İBB Eski Müdürü Zulüm Altında, Manisa Belediye Başkanı Şüpheli Ölümüne Tehdit İddiaları Damga Vurdu!
İBB eski Genel Müdürü İpek Elif Atayman'ın 'işkence' olarak nitelenen cezaevi şartları ve sürgünü ile Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in şüpheli ölümü ve tehdit iddiaları Tele1 ekranlarında masaya yatırıldı. Kaynaktaki bilgilere göre mevcut sisteme..
Tele1 ekranlarında yayınlanan bir programda, Türkiye gündemine oturan iki kritik konu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik operasyonlar kapsamında yaşananlar ve Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in ani vefatı, çarpıcı iddialar eşliğinde değerlendirildi. Kaynakta aktarılanlara göre, yaşananlar mevcut sisteme yönelik ciddi eleştirileri beraberinde getiriyor.
Kaynakta belirtildiği üzere, İBB'ye bağlı Medya AŞ'nin Murat Ongun'dan önceki genel müdürü olan Dr. İpek Elif Atayman'ın yaşadıkları, "zulüm" olarak nitelendirilen şartları gözler önüne seriyor. Atayman'ın 72 gün hücrede, ardından 5 gün koğuşta tutulduğu ifade ediliyor. Ardından, bir parça ekmekle, 7,5 saat boyunca bilekleri kelepçeli halde, 1 metrekarelik zırhlı bir kabın içinde Afyon'a sevk edildiği aktarılıyor. Afyon'a vardığında koğuş ve yatak olmadığı için yerde yatmak zorunda kaldığı belirtilirken, eşyaları için de siyah çöp poşeti verildiği bilgisi paylaşılıyor. Bu durum üzerine, kaynakta Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un "yatak verin" diye talimat gönderdiği belirtiliyor. https://www.avazturk.com
Kaynağın aktardığına göre, Dr. İpek Atayman'ın durumu, mevcut iktidar için "bir zulüm iktidarıdır" yorumunu beraberinde getiriyor. 28 Şubat ve mağduriyet edebiyatının bırakılması gerektiği, yaşananların darbe rejiminin görüntüleri olduğu ifade ediliyor. Bir doktor ve akademisyen olan İpek Atayman'ın, Medya AŞ'nin eski genel müdürü olduğu ve kendi dönemine ilişkin somut hiçbir suçlama ya da soruşturma olmadığı halde peşin cezalandırma yöntemiyle tutuklandığı öne sürülüyor. Bu durumun işkence olduğu belirtilirken, suçlu olup olmadığının yargılama sonunda belli olacağı, ancak önceden tutuklanıp sürgüne gönderildiği ve kelepçeyle 7,5 saat yolculuk yaptırıldığı vurgulanıyor.
İpek Atayman'ın yakınlarının, kendisini itirafçı olmaya zorladıklarını söyledikleri aktarılıyor. Kaynakta, bu şekilde zulmederek birini itirafa zorlamanın, itiraf değil iftira olacağı yorumu yapılıyor ve maddi somut kanıt olmadan hukuki hiçbir anlamının olmayacağı belirtiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonlarda şu ana kadar 24 itirafçı çıktığı ancak somut bir şey ortaya konulamadığı ifade ediliyor. Kaynakta somut delil olarak gösterilen tek şeyin, Murat Ongun'un küçük kızının kumbarasından çıkan 7 dolar olduğu ve TRT ile yandaş medyada gösterilen balya balya dolarların ise 17-25 Aralık'tan kalma arşiv görüntüleri olduğu belirtiliyor. İBB kasalarından tek bir dolar çıkmadığı, çıkan Türk parasının ise son derece düşük (bir emekli maaşı kadar bile değil, yaklaşık 14.000 TL civarı) ve işlemlerin bankalar üzerinden yasal olarak yapıldığı aktarılıyor.
Programda gündeme gelen bir diğer önemli konu ise Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in vefatı oldu. Kaynakta, Ferdi Zeyrek'in bu dönemde yaşamını yitirdiği ve insanların onda iyiliği ve toplumla kucaklaşmayı gördükleri belirtiliyor. Hangi siyasal tercihten ya da inançtan olursa olsun bütün Manisalıları kucaklayan, ayrımcılık yapmayan, halkçı ve toplumcu bir belediye yönetimiyle karşılaştıklarında Manisalıların ona sarıldığı ve farkı gördüğü ifade ediliyor. Ferdi Zeyrek için dökülen gözyaşlarının anlamı bu olduğu ve Türkiye'yi yasa boğmasının anlamının da bu olduğu vurgulanıyor. Birçok insanın Ferdi Zeyrek'i vefatı nedeniyle öğrendiği aktarılırken, ölümünün kaza mı, ihmal mi yoksa bir suikast mı olduğu tartışmasının devam ettiği belirtiliyor. https://www.avazturk.com
Kaynakta, Ferdi Zeyrek'in vefatında ağır bir ihmal olduğunun açık olduğu yorumu yapılıyor ve Türkiye'yi sarsmasının arkasındaki gerçekliğin bu olduğu ifade edilerek, benzer başka ölümlerin olmaması umudu dile getiriliyor. Eşinin yaptığı konuşmanın da çok çarpıcı olduğu belirtilen programda, Ferdi Zeyrek'in kızının ciddi kuşkuları olduğu ve bu kuşkuların mutlak bir biçimde araştırılması gerektiği vurgulanıyor.
Ferdi Zeyrek'in daha önce tehdit edildiğini açıkladığı bilgisi paylaşılıyor. Kaynakta, Ferdi Zeyrek'in en son programını Tele1'de, İzmir'deki Ege stüdyosunda Nurettin Sözen'le birlikte katıldığı Ege Saati programında yaptığı ve bu programda da tehditle karşı karşıya olduğunu açıkladığı belirtiliyor. Bu programın, vefatı nedeniyle yayınlandığı, aslında pazar günü yayınlanmak üzere çekilmiş bant bir program olduğu bilgisi veriliyor. Ölüm üzerindeki kuşkuların mutlak bir şekilde giderilmesi ve kesinlikle araştırma yapılması gerektiği ısrarla belirtiliyor. https://www.avazturk.com
Kimlerden tehdit aldıysa savcılığa hangi dosyaları gönderdiyse bunların verilmesi gerektiği ifade ediliyor. Kaynakta, Ferdi Zeyrek'in yaptığı suç duyurularına ilişkin detaylar da yer alıyor. Özellikle ihale süreçlerindeki usulsüzlük iddiaları dikkat çekiyor. Örneğin, istinat duvarı yapım işinde 20 milyon lira, adrese teslim köprü yapım işinde 13 milyon lira ve çeşitli muhtelif yerlerde yapılan ihalelerde 150 milyon lira (en düşük teklif 120 milyon lira yapılmış) gibi rakamlar telaffuz ediliyor. Ayrıca 1 milyona yakın bir başka ihaleden de bahsediliyor.
Ferdi Zeyrek'in, bu ihalelerle ilgili olarak rüşvet ve tehdit, ihaleye fesat karıştırma girişimlerinin olduğunu belirterek suç duyurusunda bulunduğu aktarılıyor. Kaynakta, Ferdi Zeyrek'in suç duyuruları ile ölümü arasında bir ilişki olup olmadığının mutlaka araştırılması ve ortaya çıkartılması gerektiği vurgulanıyor. https://www.avazturk.com
İpek Atayman'ın Afyon cezaevine gönderilmesinin gerekçesi de sorgulanıyor. Duruşması ve soruşturmaların İstanbul'da yürütüldüğü belirtilirken, Afyon'dan yine 7,5 saatlik bir yolculukla duruşmaya getirileceğine dikkat çekiliyor. Yakınlarının ziyaret edebilmesi için her hafta 7,5 saat gidiş, 7,5 saat geliş yolculuğunu göze almaları gerektiği ifade edilerek, bunun bir zulüm olduğu yineleniyor. Kaynakta, tutukluların hakkında bir hüküm verilene kadar masum kabul edilmesi gerektiği evrensel hukuk ilkesine atıf yapılıyor ve Dr. İpek Atayman'ın yargılama kesinleşene kadar masum olmaya devam edeceği çünkü kaynakta suç olmadığı ve beraat etme ihtimalinin yüksek olduğu değerlendirmesi yapılıyor.
7,5 saatlik bir yolculuğun kelepçeyle, 1 metrekarelik bir çelik kabin içinde nasıl yaptırılabileceği sorgulanıyor ve bu süre içinde sadece bir kuru ekmek ve su verildiği, bunun kürek mahkumu gibi bir durum olduğu ifade ediliyor. Bu zulüm düzeninin ne zaman kurulduğu soruluyor ve geçmişte AKP iktidarına destek veren liberallere ve "yetmez ama evetçiler" olarak nitelenen kesimlere bu cehennemin yolunu onların döşediği, toplumun direniş refleksini onların kırdığı ancak artık bittiği yorumu yapılıyor.
https://www.avazturk.com. Programda ayrıca, Halk TV'nin imtiyaz sahibi hakkında bir yakalama kararı çıkartıldığına ilişkin bir bilginin duyulduğu, ancak konunun haber merkezince araştırıldığı ve doğru olmaması umulduğu belirtiliyor. Bu ve benzeri konuların haber bültenlerinde ve gazeteciler masasında değerlendirileceği ifade ediliyor.
Sonuç olarak, Tele1 ekranlarında masaya yatırılan bu iki ayrı ancak sistemin işleyişine dair ortak endişeler barındıran konu, Türkiye'de yaşananlara ilişkin ciddi kuşkuları ve adalet sistemine yönelik eleştirileri bir kez daha gündeme getirmiştir. İBB eski yöneticisinin yaşadığı zorlu koşullar ve Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in şüpheli vefatı arasındaki potansiyel bağlantılar, bağımsız ve şeffaf soruşturmaların gerekliliğini acilen ortaya koymaktadır. Kaynakta belirtildiği üzere, bu iddialar ve yaşananlar "bir zulüm iktidarı" tanımlamasını güçlendiren örnekler olarak sunulmaktadır.