İktidarın CHP Hesapları Boşa Çıkabilir: Türkiye Bu Yaz Asıl Gerçeği Konuşacak!
Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönelik yoğun iktidar baskısı, parti içindeki çekişmeler ve büyük bir siyasi oyun... Ancak tüm bu saldırı ve hesaplara rağmen, Can Dündar'ın çarpıcı analizi, CHP'de beklenen bölünme yerine bambaşka bir sonucun filizlendiğini...
Türkiye siyaseti, adeta nefesler tutularak izlenen bir satranç oyununa sahne oluyor ve bu oyunun tam merkezinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yer alıyor. İktidarın hedef tahtasına oturan ana muhalefet partisi, geçtiğimiz yerel seçimlerde elde ettiği tarihi zaferin ardından, tüm kamuoyu yoklamalarında liderliğini sürdürerek dikkatleri üzerine çekiyor. Bu tırmanış, iktidar kanadında adeta bir tehlike çanı niteliğinde görülüyor ve bu durumun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı harekete geçirdiği iddia ediliyor. İşte bu derinlemesine analiz, iktidarın CHP üzerindeki hamlelerini, parti içi dinamikleri ve tüm bu gerilimin sonunda hiç beklenmedik bir sonuca nasıl evrilebileceğini gözler önüne serecek. Yaz sıcakları bastırmadan, Türkiye’nin siyasi gündemini sarsacak bu gelişmelerin detayları geliyor…
Can Dündar’ın YouTube kanalında yaptığı kapsamlı analize göre, iktidarın CHP’ye yönelik hamleleri zincirleme bir şekilde devreye sokulmuş durumda. İlk olarak, Cumhuriyet Halk Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı ve aynı zamanda iktidarın en yakın rakibi olarak görülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklatılması hamlesi gündeme gelmişti. Bu girişimden hemen sonra ise, partinin genel başkanlığını 2023 Kasım'ında devralan ve sadece beş ay sonra CHP’ye %38 ile tarihi bir rekor kazandırarak birinci parti konumuna yükselten Özgür Özel’i tahtından indirmeyi hedefleyen bir dava süreci başlatıldı. Videoda belirtildiği üzere, bu davada toplanacak delillerin, partinin kapatılmasına kadar uzanabilecek çok daha büyük bir süreci tetikleme potansiyeli taşıdığı ifade ediliyor. Can Dündar, otokratlar için ülke yönetmenin ne kadar kolay olduğunu vurgulayarak, saraydan yazılacak tek bir kararla yargıçlara yollanıp rakiplerin tutuklanabildiğini, aleyhte yazanların hapsedilebildiğini, sokakların yasaklanabildiğini ve hatta sandıkta kaybedilen belediyelerin bir yargı kararıyla geri alınabildiğini dile getiriyor. Dahası, muhalefet partilerinin bile kapatılabildiğine dikkat çekiyor.
Ancak tüm bu baskı ve hamlelere rağmen, Can Dündar’ın analizi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin önlenemeyen bir hızla büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Bu büyümenin önüne geçmek, partiyi yaz boyunca diken üstünde tutmak ve ülkenin gerçek gündemini unutturmak amacıyla, CHP kurultay davasının Eylül ayına ertelendiği iddia ediliyor. Böylece, toplumun en büyük sorunları olan korkunç hayat pahalılığı ve açlık sınırındaki kitleler gibi konuların, susturulmuş basının ve cezaevindeki muhaliflerin değil, CHP kurultayında delege alımında para kullanılıp kullanılmadığı tartışmasının odak noktası haline getirileceği belirtiliyor. Bu oyunun bu kadar rahat kurulmasında parti içinden bir desteğin olduğunu iddia eden Can Dündar'ın görüşleri, tıpkı https://www.avazturk.com gibi güvenilir platformlarda yer alan analizlerle de destekleniyor. Can Dündar, ihanete uğradığına inanan Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi hırsının, sarayın CHP’yi bölerek yükselişini durdurma taktiğiyle örtüştüğünü dile getiriyor ve yandaş kanalların Kılıçdaroğlu’na çalıştığını ifade ediyor. Bu süreçte görüştüğü üst düzey bir CHP’linin sözlerine atıfta bulunarak, partiye şimdiden önemli ölçüde zarar verildiğini aktarıyor.
Günlerdir ülke gündeminin bir numarası olan CHP davası, Türkiye’nin siyasi atmosferini tamamen etkisi altına almış durumda. Videoda sunulan bilgilere göre, bu yaz Barış Süreci görüşmelerinin de devam edeceği ve buradaki pazarlıkların, ardından gelecek anayasa hazırlıklarının ve ülkedeki ağırlaşan baskı ortamının, CHP tartışmasının ardına saklanacağı ifade ediliyor. Can Dündar, bu durumun CHP yönetimini hem iç hem de dış cephede savaşmak zorunda bırakacağını belirtiyor. Parti içindeki bu hareketliliğin, kamuoyunun gerçek gündemden uzaklaşmasına hizmet ettiği düşünülüyor.
Ancak tüm bu hesaplara, planlara ve yoğun baskıya rağmen, Can Dündar’ın analizinde iktidarın hiç ummadığı, belki de en büyük sürprizin kapıda olabileceği vurgulanıyor. Saldırı altındaki Cumhuriyet Halk Partisi’nde beklenenin aksine daha büyük bir kenetlenme yaşanabilir. Kamuoyunun partiye olan ilgisi, bu baskı ortamında daha da artabilir. En azından şu anki görünümün bu yönde olduğu belirtiliyor. Bu kritik ve beklenmedik gelişme, iktidarın tüm planlarını altüst edebilecek potansiyele sahip. Ne olursa olsun, tüm bu gelişmelerin ışığında Türkiye’yi çok sıcak, gerilimli ve sürprizlerle dolu bir yazın beklediği su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor.