İspanya Filistin İçin ABD’ye Meydan Okudu, Dünya Bu Resti Konuşuyor!

İspanya Filistin İçin ABD’ye Meydan Okudu, Dünya Bu Resti Konuşuyor!

Gerilim tırmanıyor: Filistinli yetkililerin vizesini iptal eden ABD'ye İspanya'dan sert tepki geldi. Uluslararası hukuk ihlali olarak görülen bu hamle, Avrupa'da yeni bir cephe açıyor. Neler oluyor?

Uluslararası ilişkilerde son dönemde yaşanan en çarpıcı olaylardan biri, İspanya'dan geldi. Avrupa Birliği'nin kritik bir toplantısı öncesinde, İspanya Dışişleri Bakanı'nın Filistin konusunda Amerika Birleşik Devletleri'ne yönelik yaptığı sert çıkış, dünya gündemine bomba gibi düştü. Bakanın, ABD’nin aldığı bir kararı uluslararası hukuka aykırı bulduğunu ve bunun kabul edilemez olduğunu dile getirmesi, bölgede zaten gergin olan havayı daha da yükseltti.

Normal şartlarda diplomatik dilin daha temkinli kullanıldığı bu tip durumlarda, İspanyol Bakan’ın kullandığı ifadeler dikkat çekiciydi. Filistinli yetkililerin diplomatik dokunulmazlığa sahip olduğunu ve bu ilkenin korunması gerektiğini açıkça vurgulaması, sadece ABD’ye bir mesaj vermekle kalmadı, aynı zamanda tüm Avrupa Birliği ülkelerine de bir çağrı niteliği taşıyordu. Bu çıkış, AB içinde Filistin politikası konusunda bir süredir devam eden sessizliği bozmaya yönelik bir adım olarak yorumlandı.

İspanya’nın bu adımı, Filistin topraklarında yaşanan insani dramın sadece bir açıklamayla geçiştirilemeyeceğini gösteriyor. Bakan, "Açıklama dönemi sona erdi, artık harekete geçme zamanı" diyerek, Gazze’deki ablukanın derhal kaldırılması ve sivillerin korunması için somut adımlar atılmasını talep etti. Bu, uluslararası camianın Gazze konusundaki pasif tutumuna yönelik doğrudan bir eleştiriydi.

Peki, İspanya bu çıkışı neden yaptı ve neyi hedefliyor? Madrid hükümetinin bu konuda attığı somut adımlar da dikkat çekici. İspanya, Avrupa Birliği’ne, Filistin sorununa çözüm getirecek dört maddelik bir eylem planı sundu. Bu plan, yalnızca diplomatik söylemlerden ibaret değil, aynı zamanda bölgedeki gerilimi azaltmayı amaçlayan önemli maddeler içeriyor. İsrail’e yönelik olası silah satışlarının durdurulması, iki devletli çözümü sabote edenlere yaptırım uygulanması, Filistin Yönetimi’ne mali destek sağlanması ve uluslararası mahkeme kararlarının uygulanması gibi talepler, İspanya’nın bu konuyu ne kadar ciddiye aldığının bir göstergesi. Bu planın AB içinde nasıl bir karşılık bulacağı ise merakla bekleniyor. İspanya’nın bu hamlesi, uluslararası siyasette dengeleri değiştirebilecek yeni bir dönemin habercisi olabilir mi?