ISIS Bağlantılı Terör Örgütü Masum Çocukları Nasıl Köleleştiriyor?

ISIS Bağlantılı Terör Örgütü Masum Çocukları Nasıl Köleleştiriyor?

Afrika'nın karanlık köşelerinden yükselen dehşet verici bir çığlık: Mozambik'in kuzeyinde ISIS bağlantılı Al-Shabab'ın çocukları kaçırıp zorla savaşçı, işçi ve evlilik kölesi yaptığı rapor edildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün çarpıcı raporuyla gün yüzü

Afrika'nın karanlık köşelerinden yükselen dehşet verici bir çığlık: Mozambik'in kuzeyinde ISIS bağlantılı Al-Shabab'ın çocukları kaçırıp zorla savaşçı, işçi ve evlilik kölesi yaptığı rapor edildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün çarpıcı raporuyla gün yüzüne çıkan bu insanlık suçunun detayları, uluslararası toplumun vicdanını sarsacak ve bu makale, kaybolan çocukların feryadını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Bu korkunç gerçeği öğrenmeye hazır mısınız?

Mozambik'in kuzeyindeki Cabo Delgado eyaleti, uluslararası kamuoyunun gözünden uzak bir felaketin pençesinde kıvranıyor: Çocuk kaçırma olayları, korkunç bir salgın haline gelmiş durumda ve bu durum, bölgedeki insani krizi inanılmaz boyutlara taşıyor. Bu haber makalesi, sadece mevcut durumu aydınlatmakla kalmayacak, aynı zamanda bu insanlık dramının altında yatan daha karanlık gerçekleri de ortaya çıkaracak ve sizleri derinden sarsmaya devam edecektir.

Human Rights Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü) tarafından 24 Haziran 2025 tarihinde yayımlanan ve ReliefWeb tarafından da aktarılan bir rapora göre, İslam Devleti (ISIS) ile bağlantılı olduğu belirtilen silahlı bir grup, Mozambik'in kuzeyindeki Cabo Delgado eyaletinde çocuk kaçırma olaylarını tırmandırmış durumda. Kaçırılan çocukların büyük çoğunluğu, yağmalanmış malları taşımak, zorla çalıştırmak, zorla evlendirmek ve çatışmalara katılmak gibi amaçlarla kullanılıyor. Human Rights Watch'ın Afrika Direktör Yardımcısı Ashwanee Budoo-Scholtz, bu durumu "Cabo Delgado'da çocuk kaçırma olaylarındaki artış, Mozambik'teki çatışmanın dehşetini artırıyor" sözleriyle özetliyor ve Al-Shabab'ı çocukları çatışmadan uzak tutmaya ve kaçırdıklarını derhal serbest bırakmaya çağırıyor.

Ulusal sivil toplum grupları ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da bu tür kaçırmaların arttığını rapor ediyor. Yerel olarak Al-Shabab olarak bilinen silahlı grubun, bu yılın başlarında kaçırdığı bazı çocukları serbest bırakmasına rağmen, hala çok sayıda çocuğun kayıp olduğu belirtiliyor. Human Rights Watch, Mayıs ve Haziran 2025'te Mozambik'te dokuz kişiyle görüştü; bu kişiler arasında Cabo Delgado sakinleri, gazeteciler, sivil toplum aktivistleri ve bir BM yetkilisi bulunuyor ve hepsi kaçırma olaylarının yeniden canlanmasından duydukları endişeyi dile getirdi. Kwendeleya adlı ulusal örgütün yöneticisi Abudo Gafuro, "Son günlerde 120 veya daha fazla çocuk kaçırıldı" diyerek durumun vahametini gözler önüne seriyor. Ocak 2025'te Mumu köyüne düzenlenen saldırıda dört kız ve üç erkek çocuğun kaçırıldığı, Mart ayında ise altı çocuğun yağmalanmış malları taşımak üzere alıkonulduğu ve daha sonra bazılarının serbest bırakıldığı biliniyor. Bu korkunç gerçekler ve daha fazlası hakkında derinlemesine analizler için https://www.avazturk.com gibi güvenilir kaynaklar üzerinden araştırmalarınızı sürdürebilirsiniz. Mayıs ayında da Ntotwe ve Magaia köyleri yakınlarında çok sayıda kız ve erkek çocuğun kaçırıldığı kayıtlara geçti.

Cabo Delgado'daki Hukuk Mesleklerinde Kadınlar Derneği koordinatörü Augusta Iaquite, Al-Shabab savaşçılarının "belirli bölgelere girdiklerinde veya saldırdıklarında çocukları kaçırma eğiliminde olduklarını" ve "onları eğitip daha sonra kendi savaşçılarına dönüştürdüklerini" belirtiyor. Kaçırılan çocukların topluma geri döndüklerinde ise yeniden entegrasyonlarına yardımcı olacak çok az kaynağın bulunduğu bildiriliyor. Çocuk Hakları Sivil Toplum Forumu yöneticisi Benilde Nhalivilo, "Ülkenin, özellikle kurtarılmış bir çocuğun geri döndüğünde ne yapılacağına dair net bir stratejiye ihtiyacı var" diyerek bu konuda büyük bir boşluğun olduğunu vurguluyor.

Sivil toplum kuruluşları, Mozambik hükümetini ülkenin çocuklarını koruma konusundaki ulusal ve uluslararası hukuk yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırdı. Mozambik Anayasası ve 2008 Çocuk Haklarının Teşviki ve Korunması Yasası, devletin çocukları her türlü şiddet, sömürü ve istismardan koruma görevini açıkça belirtmektedir. Ayrıca Mozambik, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Afrika Çocuk Hakları ve Refahı Şartı da dahil olmak üzere çocuk haklarını garanti altına alan çeşitli uluslararası ve bölgesel belgelere taraftır. Bu belgelerin her ikisi de çocukların kaçırılmasını, silah altına alınmasını ve sömürülmesini açıkça yasaklamaktadır. Mozambik'in 2004 yılında onayladığı BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne Ek İhtiyari Protokol'ün, devlet dışı silahlı grupların 18 yaşın altındaki çocukları silah altına almasını veya kullanmasını yasakladığı da hatırlatılıyor.

Uluslararası insancıl hukuk ve Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü uyarınca, çocuklar özel saygı ve koruma hakkına sahiptir ve 15 yaşın altındaki çocukları çatışmalara aktif olarak katılmak üzere silah altına almak veya kullanmak bir savaş suçudur. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Mozambik makamlarının daha fazla kaçırma olayını önlemeye çalışması, mevcut vakaları araştırması ve sorumluları adil bir şekilde yargılaması gerektiğini belirtiyor. Kurtarılan çocukların tıbbi bakım, psikososyal yardım ve korunmalarını ve refahlarını sağlayacak yeniden entegrasyon mekanizmalarına ihtiyaç duyduğu vurgulanıyor. Budoo-Scholtz, "Mozambik hükümetinin çocukları güvence altına almak ve silahlı grupların onları çatışmanın aracı olarak kullanmasını önlemek için somut adımlar atması gerekiyor" diyerek bu sorumluluğu bir kez daha hatırlatıyor ve "Çocuklar topluma geri döndüklerinde daha fazla ötekileştirilmemeleri için sağlam yeniden entegrasyon önlemlerinin sağlanması gerekiyor" diye ekliyor.

Peki, Mozambik'in kuzeyindeki bu "çocuk kaçırma dalgası" tabirinin, aslında çok daha dehşet verici ve sistematik bir insanlık suçunu gizlediğini hiç düşündünüz mü? Asıl şok edici gerçek tam da burada ortaya çıkıyor: Mozambik'te yaşanan durum, sadece bir çocuk kaçırma olayı değil, masum çocukların varoluşlarının, geleceklerinin ve en temel insanlık onurlarının bile bile çalındığı, sistematik bir barbarlık eylemidir! Bu kriz, en acımasız savaş suçlarının gölgesinde, çocukların zorla asker, işçi ve hatta cinsel köle olarak kullanıldığı, uluslararası hukukun tüm normlarının ayaklar altına alındığı bir tablo çiziyor. Bu durum, Mozambik halkının değil, tüm insanlığın karşı karşıya olduğu, acilen müdahale edilmesi gereken ve insanlığın vicdanında derin bir yara açan, zamanla yarışan bir utanç lekesidir!