İmamoğlu Operasyonunun 24 Saatlik Sırrı: "Erdoğan Bekleseydi, Hiç Yapamayacaktı"
Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanma sürecindeki 24 saatlik hızlı gelişme, siyasi kulislerde büyük yankı uyandırdı. KONDA Başkanı Aydın Erdem'in çarpıcı açıklamalarıyla olayın perde arkası aydınlanıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, önce diplomasının iptal edilmesi, ardından hızla gözaltına alınıp tutuklanmasıyla sonuçlanan süreç, Türkiye gündemine oturmuştu. Bu operasyonların ardındaki nedenler ve zamanlamaya ilişkin tartışmalar sürerken, KONDA Araştırma Başkanı Aydın Erdem'den gelen çarpıcı bir analiz, olayın "24 saat" gibi kısa bir sürede gerçekleşmesinin sırrını ortaya koydu.
Takvim Yaprakları Hızla Döndü: Diploma İptali ve Şafak Operasyonu
Kaynakta yer alan bilgilere göre, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik süreç oldukça hızlı ilerledi. İmamoğlu'nun diplomasının iptal edildiği tarih 18 Mart olarak belirtilirken, bu karardan sadece 24 saat sonra, yani 19 Mart'ta evine bir şafak operasyonu düzenlenerek gözaltına alındığı kaydedildi.
Gözaltı kararının dayanağı ise, "belge ve kanıtlara dayalı olmadığı ifade edilen" gizli tanık ifadeleriyle desteklenen İBB'ye yönelik bir "mali suçlar" soruşturmasıydı. İmamoğlu, bu soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra, önemli bir siyasi gelişmenin yaşandığı gün, 23 Mart'ta tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Bu tarih, İmamoğlu'nun 15.5 milyon halk oyu alarak cumhurbaşkanı adayı olarak gösterildiği gündü.
Hukuki mi, Siyasi mi Tartışması? Muhalefetin Eleştirileri
CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, Ekrem İmamoğlu'nun soruşturma ve yargılanma sürecinin hukuka uygun bir şekilde yürütülmediğini sık sık dile getirdi. CHP lideri Özgür Özel ve diğer muhalefet temsilcileri, sürecin hukuki olmaktan ziyade siyasi olduğunu savundu. Özellikle soruşturma sürecinin hızlı ilerlemesine karşılık, dava dosyasının hazırlanmasına kadar geçen sürenin uzunluğu eleştirildi. Bu durum, "önce suçu atıp sonra delil bulmaya çalışıyorlar" yorumlarına yol açtı.
KONDA Başkanı Aydın Erdem'den "Aceleye Getirildi" Analizi
İşte tam bu noktada, KONDA Araştırma Başkanı Aydın Erdem'in analizi dikkat çekiyor. Erdem, soruşturmanın neden bu kadar hızlı ilerletildiğinin ardındaki nedeni açıkladı. Ekrem İmamoğlu'nun "kapsayıcılığındaki artışın açıkça görüldüğünü" vurgulayan Erdem, "Türkiye'yi kim yönetsin sorusunda Ekrem İmamoğlu'nu tercih etme oranında yükselme vardı. Sadece muhalif kümelerde değil, kararsız seçmende de yükseliyordu" ifadelerini kullandı.
Erdem'e göre, İmamoğlu'nun yükselişi ve artan kapsayıcılığı, böyle bir operasyonun geleceğinin bir yandan belli olduğunu gösteriyordu. Ancak asıl kritik nokta, bu durumun iktidarı "biraz aceleye getirdiği" iddiası. Erdem, "Kapsayıcılığı arttıkça bunu yapamaz hale gelebilirdi. Meşruluğu zaten şu anda bile gayet düşük toplum nezdinde. Daha da kapsayıcı olsaydı onu hiç yapamaz olacaktı" diyerek, zamanın iktidar aleyhine işlediğini ima etti.
"Erdoğan Bekleseydi Hiç Yapamayacaktı" Sözleri Gündem Yarattı
Aydın Erdem'in analizinin en can alıcı noktası ise, operasyonun zamanlamasına ilişkin yaptığı yorum oldu. Erdem, "diploma iptaliyle zaten tutuklama arasında 24 saat olması da çok çarpıcı bir durum" diyerek bu hızın alışılmadık olduğunu belirtti. Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü: "Normalde Erdoğan'ın şimdiye kadarki bu tip durumlardaki stratejisini göz önünde bulundurduğumuzda genelde arada belli bir süre kalmasını beklerdik. Ama bu çok hızlı gelişti".
KONDA Başkanı Erdem'in bu hızlı gelişmeye bağladığı en dikkat çekici tespiti ise şuydu: "Erdoğan bekleseydi hiç yapamayacaktı". Bu ifade, İmamoğlu'nun siyasi yükselişinin, operasyonun aceleye getirildiği ve eğer daha fazla beklenmiş olsaydı, bu adımların atılamayacağı şeklinde yorumlandı.
Toplumsal Meşruiyet Tartışması ve Medyanın Etkisi
Aydın Erdem, İmamoğlu'na yapılan operasyonun "toplum nezdinde meşruluğunun çok düşük olduğunu" da vurguladı. Operasyon sonrası sürece değinen Erdem, "Ondan sonraki süreç de pek iyi yönetilmiyor" eleştirisinde bulundu. Erdem'e göre, iktidar yanlısı medyanın neredeyse bir propaganda yürütmesine rağmen, "gözüken o ki zaten kendi seçmeni ve ülkenin geneli çok satın alınmış değil açıkçası". Bu durum, operasyonun kamuoyunda geniş karşılık bulmadığı şeklinde yorumlandı.
Sonuç olarak, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik hızlı operasyonların, KONDA Başkanı Aydın Erdem'in analiziyle, İmamoğlu'nun artan siyasi gücü ve toplumsal karşılığıyla doğrudan ilişkili olduğu ve bu yükselişin operasyonları "aceleye getirdiği" yorumu, kaynak metindeki en belirgin detay olarak öne çıkıyor. Özellikle diploma iptali ile tutuklama arasındaki "24 saatlik süre" ve "Erdoğan bekleseydi hiç yapamayacaktı" tespiti, sürecin siyasi dinamiklerini anlama açısından önemli ipuçları sunuyor.