İktidar Beceriksiz mi, Kasıtlı mı?

İktidar Beceriksiz mi, Kasıtlı mı?

Deniz Zeyrek’in kaleminden sarsıcı bir analiz! İktidarın adımları beceriksizlik mi, yoksa planlı bir oyun mu? Hemen okuyun!

Türkiye’nin siyasi sahnesinde yankılanan bir soru, Nefes Gazetesi köşe yazarı Deniz Zeyrek’in kaleminden gündeme bomba gibi düştü: İktidar, yaşanan krizlerde beceriksiz mi, yoksa kasıtlı bir strateji mi izliyor? 1 Ağustos 2025’te yayımlanan “Beceriksiz misiniz?” başlıklı yazısında Zeyrek, ekonomik çalkantılardan yargı süreçlerine kadar uzanan bir dizi olayı mercek altına alarak iktidarın adımlarını sorguluyor. Bu çarpıcı analiz, sadece Ankara kulislerini değil, tüm Türkiye’yi hareketlendirdi. Zeyrek’in cesur sorusunun ardındaki gerçekler neler? Bu sorunun cevabını öğrenmek için makalenin devamını okumaya devam edin.

Zeyrek, yazısında, iktidarın ekonomik yönetimdeki tutarsızlıklarını masaya yatırıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 bütçe hedeflerindeki sapmalar ve TÜİK’in tartışmalı enflasyon verileri, halkın güvenini sarsarken, Zeyrek, “Bu rakamlar ya yanlış hesaplanıyor ya da bilinçli şekilde çarpıtılıyor,” diyerek iktidarın niyetini sorguluyor. Özellikle, son bir yılda gıda fiyatlarındaki %70’lik artışa rağmen resmi enflasyon oranının %40’larda gösterilmesi, vatandaşların öfkesini körüklüyor. X platformunda bir kullanıcı, “Markette domates 80 TL, ama TÜİK’e göre enflasyon düşük. Bu nasıl iş?” paylaşımıyla tepkisini dile getirdi. Bu çelişkilerin perde arkasını anlamak için okumaya devam edin.

Yazının bir diğer odak noktası, yargı süreçlerindeki tartışmalı kararlar. Zeyrek, özellikle CHP’li belediyelere yönelik operasyonları eleştirerek, “İmamoğlu’nun tutuklanması, sadece bir kişiye değil, milletin iradesine yapılmış bir darbedir,” diyor. 19 Mart 2025’te başlayan ve Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla sonuçlanan süreç, Zeyrek’e göre, yargının siyasallaştığının açık bir göstergesi. İktidar medyasının “suç örgütü” iddialarını çürüten MASAK raporları, Zeyrek’in yazısında çarpıcı bir şekilde yer buluyor. Bu raporların detaylarını ve yargıdaki tartışmaları keşfetmek için okumaya devam edin.

Zeyrek’in yazısında dikkat çeken bir başka nokta, iktidarın iletişim stratejisindeki zaaflar. İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un görevden alınma söylentileri, Zeyrek’in kaleminde “rutin bir değişiklik mi, yoksa bir işaret fişeği mi?” sorusuyla ele alınıyor. Altun’un yedi yıllık görev süresinde medyaya yönelik baskılar ve akreditasyon sorunları, Nefes Gazetesi’nin bile Milli Savunma Bakanlığı brifinglerine alınmamasıyla örnekleniyor. Zeyrek, “Gazeteciler susturulurken, halkın haber alma hakkı gaspediliyor,” diyerek bu durumu sert bir dille eleştiriyor. Bu iletişim krizinin detaylarını öğrenmek için okumaya devam edin.

Ekonomik ve siyasi krizlerin yanı sıra, Zeyrek, toplumsal sorunlara da değiniyor. Kızılay Meydanı’nın eski görkemini yitirdiğini, sokakların umutsuzlukla dolduğunu yazan Zeyrek, “Başkentte bile esnaf perişan, vatandaş kaygılı,” diyor. Zülfü Livaneli’nin “Zor Yıllar” şarkısına atıf yaparak, halkın ruh halini betimliyor. X’te bir kullanıcı, “Kızılay’da bir simit 25 TL, ama asgari ücret yerinde sayıyor,” paylaşımıyla bu tabloyu doğruluyor. Zeyrek’in bu duygusal gözlemlerinin ardındaki gerçekleri anlamak için okumaya devam edin.

Zeyrek’in yazısı, sadece eleştiriyle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda muhalefetin yükselen gücüne de işaret ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 19 Mart’tan bu yana sergilediği mücadeleci tavır, Zeyrek’e göre halkta karşılık buluyor. Özel’in, Manisa’da Ferdi Zeyrek’in anma töreninde kurduğu “fair play” cümlesi, Zeyrek’in yazısında naif ama umut verici bir yaklaşım olarak niteleniyor. Ancak, Zeyrek, iktidarın etik ve dürüstlükten uzak adımlarının bu umudu gölgelediğini vurguluyor. Bu siyasi dinamiklerin detaylarını keşfetmek için okumaya devam edin.

Zeyrek’in kalemi, iktidarın eğitim politikalarına da uzanıyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in LGS tartışmalarına verdiği “Gerizekalıya anlatır gibi anlatıyoruz” yanıtı, Zeyrek tarafından sert bir dille eleştiriliyor. 3 milyar liralık ders kitabı ihalesindeki şaibeler, Zeyrek’in yazısında “pis koku” olarak tanımlanıyor. İyi Parti’li Turhan Çömez’in, bu ihalelerin telif ücretleriyle açıklanamayacağını söylemesi, Zeyrek’in argümanını güçlendiriyor. Eğitimdeki bu tartışmalı adımların arka planını anlamak için okumaya devam edin.

Zeyrek’in yazısı, aynı zamanda kişisel bir dokunuşla da dikkat çekiyor. Babası Zeki Zeyrek’in vefatından sonra yazdığı duygusal satırlar, okurları derinden etkiledi. “35 yıl öğretmenlik yapan babam, sesini kaybettiğinde bile öğrencilerine olan sevgisini yazıya döktü,” diyen Zeyrek, insan hikayeleriyle siyasi analizlerini harmanlıyor. Bu kişisel hikayenin, yazının ana temasıyla nasıl bağlantılı olduğunu öğrenmek için okumaya devam edin.

Deniz Zeyrek’in “Beceriksiz misiniz?” sorusu, Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlarına ayna tutarken, okurları derin bir muhasebeye davet ediyor. Daha fazla bilgi için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Ancak asıl gerçek şu: Zeyrek’in sorusu, iktidarın beceriksizlik mi, yoksa kasıtlı bir manipülasyon mu peşinde olduğunu sorgularken, halkın öfkesi ve umudu arasında bir köprü kuruyor. Bu sorunun cevabı, sadece iktidarın değil, tüm Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek.