gerçek amaç neydi? Yavuzyılmaz'ın da altını çizdiği gibi, "AKP dönemindeki ispatlı yolsuzluğa gözler kapalı!" ifadesi, bu olayın sadece bir satış değil, adeta bir yolsuzluk zincirinin halkası olabileceği şüphelerini derinleştirdi. Kamuoyunun gözleri önünde cereyan eden bu skandalda, yetkililerin ve ilgili kurumların bu duruma nasıl "göz yumduğu" ve bu denli düşük bir satışa neden onay verildiği sorusu, ülkenin vicdanını derinden yaralayan ve cevabı merakla beklenen en büyük sır perdesi olarak havada asılı kalıyor. Bu "araba fiyatına helikopter" satışı, yıllardır süregelen yolsuzluk iddialarının, somut bir belgeyle yeniden gün yüzüne çıktığının en çarpıcı delili olarak tarihe geçerken, sorumluların ortaya çıkarılması için kamuoyu nefesini tutmuş durumda.