İran'ın Misilleme Saldırıları İsrail'i Vurdu: Ortadoğu Ateş Hattında Bir Tükenme Savaşına mı Gidiyor?
İran'dan İsrail'e yönelik misilleme saldırıları ülkeyi üçüncü gece bombardıman altında bıraktı. Netanyahu'nun "varoluşsal tehdit" vurgusu ve ABD'nin sınırlı desteğiyle bölge, belirsiz bir tükenme savaşına sürükleniyor...
Orta Doğu, İran'dan İsrail'e yönelik misilleme saldırılarıyla yeni bir şiddet sarmalına girdi. DW News YouTube kanalında yayınlanan son gelişmelere göre, İran'ın saldırılarında İsrail'de en az 13 kişi hayatını kaybederken, 100'den fazla kişi yaralandı. Tel Aviv'in güneyindeki Batyam şehrinde bir füze apartman bloğunu hedef aldı, birçok yerleşim binası harabeye dönerken siviller sığınaklara koştu. Ülkenin büyük bir bölümünde siren sesleri yankılanırken, Hayfa yakınlarındaki Tamra köyü de saldırılardan etkilendi. Bu saldırılar, İsrail'in İran'a yönelik "benzeri görülmemiş hedefli saldırılarına" son yanıt olarak geldi.
Netanyahu'nun "Varoluşsal Tehdit" Vurgusu ve İsrail Kamuoyunun Tutumu
Hasarı değerlendirmek üzere Batyam'ı ziyaret eden İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, İsrail'in motivasyonlarını net bir şekilde ortaya koydu. Netanyahu, "İran'ın nükleer silaha sahip olması halinde İsrail şehirlerine ne olacağını düşünün. İran'ın bir değil, 20.000 böyle füzesi olması halinde ne olacağını düşünün" ifadeleriyle İran'ı İsrail için "varoluşsal bir tehdit" olarak tanımladı. İsrail'in "çift yok etme tehdidine karşı bir kurtuluş savaşına giriştiğini" ve bunu "gayretle" sürdürdüğünü belirtti.
Yeni tehlikelere rağmen birçok İsrailli, hükümetin İran'a saldırma kararını destekliyor. Kaynakta yer alan bazı İsraillilerin aşırı söylemleri dikkat çekiyor: "Her zaman İsrail'i yok etmek istediklerini söylüyorlar, bu yüzden biz onlara önce önleyici olarak mümkün olduğunca güçlü bir şekilde, mümkün olduğunca çok mantar bulutu, mümkün olduğunca çok ateş, mümkün olduğunca çok ışıkla vuruyoruz, tüm İran'ın yanmasını istiyoruz". Küresel liderlerin her iki tarafa da gerilimi azaltma çağrılarına rağmen, İsrail saldırılarını geri çekme belirtisi göstermiyor.
İsrail'in Son Hedefi Ne? Belirsiz Bir "Tükenme Savaşı"
DW'nin Orta Doğu analisti Sha Rosanis'e göre, İsrail'in bu çatışmadaki nihai hedefi "pek net değil". İsrail askeri liderlerinin, İsrail savunma kuvvetlerinin ve özellikle hava kuvvetlerinin İran hava sahasında ne kadar serbestçe faaliyet gösterdiğinden "çok gurur duyduğu" belirtiliyor. İsrail'in bu savaşı sona erdirmeden önce vurmak istediği "çok daha fazla hedefi" olduğu düşünülüyor. Ancak aynı zamanda, İsrail vatandaşları üzerindeki yükün de oldukça yüksek olduğu, ülkenin üçüncü gecesini saldırı altında geçirdiği vurgulanıyor. İsrail, İran'a kıyasla yaklaşık 70 kat daha küçük ve çok yoğun nüfuslu bir ülke. Füzelerin çoğu engellenmiş olsa bile, düşen parçalar hala büyük hasara yol açıyor. Analiste göre, her iki taraf da diğerinin "tükenme savaşından" bıkmasına güveniyor gibi görünüyor, ancak "yine de bu yöne doğru gidiyor gibi görünüyor".
ABD'nin Sınırlı Desteği ve Kırmızı Çizgileri
Uzmanlar, İran'ın kilit nükleer tesislerinin yüzlerce metre yer altında bulunduğunu ve ABD desteği olmadan İsrail'in bunları yok edemeyeceğini belirtiyor. Washington'dan gelen mesajlar ise net: "Bunu yapmanıza izin vereceğiz, sizi durdurmayacağız, ancak ne kadar destek vermeye istekli olduğumuz konusunda çok sınırlıyız". ABD, savunmaya yardımcı olacak, ancak saldırılara aktif olarak katılmayacak. Amerikalılar hala İran'ı müzakere masasına oturtmayı umuyor ve İsrail'in operasyonel hedeflerini tamamlamasının, Amerikalıların müzakere etmesini kolaylaştırabileceğini düşünüyor. Bu nedenle, ABD'nin yakın zamanda İran'a aktif olarak saldırmaya hevesli görünmediği ifade ediliyor.
İsrail, birçok tesisini yok etmenin yanı sıra, İran'da üst düzey askeri ve bilimsel liderleri de ortadan kaldırdı. Ancak İsrail'in nihayetinde İran'ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney'i öldürmeyi mi hedeflediği büyük bir soru işareti. Resmi olarak İsrail'de kimse bunu kabul etmese de, gizlice Netanyahu'nun Hamaney'in devrilmesini ve rejiminin sona ermesini istediği düşünülüyor. Son saatlerde Beyaz Saray yetkilileri, İsrail'i Hamaney'e doğrudan operasyon yapmaktan şu ana kadar "Amerikan vetosunun" durdurduğunu belirtiyor (İsrailliler bunu reddetse de). Hamaney'i hedef almanın, zaten oldukça aşırı olan bu savaşı "dayanılamaz bir tırmanmaya" götüreceği ve "dev bir solucan kutusunu" açacağı, bunun nereye varacağının bilinmediği vurgulanıyor. Amerikalıların bu durumdan "çok endişe duyduğu" ve bunu mümkün olduğunca durdurmaya çalışacakları belirtiliyor.
İran ve İsrail arasındaki bu tırmanış, Orta Doğu'daki tansiyonu doruk noktasına taşırken, çatışmanın belirsiz geleceği ve olası sonuçları küresel çapta endişe yaratmaya devam ediyor.